Gündem

Ahmet ve Mehmet Altan'ın avukatı Veysel Ok: Sağlık durumları hakkında endişeliyiz, yarın görüşeceğiz

"Eğer görüşmemiz mümkün olmazsa yine adli yollara başvuracağız"

14 Eylül 2016 23:12

Darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltında tutulan Altan kardeşlerin avukatı Veysel Ok, müvekkilleri için endişelendiklerini, savcının koyduğu görüşme yasağının süresinin yarın dolacağını belirtti. Ok, Altan kardeşlerin sağlık durumlarından endişeli olduklarını ifade ederken, kullanmaları gereken ilaçları polislere teslim ettiklerini ve polislere güvenmek zorunda olduklarını dile getirdi.

Gazeteci-yazar kardeşler Ahmet ve Mehmet Altan, darbe soruşturması kapsamında 10 Eylül'den bu yana gözaltında tutuluyor. Anadolu Ajansı konuyla ilgili haberinde, Ahmet ve Mehmet Altan’ın 14 Temmuz’daki bir televizyon programında kullandıkları ifadeler nedeniyle gözaltına alındıklarını belirtti. Haberde Altan kardeşler hakkında, darbe girişiminden bir gün önce sosyal paylaşım sitesi üzerinden canlı yayın yapan ''Can Erzincan TV'' adlı kanalda, darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Nazlı Ilıcak ile katıldıkları programda, darbe çağrışımı yapan subliminal mesajlar verdikleri iddiası üzerine gözaltı kararı verildiği kaydedildi. Altan kardeşlerin avukatı Veysel Ok konuyla ilgili olarak DW Türkçe'den Hülya Topçu'nun sorularını yanıtladı.

Ahmet ve Mehmet Altan'ın gözaltındaki durumuna ilişkin elinizdeki son bilgi nedir?

Bugün Altan kardeşlerin gözaltı süresinin beşinci gününe girildi. Cumartesi sabahı saat 06.00’da ev baskınıyla gözaltına alındılar. Ve şu ana dek bir avukat görüşü olamadı ne yazık ki. Cumhuriyet Savcısı avukat görüş yasağı kararı almış ilk beş gün için. Olağanüstü Hal'de bu, savcılara tanınan bir hak. Bize yani avukatlara herhangi bir gözaltı kararı gösterilmedi. Bu yüzden biz resmi olarak suçlamaları bilmiyoruz. Ancak Anadolu Ajansı'ndan aldığımız bilgilerle bir fikrimiz var. Onun dışında herhangi bir bilgimiz söz konusu değil.

Basındaki haberlere göre Altan kardeşler ‘Subliminal mesaj vermekle' suçlanıyor. Bu bilgi nasıl ortaya çıktı?

Bu bilgi savcının emniyette yazdığı, savcılıktan sızdırılan bir belge üzerine ortaya çıktı. Gazeteciler bunun üzerine haber yaptılar.

Yani bu belge avukatları olarak size ulaşmış değil. Doğru mu?

Bize hiçbir şekilde gözaltı kararı, resmi olarak suçlamaların ne olduğu konusunda herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Bu hafta iki kez adliyeye gittik. Savcıya ulaşamadık. Sızdırılan belgeden ve yapılan haberlerden subliminal mesaj vermek gibi bir suçlamanın söz konusu olduğunu öğrendik. Bildiğimiz bilgi bundan ibaret.

Savcıya ulaşamadığınızı söylediniz. Neden ulaşamadınız?

Görüşme imkânı söz konusu değil bayram tatili sebebiyle adliye bomboş. Adliyede nöbetçi hâkim de zor bulduk zaten. Saatlerce bekletilip, gözaltı kararına itirazımızı yaptık. Çok geç saatlerde yaptık. Diğer savcılar bayram tatili olduğu için adliyede bulunmuyorlar. Bu anlamda bir iletişim kuramadık savcıyla.

Altan kardeşler şu an nerede tutuluyorlar?

Evet bu konuda bilgimiz var. İstanbul Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü binasında tutuluyorlar.

Altan ailesinden kimse görüşebildi mi Ahmet ya da Mehmet Altan'la?

Hayır, hiç kimse görüşemedi. Sağlıkları hakkında bilgi alamıyoruz. Hem hukuki durumları hem de sağlıkları hakkında bilgi alamıyoruz. Mehmet Altan şeker hastası. Ahmet Altan'ın hem fiziksel sorunları var, hem onunla ilgili ilaçlar alması gerekiyor, hem de nefes darlığı sorunu var. İlaçları ilettik. Polisler ilaçları Altan kardeşlere ulaştırdıkları söylediler. Biz de onlara güvenmek zorundayız. Umarım iletilmiştir.

Müvekkillerinizi ne zaman görüşebileceksiniz?

Yasal olarak yarın bizim görüşme hakkımız var. Eğer fiziki bir engelleme olmazsa. Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi'ne (KHK) dayanarak ilk beş gün avukat yasağı bittikten sonra avukatların görüşme hakkı var. Savcının aldığı bu kararı polis bize uzaktan gösterdi. Karar dokunamadık. Yarın müvekkillerimizle görüşmeyi deneyeceğiz. Eğer görüşmemiz mümkün olmazsa yine adli yollara başvuracağız, itiraz edeceğiz, bütün hukuki yolları deneyeceğiz.

Altan kardeşlerin avukatları olarak ‘Subliminal değil, aleni hukuksuzluk' başlığıyla bir yazılı açıklama yaptınız. Ortada nasıl bir hukuksuzluk olduğunu düşünüyorsunuz?

Toplumda ve dünyada bu kadar tanınan önemli iki yazarın bir düşünceyi ifade etmesi sebebiyle bayram öncesi, sabah ev baskınıyla gözaltına alınması ve avukatlarıyla görüştürülmemesinin başlı başına bir hukuksuzluk olduğunu düşünüyoruz. Çünkü eğer bir soruşturma açılsaydı, soruşturmayı bilseydik ya da bir tebligat gelseydi bize ya da müvekkillerimize, her halükarda savcıya gidip ifade verecek karaktere sahip insanlar Altan kardeşler. Ama bu, tercih edilmedi. Tam tersine, çok vahim suçlar işlenmiş gibi sabaha karşı evlerine baskın yapılarak gözaltına alındılar. Oysa her ikisi de sadece düşüncelerini ifade ettikleri için gözaltına alındı. Düşüncenin ifade edilmesini hiçbir şekilde suç olarak kabul etmiyorum, bu anlamda bu işlem en başından beri hukuksuzluk. Dünyada tanınan, bilinen 217 düşünür, yazar, aktris ilk kez bu kadar büyük bir dayanışma ile mektup yazdılar Altan kardeşler için. Altan kardeşlerin darbe soruşturmasıyla gözaltına alınması, aslında darbe teşebbüsünde bulunan kişilerin işini kolaylaştıran bir şey. Bu, soruşturmayı sulandıran bir durum. Bu, gerçek suçluların ortaya çıkmasını engelleyen bir durum. Darbe soruşturmasının doğru yürümesi, gerçek suçluların bulunması için bu şekilde, 'subliminal' gibi abuk subuk gerekçelerle aydınların gözaltına alınmasını engellemek lazım.