Die Welt gazetesinin Pazartesi günü aktardığı ankette, 16 Alman eyaletinin konuya ilişkin tutumları mercek altına alındı. Gazetenin görüşlerini sorduğu eyaletlerin 10'u geri dönüş yaparken, 6'sından ise yanıt alınamadı.
"Radikal İslamcı içerikler desteklenmemiş olur"
Ankete göre birçok eyalet, Almanya'daki cami derneklerinin finansmanlarının ülke içi kaynaklardan sağlamasının mümkün olduğu görüşünde.
Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin içişleri bakanlığı, gazeteye verdikleri yanıtta, "kilise modeli üzerinden cami finansmanının açık bir biçimde" görüşülebileceğini söyledi. Almanya'daki camiler üzerindeki yurt dışı kaynaklı etkinin kısılması gerektiğini ifade eden bakanlık, bu adımın "olası bir radikalleşme tehlikesini" azaltma işlevi göreceğine vurgu yaptı.
Baden-Württemberg içişleri bakanlığının bir sözcüsü, Almanya dışı kaynaklı etkinin, dini içerik ve siyasi kamuoyu oluşturma tehlikesi yarattığı uyarısında bulundu. Sözcü, "En kötü durumda, radikal İslamcı ve demokrasi düşmanı içerikler ya da çabalar desteklenmiş olur" diye konuştu. Sözcü, bu tehlikenin bertaraf edilmesi için izlenmesi gereken yolun cami vergisi olup olmadığı konusunda ise "Elbette daha net biçimde incelememiz gerekiyor" dedi.
Hükümet: Bizim işimiz değil
Federal Alman hükümeti, cami vergisini, Almanya'daki camilerin yurt dışından bağımsız bir biçimde finanse edilmesi için "mümkün yollardan biri" olarak görüyor. Kısa süre önce muhalefetteki Hür Demokrat Parti (FDP) tarafından verilen soru önergesine verilen yanıta göre, hükümet, bu noktada kendilerinin "harekete geçme gerekliliği" olmadığı görüşünde. Hükümete göre bunun nedeni, model alınması öngörülen kilise vergilerinin federal yönetimin sorumluluğunda olmaması.
Halihazırda Almanya'daki İslami dernekler büyük oranda yurt dışı kaynaklı bağışlara bağımlı durumda. Konuya bazı ilahiyatçılar sıcak bakarken, bazılarıysa hükümetin amacının "dini cemaatlerin kontrol altına alınması" olduğunu savunuyor.
Tartışmaların odağında ise, kendisine bağlı yaklaşık 900 cami bulunan Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) var. DİTİB'e yöneltilen suçlamaların başında, Almanya'da Türk hükümetine yakın imamların görevlendirildiği ve böylece Ankara'nın ülkedeki siyasi-ideolojik etkisini güçlendirmeyi hedeflediği geliyor.