Sağlık

Antidepresan satılışları yüzde 160 oranında arttı

Prof. Dr. Nazan Aydın: Son dokuz yıldaki artış oranı 2012 yılında tüketilen 36 milyon 881 bin kutu ile yüzde 160 olmuştur

18 Kasım 2012 17:06

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazan Aydın , 2003 yılında 14 milyon 238 bin kutu antidepresan satılırken 2012 yılında ise bu rakamın yüzde 160 artışla 36 milyon 881 bine ulaştığını kaydetti.

Antalya’da Psikofarmakoloji Derneği tarafından düzenlenen ’Tedavi Güncellemesi- 2012’ toplantısında konuşan Prof. Dr. Nazan Aydın, son yıllarda özellikle kamuoyunda ve bazı bilim çevrelerinde psikiyatri ilaçlarının gereksiz kullanımına ve antidepresan tüketiminin artışına dair endişelerin dile getirildiğini belirtti.

Bu endişenin kaynağının 2010 yılında Türkiye ’de satılan 34 milyon kutu antidepresan olduğunu ifade eden Aydın, ’Türkiye’nin yarısı neredeyse antidepresan kullanıyor’ şeklinde ortaya çıkan sonucun üç farklı şekilde yorumlandığını söyledi.

Ortaya çıkan yorumlardan birinin ’Doktorlar gereksiz ilaç yazıyor’ şeklinde ifade edilirken, bir başka grubun, ’Depresyon denen hastalık altı dolu bir hastalık değil’ tezi üzerinden iddialarını şekillendirdiğini söyleyen Aydın, üçüncü yorumun ise ’Reçetesiz olarak da satılan bu ilaçları insanlar mutsuz oldukları anda birbirlerine tavsiye ederek kullanımı yaygınlaşıyor’ iddiası olduğunu söyledi.

Tüm bu yorumların psikiyatristleri itham altında bıraktığını vurguluyan Aydın, değerlendirmeler kapsamında Türkiye’de antidepresan kullanımına ilişkin Psikofarmakoloji Derneği olarak bir araştırma yaptıklarını ifade etti.


Antidepresan satışları yüzde 160 arttı


Antidepresan kullanımının gerçekten bir fazlalık içerip içermediği ve fazlalık varsa sebebini ortaya koymayı amaçlayan çalışmada, Türkiye’de son 9 yılda satılan antidepresan ilaç kutu sayısının yüzde 160 oranında arttığı belirlendi.

Prof. Dr. Nazan Aydın, çalışmada ortaya çıkan rakamları şu şekilde özetledi:

"Dünya çapında ilaç verilerini ortaya koyan Uluslararası Pazarlama Servisi, kısa adı IMS olan kuruluşun rakamlarına göre 2003 yılında 14 milyon 238 bin kutu iken, 2008 yılında 31 milyon 302 bin kutu ile yüzde 120 oranında artmıştır. Son dokuz yıldaki artış oranı 2012 yılında tüketilen 36 milyon 881 bin kutu ile yüzde 160 olmuştur. Şizofren gibi ağır durumlarda kullanılan antipsikotiklerde ise tüketim son 5 yılda yüzde 68.6 oranında artışla 7 milyon 201 bin kutudan 12 milyon 158 bin kutuya çıkmıştır."

 

'En çok aile hekimleri ve pratisyen hekimlerinin yazıyor'

 

Prof. Dr. Aydın, yapılan çalışmada, antidepresanları şu anda en çok aile hekimleri ve pratisyen hekimlerinin yazdığının ortaya çıktığını söyledi. Onunda psikiyatristlerin ve nörologların takip ettiğini söyledi.

 

'Depresyon hastalarının yüzde 10- 15’i intihar ile kaybediliyor'

 

Prof. Dr. Aydın, depresyonun ciddi bir hastalık olduğunu, yaşam boyu yaklaşık yüzde 50 intihar riski ile seyretmekte ve majör depresyon hastalarının yüzde 10- 15’inin intihar ile kaybedildiğini dile getirdi.

"Tanısı psikiyatristler tarafından konulan depresyon vakalarında antidepresanların son derece etkili oldukları klinik sonuçlarla da doğrulanmaktadır" dedi.

 

'Kadınlar risk iki kat daha fazla'

 

Aynı toplantıda yer alan Gaziantep Üniversitesi Ruhsağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haluk Savaş, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre toplumda her 5 kişiden birinin ömür boyu depresyona gireceğinin beklendiğini açıkladı.

Kadınların bu anlamda erkeklere oranla risklerinin iki kat fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Savaş, "Depresyon 2020 yılında dünyada en fazla işgücü kaybına neden hastalık haline gelecek" dedi.

 

'Türkiye'deki psikiyatristler daha duyarlı'

 

Depresyonun en önemli nedeninin beyinde bulunan biyokimyasal maddelerin eksilmesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Savaş şu şekilde konuştu:

"Psiko-sosyal etkenler hastalığın harekete geçmesini ve tetiklenmesini sağlıyor. Herkes stres faktörleriyle karşılaşıyor ama bu kimyasallarda sorun olan hastalarda depresyon görülüyor.

Hastalığın tanı ve tedavisinde Türkiye ABD ’nin gerisinde olmasına rağmen Avrupa’dan daha iyi konumda. Türkiye’de hastalığın ilaçla tedavisi konusunda psikiyatristler daha duyarlı. Müdahale etme konusunda Avrupa’dan daha hızlıyız."

DHA / Emre Baylan