Politika

Bahçeli: Sınırlarla oynanmaktadır

"Tehlike yakın ve yoğundur"

13 Ağustos 2017 20:40

Maçka'daki çatışmada hayatını kaybeden 15 yaşındaki Eren Bülbül ile ilgili mesajlar veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bölgemiz bir yandan fırın gibi ısınıp çalkanırken, diğer yandan sınırlarla oynanmaktadır” dedi. MHP ile iktidar arasında gerilim yaratılmak istendiğini öne süren Bahçeli, “Gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında veya sosyal medya bataklığında iktidar partisi ile MHP arasında gerilim üretmeye, nifak saçmaya çabalayanlar bugünkü nazik dönemde kriptocu damarın son tortularıdır.”

Bahçeli'nin yazılı açıklaması şöyle:

Çekilen çileler gün be gün artıyor: Terörizm, her türlü kirli vasıta ve kan içici vandalların acımasızca kullanılarak yıkım, yok oluş, parçalanma, bölünme amaçlarına hizmet eden bir insanlık suçudur. Şiddet, şekavet ve hain saldırılar terör örgütlerinin araç ve yöntemleridir. Türkiye zorlu, yıpratıcı, sosyal ve ekonomik maliyeti oldukça ağır terörle mücadele sürecinin tüm boyutlarını kıyasıya yaşamaktadır. Verilen kayıplar, ödenen bedeller, katlanılan badireler, çekilen çileler gün be gün artmakta, yaygınlık kazanmaktadır. Türk milleti terörle yıldırılmak, terörle korkutulmak, kanlı eylemlerle susturulmak istenmektedir. Tehlike yakın ve yoğundur. Karşımızdaki tehdit milli bekayı hedef almaktadır. FETÖ, PKK, YPG, IŞİD, DHKP-C aynı hain amaca odaklanmış, aynı karanlık cepheye sürülmüş, isimleri farklı farklı olan Türk ve Türkiye düşmanlarıdır. Bu alçak örgütlerin birinin bıraktığı yerden bir diğeri kanlı vardiyaya girmekte; milletimize, milli değer ve insani emanetlerimize kast etmektedir.

Tepkilerin söndürülmesi planlanmaktadır: Ülkemizin üzerine kabus gibi çöken derin ve küresel komploda terör örgütleri maşa ve taşeron olarak kullanılmaktadır. Bu gerçek tartışmasızdır. Bölgemiz bir yandan fırın gibi ısınıp çalkanırken, diğer yandan sınırlarla oynanmaktadır. Irak’ın Yarubiye sınırından Afrin’e kadar olan mücavir alanları kapsam ve muhteviyatına alan yeni haritalar çizilmekte, medya kanalıyla servis edilmektedir. Türkiye’nin esef verici iç tartışma ve anlaşmazlıklara gömülmesi projelendirilip, eş zamanlı olarak çevremizde korsan terör devletinin temelleri atılmaktadır. İdlip’te şer oyun sahnelenmektedir. Milli duygunun, milliyetçi şuurun fitne silahıyla tasallut altına alınması suretiyle Türk milletinin reflekslerinin zayıflatılması, tepkilerinin söndürülmesi planlanmaktadır.

Her yönüyle ibret verici: Terörizm bugün vatanın her köşesine sıçramış durumdadır. Zalim ve hayasız pusu her yerdedir. En son Trabzon Maçka’da gerçekleşen terör saldırısı her yönüyle ibret vericidir. Hainler bir astsubayımızı şehit etmekle kalmamışlar, henüz 15 yaşında bulunan Eren Bülbül evladımızı hayattan koparmışlardır. 10 Ağustos günü Bingöl’ün Genç ilçesinde bir Uzman Çavuşumuzun, 12 Ağustos günü Batman’ın Sason ilçesinde bir Uzman Çavuşumuzla birlikte bir Uzman Onbaşımızın şehit düşmesi elbette milli vicdanı kanatmış ve kahretmiştir. Çanakkale’de emperyalizme meydan okuyan 15’lilerin bu zamandaki adı olan Eren Bülbül’ün kahramanca ve 80 milyona mal olan onurluca mücadelesi asla hatırdan çıkmayacaktır. Terör örgütü PKK’nın bebek ve çocuk katili olduğu bir kez daha belgelenmiş, yeniden tescillenmiştir.

Artık bahane kalmamıştı: Unutulmamalıdır ki, Eren’in dökülen kanı, Mehmetlerimizin gök kubbede çınlayan yiğitlikleri namert ve aşağılık teröristleri eninde sonunda boğacaktır. Bir Eren’in tüm terör örgütlerine meydan okuyan bir şeref numunesi, cesaret nişanesi olduğunu herkes görecek ve öğrenecektir. Artık bahane kalmamıştır. Vatan evlatlarını şehit eden katiller, elebaşları saklandıkları mağara inlerinden, girdikleri karanlık deliklerden çıkarılarak ya adalete teslim ya da bu mümkün olmuyorsa tenkil edilmelidirler. Türk devleti muhtemel yeni saldırıları beklemek yerine aktif bir şekilde, ön alarak hainleri kaynağında temizlemelidir. Bir gece Kandil’de görünmenin, bir sabah sınır ötesindeki diğer husumet yuvalarının başına ateş topu gibi düşmenin vakti gelmiştir. Bunu yapacak güç ve dirayet Türkiye Cumhuriyeti’nde vardır. Bunu başaracak azim, iman ve inanç Türk milletinde fazlasıyla mevcuttur.

Kutuplaşma aratışında olan kim varsa art niyetlidir: Milli mukavemet çok şükür canlıdır. Milli onur şanlıdır. 15 yaşındaki Eren’e silah doğrultan ve de emperyalizmin emellerine zincirlenmiş korkak hainler anasından doğduklarına mutlaka pişman edilmelidirler. Türkiye terörizmden büyüktür. Kaygıya, karamsarlığa ise hiç yer yoktur. Kahramanca şehadeti göze alanlar, şerefsizce yaşayan insanlığın defolu yüzlerine kat be kat hesabı sormaya muktedirdir. Türkiye’nin beka mücadelesi verdiği bu zaman aralığında, siyasi polemik yaratmak isteyen, siyasette kavga ve kutuplaşma arayışında olan kim varsa art niyetlidir ve dikkatle izlenmelidir. Gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında veya sosyal medya bataklığında iktidar partisi ile MHP arasında gerilim üretmeye, nifak saçmaya çabalayanlar bugünkü nazik dönemde kriptocu damarın son tortularıdır. Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin, Türk devletinin istiklal mücadelesinde, beka direnişinde ayrılığa, anlaşmazlığa, çatışmaya prim vermeyecek bir irade ve tutumdadır. Çünkü mevzu bahis konu kutlu ve tarihsel varlığımızın müdafaasıdır.

İyi ki varsın Eren: Milliyetçi Hareket Partisi terörizmle, iç ve dış mihraklara karşı verilen samimi mücadelede devletiyle ve seçilmiş meşru hükümetle beraberdir. Aksini düşünüp milli dayanışmayı yıkmak, değilse bile sarsmak isteyen fesat odakları kaybetmeye mahkum olan çürümüşlerdir. Bununla birlikte Türkiye’de can ve mal güvenliğinin olmadığını söyleyip yabancı ülkelere muhbirlik yapanların kimlere hizmet ettikleri, kendilerini ne hallere düşürdükleri açık ve ortadadır. Siyasi kehanet ve spekülasyonlarla mesafe almaya, çalı dibi yoklamaya, sorun ve kriz çıkarmaya uğraşanlar dün olduğu gibi bugün de çuvallayacaklardır. Şehitlerimize vefa borcumuzu ödemek zorundayız. Ecdadımıza karşı manevi sorumluluğumuzu yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bunları yaparken de dağılarak değil birleşerek, ayrı düşerek değil milli hedeflerde buluşarak, hepsinden mühimi temel ilke ve ülkülerde uzlaşarak sonuca ulaşacağımızı herkes iyi bilmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailelerine, milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyor, acıları paylaşıyorum. Son olarak diyor ve haykırıyorum ki, ‘iyi ki varsın Eren’ Ve de her zaman tüm şehitlerimiz gibi kalbimizde yaşayacaksın.”