Gündem

'Barış için' yürüdüler: Savaşa karşı kadınlar mücadeleye!

Kadıköy Eminönü iskelesinde bir araya gelen kadınlar; tava, zil, tef, tencere, darbuka, düdük, davullarıyla savaşa karşı eylem yaptı

24 Temmuz 2015 13:24

Barış için Kadın Girişimi’nin çağrısıyla Kadıköy’de toplanan yüzlerce kadın 'savaşa hayır' dedi. Kadıköy Eminönü iskelesinde dün bir araya gelen kadınlar, tava, zil, tef, tencere, darbuka, düdük, davullarıyla 'savaşa hayır' dedi.

Bianet'te yer alan habere göre, slogansız, bayraksız, flamasız gerçekleştirilen eylemde, “Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç. Savaşa karşı kadınlar mücadeleye” pankartı açan kadınlar zılgıtlarla Kadıköy-Beşiktaş iskelesine kadar yürüdü.

Kalabalık basın açıklaması için meydanda toplandı. Basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe okundu.

 

'Barış için her yerde ses çıkaralım'

 

Basın açıklamasının Türkçesini okuyan Prof. Dr. Nükhet Sirman, "Bulunduğumuz her yerde barış için toplanalım, her yerde barış konuşalım, ölülerimize yas tutalım, yaşayanlara sahip çıkalım. Barış için her yerde ses çıkaralım" diye konuştu.

Kürtçe basın açıklamasını ise Xunav Altun okudu. Ardından SKM sözcücü Düriye Sezgin kısa bir konuşma yaptı. Sezgin, "Suruç'a oyuncaklarıyla, fidanlarıyla gittiler. Bize onların başlattığı bu kampanyayı büyütmek kalıyor. Bizler barış elçileri olarak onların bıraktığı yerden devam edeceğiz. Onları unutmayacağız. Onların taziyelerini ziyaret ederek, yaralılarımızı ziyaret ederek unutmadığımızı göstereceğiz" dedi.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bundan 4 yıl önce bir soğuk Aralık günü 34 Roboski’li genç insanı toprağa vermiştik. Sorumluları bulunmadı, yargılanmadı. Şimdi zehir gibi bir Temmuz günü 31 genç erkek ve kadın onların yanına düştü. Roboskilileri öldükten sonra tanıdık. Bu sefer katliama uğrayanlar yaşarken yoldaşımız, arkadaşımızdı.

 

'Çok güzel insanlardı, tanığız'

 

“Kimimiz yüzünden hiç gülümseme eksik olmayan Ezgi’yi, kimimiz Beşiktaş’tan Polen’i, kimimiz Maltepe’den Duygu’yu, kimimiz Kadiköy’den Ece’yi, kimimiz Gezi’den, Validebağ’dan tanıyoruz elinden Trabzonspor bayrağını düşürmeyen Koray Çapoğlu’nu.

Çok güzel insanlardı, tanığız.

Kendi elleriyle yaptıkları boncukları satmış, kazandıkları parayla oyuncak almış Kobanê’ye gidiyorlardı.

Sonra hepsi birer birer satranç taşı gibi düştüler. Cesedleri yerde kaldı. Yerden kaldırmaya çalışanlara gaz sıkıldı. Öyle yalnız yattılar bir süre. Suruç halkı el verip kaldırıncaya dek. Şimdi Roboski'li kardeşlerine karıştılar.

Sevgili kadınlar,

Roboski'de son olmadı. Suruç'ta son olsun. Erkeklerin getiremediği, hâlâ durmadan "ama"sız cümle kurmadığı, iç rahatlığıyla ve sartsiz saf tutmadığı, savaşa dur demediği yerde biz barışı yaratalım."

20 Temmuz'da Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla Suruç'tan Kobanê'ye gidecek gençler, Amara Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaparken düzenlenen canlı bomba saldırısında 32 kişi hayatını kaybetmiş, 100'e yakın kişi yaralanmıştı.