Gündem

Boğaziçi Üniversitesi'nde seçimden önceki son nöbet: Yakında kurumumuza verilen hasarı onarmaya başlayacağız

Boğaziçi Üniversitesi'nde direnişin 859. gününde; akademisyenler, öğrenciler, mezunlar ve okul emekçileri akademisyen nöbetimnde bir araya geldi

12 Mayıs 2023 13:21

T24
Bahadır Eren Çağırgan

Boğaziçi Üniversitesi'nde kayyım rektör atamalarının ardından başlayan ve iki buçuk yıldır devam eden akademisyen nöbeti; öğrencilerin, üniversite çalışanlarının, mezunların ve öğrenci ailelerinin geniş katılımıyla gerçekleşti. Rektörlük binasına 585. kez sırtlarını dönen akademisyenler, "özerk ve özgür üniversite" taleplerini yineledi.

Seçimlerden önce gerçekleşen son nöbet olacak protesto eylemine, üniversite bileşenleri yoğun katılım çağrısında bulunmuştu. Bugün eylemde bir araya gelen üniversite bileşenleri, akademisyen nöbetine katılımın ardından basın açıklaması yaptı.

Akademisyenlerin açıklamasında, "kayyım yönetimin seçim yaklaştıkça bürokratik baskısının arttığı" vurgusu vardı. Final haftasına girilirken habersiz bir şekilde kütüphanenin yıkım kararının uygulandığı, öğretim görevlilerinin yaşadığı lojmanların yıkılacağı gerekçesiyle 10 ay önce boşaltıldığı ancak halen aksiyon alınmadığı belirtildi.

"Tahribat ve ele geçirme projesinin seçimler yaklaştıkça ivme kazandı." 

"Gayrimeşru rektörlük ve kurum dışından devşirdiği liyakatsiz kadrolar barınma, iletişim ve araştırma altyapısı gibi konularda en temel görevlerini bile yerine getiremiyorlar. Ellerindeki tüm maddi ve kurumsal kaynakları, üniversite bileşenleri üzerinde baskı kurmak için kullanıyor."

Geçen ay Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyen heyeti, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirmişti. Görüşmeye dair detay verilmezken temsilci akademisyenlerin Kılıçdaroğlu'na uzun süredir devam eden direnişte tekrarladıkları talepleri sundukları öğrenildi.

Seçimlerden sonrası için okulları adına umutlu olduklarını aktaran akademisyenler kayyım olarak atanan rektör Naci İnci yönetiminden sonrası için de demokratik yönetime hazır olduklarını söyledi.

"Yakında kurumumuza verilen ağır kamusal zararları hızla onarmaya başlayacağız."

"Bu onarım sürecinde liyakate dayalı, yatay, katılımcı ve şeffaf kurumsal kültürümüzü yeniden canlandıracak, iki yıldır mücadelesini verdiğimiz ilkeler temelinde Boğaziçi Üniversitesi’ni daha güçlü bir şekilde yeniden inşa edeceğiz. Üniversitelerin hak ve özgürlük mücadelesinde örnek teşkil edecek bu dönüşümü gerçekleştirmeye hazırız."

"Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar: Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz."

"Sendika üyeleri aranarak baskı yapılıyor."

Açıklamada, son zamanlarda Eğitim-Sen sendikasına üye olan çalışanların personel dairesince telefonla arandığı ve "bu sendikaya isteyerek mi üye oldukları" sorulduğu eklendi.

Kayyım yönetimin dekanlıklara ve fakülte yönetimlerine yaptığı hukuksuz atamalara ve birden fazla makama sahip olan yöneticilerin senatoda mükerrer oy kullanmalarına değinen akademisyenler, kayyum yönetimin son bulmasının ardından da tüm ülkede "demokratik, özgür ve özerk üniversite" için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Direnişe katılan öğrenciler de basın açıklaması yaptı

Akademisyenlerin ardından öğrenciler de basın açıklaması yaptı. Açıklamada "depremde insanları ölüme terk edenlerin", "halkı açlık sınırında yaşamaya mahkum edenlerin" aynı irade olduğunu ifade eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri şu ifadeleri kullandı: "Tarihin yanlış tarafında saf tutmayı kendilerine görev bilenlerin karşısında olmanın haklı gururunu yaşıyoruz."

"Bizleri eğitim hayatımıza devam edebilmemiz için tam zamanlı çalışmaya mahkum edenlerden; ücretsiz ve nitelikli barınma ve beslenme haklarımızı ellerimizden alanlardan, bizleri Hatay’da, Maraş’ta, Adıyaman’da, Malatya’da, Antep’te ölüme terk edenlerden, ve koca bir halkı açlık sınırında yaşamaya mecbur bırakanlardan hesap soracağımız günler yaklaşıyor."

"Kendi okulumuzda aylarca gözaltına ÖGB ve polis şiddetine maruz bırakanlardan hesap soracağımız günler yaklaşıyor."

"Halkının gerekli yaşam taleplerini karşılamayı ve onların refahını sağlamayı bırakın, halkın bir parçası olarak biz öğrencileri, fikirlerimizi belirttiğimiz, taleplerimizi haykırdığımız, yaptıklarına ses çıkardığımız için kendi okulumuzda aylarca gözaltına, soruşturmalara, baskılara, ÖGB (Özel Güvenlik Birimi) ve polis şiddetine maruz bırakanlardan hesap soracağımız günler yaklaşıyor.

Yüzlerce gündür devran dönmeyecekmiş gibi koltuklarına sarılan, hocalarımızın derslerini kapatıp kampüse girmelerine engel olan kayyum kadro ve işbirlikçilerden hesap soracağımız günler yaklaşıyor."

"Tek adam ve kayyım düzenine karşı oy vermeye, devamında da sandıklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz."

Direnişimizle beraber ülkemizin de kaderini belirleyecek olan seçimlere yalnızca iki gün kaldı. Biliyoruz ki iki gün sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, ancak sonuç ne olursa olsun bizler haklı taleplerimizi haykırmaktan, ve geleceğimiz için, özgürlüğümüz, hayatımız için direnmekten bir adım dahi geri atmayacağız. Bugünlerimizin sorumlusu AKP ile er ya da geç hesaplaşacağız!"

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, açıklamanın sonunda iki buçuk senedir yineledikleri taleplerini bir kez daha duyurdu:

"Tüm kayyumlar derhal görevlerinden alınsın, rektörler tüm bileşenlerin dahil olduğu bir seçimle belirlensin."

  • "Başta Naci İnci olmak üzere kayyum kadro ve tüm kayyumlar derhal görevlerinden alınsın."
  • "Dava süreçleri devam eden tüm arkadaşlarımızın davaları sonlandırılsın."
  • "Üniversite rektörleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin dahil olduğu bir seçim ile belirlensin."
  • "Okulumuza açılan kayyum fakültelerin akıbetine hiçbir öğrencinin mağduriyetine yol açmayacak şekilde karar verilsin."
  • "Usulsüzce kapatılan BÜLGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’ne kulüp statüsü geri verilsin."
  • "CİTÖK (Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu), ofisini fiilen durdurmaya yönelik tüm kararlar geri çekilsin."
  • "Kampüslerimizdeki polis varlığı sonlandırılsın."


"Bir darbe kurumu olan Yüksek Öğretim Kurumu kapatılsın."


  • "LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+'ların temel insan hakları ve tüm anayasal hakları tanınsın."
  • "Dersleri iptal edilen tüm hocalarımız görevlerine iade edilsin, sözleşmeleri derhal yenilensin ve kişiye özel ilan ve atamalarla gelenler görevden alınsın."
  • "Alelacele ve bin bir yanlışla sorunlu bir alana taşınan BuPaws köpek barınma merkezi, gönüllülerin de dahil olduğu kontrollü bir süreçle kendi alanına geri taşınsın."
  • Eylemde, sendikal haklarını kullandıkları için kayyum Naci İnci yönetiminin mobinglerine ve baskılarına maruz kaldıklarını belirten Eğitim-Sen'li üniversite emekçileri de basın açıklaması yaptı:
  • "Haksız yere açılan, çoğu sonuçlanmayan resmi soruşturmalarına, resmi olmayan tehditlerine, mobinge varan yıldırma uygulamalarına rağmen vazgeçmedik. Çünkü bizim mücadelemiz yeni başlamadı, çünkü mücadelemiz güçlü bir umuda dayanıyor ve bu umudun bilimsel, tarihsel kökleri var."

"Önümüzün de bahar olduğuna dair inancımız sonsuz."

"Sevgili dostlar, bildiğiniz gibi biz her mevsim buradaydık. En güzel yazları da, çetin kışları da birlikte geçirdik."

"Evet, bugün, bu kampüste, vazgeçmeyen idari personel ile gurur duyuyoruz. Bugün, bu kampüste vazgeçmeyen hocalarımızla gurur duyuyoruz. Bugün, kampüslerinde demokratik seçimle gelen bir rektör istedikleri için kendilerine bedel ödetilen, fikirleri özgür, vicdanları özgür öğrenci arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Bugün biz Boğaziçi Üniversitesi’nin direnen tüm paydaşlarıyla gurur duyuyoruz."