Kültür-Sanat

Bowie’den Iggy Pop’a, ikon müzisyenlerin filmleri !f istanbul’da

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 15 Şubat'ta başlayacak

12 Ocak 2018 14:09

15 Şubat’ta başlayacak 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin mini müzik festivali !f music, bu yıl da yılın en iyi müzik filmlerini bir araya getiriyor, partileriyle şehrin eğlence hayatına nefes oluyor. David Bowie’den Betty Davis’e, Iggy Pop’tan Josh Homme’a, ikonik müzik insanları !f music’te buluşacak, müzik tutkunlarının gözü bir kez daha !f İstanbul’da olacak.

Bowie’den kalan son görüntüler

!f music’in en heyecan veren filmlerinden ilki, 2013’te çektiği “David Bowie: Five Years” ile Bowie hakkında yapılmış en iyi belgesellerden birini çekmiş Francis Whately’nin sanatçının ölümünden sonra tamamladığı filmi “David Bowie: The Last Five Years / David Bowie: Son Beş Yıl”. David Bowie’nin ölümünden önce yayınladığı son iki albümü “The Next Day” (2013) ve “Blackstar”ın (2016) yanı sıra kanserle mücadelesini ve hastalığı sırasında yapımına başladığı Broadway müzikali “Lazarus”u odağına alan film, arşiv görüntülerden yakın arkadaşlarıyla yapılmış söyleşilere, ikon sanatçıdan hayranlarına kalan son anlar olacak.

Iggy Pop ve Josh Homme işbirliği

Queens of the Stone Age’in kurucusu ve vokalisti Josh Homme’un fotoğraf sanatçısı Andreas Neumann’ın birlikte yönettiği “American Valhalla”, bir yandan Amerikalı iki rock müzisyeninin olağanüstü müzikal işbirliğinin hikayesini anlatırken, bir yandan da punk’ın babası Iggy Pop’un 2016 tarihli son albümü “Post Pop Depression”un California çöllerindeki kayıt sürecini de belgeleyen görkemli bir müzik filmi. Hayranlarının Londra’daki Royal Albert Hall’da tarihe geçen destansı performansa da tanık olacakları film, başından sonuna, Iggy Pop kadar ateşi sönmeyen bir belgesel.

Amerikan müziğinin kökleri

Sundance’in Dünya Sineması bölümünde En İyi Belgesel seçilen, Hot Docs’ta iki dalda Seyirci Ödülü’nü kazanan “Rumble: The Indians Who Rocked The World” ise, Amerikan Yerlisi sanatçıların mirasının peşine düşüyor ve blues’dan caz’a ve günümüz hip hop’ına, onların Amerikan müziğinde görünmeyen ve yok sayılan etkilerini belgeliyor. Catherine Bainbridge ve Alfonso Maiorana'nın birlikte yönettiği ve Jimi Hendrix’den Quincy Jones’a, Martin Scorsese’den Slash’e, birçok tanıdık ismi ekrana taşıyan film, eleştirmenler tarafından yılın en iyi müzik belgesellerinden biri olarak gösteriliyor

70’lerin ikonu Betty Davis’e ne oldu?

Bölümün merakla beklenen bir diğer filmi, dünya prömiyerini IDFA’da yapan “Betty: They Say I’m Different”, 70’lerin unutulmaz sesi Betty Davis’in ortalığı kavuran şöhretinin ve 30 yılı aşkın zamandır ortadan kayboluşunun gizeminin peşine düşüyor. Phil Cox’un belgesel ve animasyonu yaratıcı bir şekilde harmanlayan filmi, 1970’lerde müziği, sahnesi ve performatif görselliğiyle tabuları kırıp yağmalamış, evlilikleri sadece bir yıl sürse bile Miles Davis’in hayatını ve müziğini derinden etkilemiş, ırkçılıktan toplumsal cinsiyete Amerikalı kadınlar için unutulmaz bir özgürlük sembolü olmuş Betty Davis’in, Amy Winehouse, Macy Gray, Nikka Costa gibi ardından gelen bir çok kadın müzisyeni nasıl etkilediğinin ve Amerika, İngiltere, Fransa ve Japonya'daki moda tasarımcılarına nasıl ilham verdiğinin hikâyesine de tanıklık ediyor.