Kültür-Sanat

Fadik Sevin Atasoy'a Amerika'da en iyi kadın ödülü

Oyuncu Fadik Sevin Atasoy, New York Üniversitesi'nin Tisch-First Run Film Festivali'nde...

30 Nisan 2011 03:00

T24 - Oyuncu Fadik Sevin Atasoy, New York Üniversitesi'nin Tisch-First Run Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.



Babasıyla baba-kızı oynadığı "Merhaba" filmi "en iyi kadın oyuncu" ödülünü getirdi

Amerika’nın ünlü sinemacıları Oliver Stone, Ang Lee ve Alec Baldwin gibi isimleri Hollywood'a kazandıran ve endüstride büyük saygınlığı olan New York Üniversitesi'nin Tisch-First Run Film Festivali'nde Amerikan yapımı MERHABA adlı sinema filmindeki performansıyla En iyi Kadın Oyuncu ödülü Fadik Sevin Atasoy'a verildi.

Babası Sönmez Atasoy’la filmde karşılıklı rol aldı. Merhaba filminde ALS adı verilen ve tedavisi olmayan bir kas hastalığına yakalanan babasını görebilmek için Amerika da yaşayan doktor kızın, İstanbul'a dönerek babası ile olan vedalaşma hikayesi anlatılıyor.

Yönetmen Lauren Bradly, filmin aynı zamanda 6 dalda birden ödül kazanmasının en büyük etkilerinden birinin İstanbul'da çekilmesi olduğunu, bu sebeple lokasyon konusunda verdikleri destekten dolayı T.C Kültür ve Turizm Bakanlığına  minnettar olduklarını söyledi. Daha önce birçok festivalde ödül alan Fadik Sevin Atasoy ise, Amerika’nın en seçkin sinema akademilerinden biri tarafından bu ödüle layık görülmekten gurur duyduğunu belirtti. Atasoy, “İstanbul’un tarihi güzelliklerinin yansıtıldığı bu filmde, ülkemizin yurtdışında tanıtılmasında katkımın olmasından çok büyük mutluluk duyuyorum” dedi.


“Merhaba” filminden notlar:

Yapımcılığını Mandy Menaker’ın, yönetmenliğini Lauren Brady’nin üstlendiği “Merhaba” adlı Amerikan yapımı filmde başrolleri Fadik Sevin Atasoy, Sönmez Atasoy, Paxton Winters, Nursel Köse ve İskender Altın gibi isimler paylaştı. 2 yıl önce Fadik Sevin Atasoy’la tanıştıktan sonra filmini İstanbul’da çekmeye karar veren yönetmen Lauren Brady, aynı zamanda Martin Scorcese bursunu kazanan genç bir yönetmen.

“Merhaba” filmi, ALS adı verilen ve tedavisi olmayan bir kas hastalığına yakalanan bir babanın durumunun ağırlaşması üzerine New York’ta doktor olmuş ve Amerikalı bir erkekle evlenmiş olan kızının İstanbul’a dönerek babası ile olan hüzünlü bir ayrılık hikayesini konu alıyor. Bir baba kız’ın hikayesinin anlatıldığı filmde gerçek hayatta baba–kız olan Sönmez Atasoy ve Fadik Sevin Atasoy birlikte kamera karşısına geçti. 

Tamamen bir sosyal sorumluluk niteliğini taşıyan proje Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde çekildi. Filmin amacı hem Amerika’da, hem de Türkiye’de ALS hastalığına dikkat çekilmesini sağlamak.