Gündem

'FETÖ' medya davasından: "Gazetecilik suç değildir" dediğim için 8 aydır hapis yatıyorum

Emre Soncan: Darbenin arkasında Gülen grubunun olduğunu düşünmüyorum

28 Mart 2017 19:30

Fethullah Gülen cemaatinin medya yapılanması iddiasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da bulunduğu 25'i tutuklu 29 kişinin yargılandığı davada sanıkların savunmasına devam edildi.

DHA'nın haberine göre, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada firari sanık Said Sefa dışında tutuklu sanıkların tamamı hazır bulundu. İlk olarak Emre Soncan savunmasını yaptı.

"Hiçbir tarikata, cemaate ve örgüte üye olmadım"

Gazetecilik hayatına 2004'te girdiği Zaman gazetesinde başladığını ve uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı ve savunma muhabiri olarak görev yaptığını anlatan Soncan, "Meslek hayatım boyunca hiçbir tarikata, cemaate, örgüte veya ideolojik gruba dahil olmadım. Sarı basın kartı sahibiyim. Tek bir cebir iddiası gösterilmeden terör örgütü üyesi olarak tutuklanıp hapishaneye kondum" diye konuştu

İddianamede atfedilen suçlamalara ilişkin konuşan Soncan, 2015 yılında bir gazeteye verdiği mülakaatta cumhurbaşkanını eleştirmesinin o gün hiçbir şikâyete ve soruşturmaya konu olamamasına rağmen iddianamede suç olarak gösterildiğini belirterek, söz konusu mülakatta nefret, şiddet veya hakaret içeren herhangi bir kelime sarf etmediğini, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"Kendim gidip polise teslim oldum"

ABD, İngiltere ve Avrupa'nın birçok ülkesine vizesi olduğunu ifade eden Soncan, "Beni 'kaçma şüphesi var' diye tutukladılar. Halbuki isteseydim bu ülkelere gidebilirdim. Ancak, hakkımda soruşturma başlatıldığını öğrenince ben kendim gidip polise teslim oldum" dedi.
El konan Bank Asya'da bulunan hesabın Zaman gazetesinde çalıştığı dönemde maaş hesabı olarak açtırıldığını belirten Soncan, burada biriken 31 bin liranın, büyük kısmını, söz konusu bankayı kurtarma çağrılarının yapıldığı dönemde çekerek araba aldığını söyledi.

"Darbenin arkasında
Gülen grubunun olduğunu düşünmüyorum"

Sosyal medya paylaşımlarına ilişkin olarak da konuşan Soncan, iddianameyi hazırlayan savcının darbe karşıtı tweetlerini görmediğini, sadece, "Darbenin arkasında Gülen grubunun olduğunu düşünmüyorum" şeklinde attığı tweeti öne çıkardığını savundu. Soncan, 15 Temmuz günü seçilmiş iktidarın yanında olduğunu ifade eden çok sayıda tweet attığını da sözlerine ekledi.

"Gazetecilik suç değildir dediğim için..."

Daha sonra savunma yapan Cuma Ulus da, "Gazetecilik suç değildir dediğim için 8 aydır cezaevinde yatıyorum" dedi. Attığı 3 tweet ve verdiği bir demeçle suçlandığını dile getiren Ulus, "21 yıllık gazeteciyim. Meslek yaşamım boyunca teröre, şiddete karşı durdum. İfade hürriyetini savundum" dedi. Ulus, "Başkentçi adlı trol hesap, gözaltı kararından 6 gün önce bir liste yayınladı. Çok sayıda gazetecinin ismi vardı. Soruşturma yokken ben dâhil yüzlerce gazetecinin basın kartları iptal edildi. Son olarak da savcılık harekete geçti. Gazeteciler gözaltına alındı" diye konuştu.

"Sadece 300 takipçisi olan bir kişiyim"

Suçlamalara ilişkin konuşan Ulus, şöyle devam etti:
"Tweetlerim delil diye dosyaya konmuş. Böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için ne demeliydim. 'Gazetecilik suç mudur' demeliydim? 'Can Erzincan TV karartılıyor, kapatma' dedim bir de. Bu tweetler suç mu? İçinde cebir şiddet öven tek bir kelime var mı? Ayrıca başkalarının tweetlerini paylaşmakla suçlanıyorum ki yaptığım yorum da yok sadece paylaştım. Yazanın değil paylaşanın suçlanmasını, kadavra incelemesi yapan doktorun cinayetle suçlanması kadar abes görüyorum." Attığı 3 tweet ve paylaştığı 22 tweet nedeniyle iddianamede "algı oluşturmakla suçlandığını" ifade eden Ulus, "300 bin değil, sadece 300 takipçisi olan bir kişiyim. Nasıl algı oluşturduğumu anlamış değilim" dedi.

"Devlet garantisinde olduğu
bir dönemde para yatırdığım banka"

Oğlunun gittiği kolejin 2011 yılında okul ücretinin Bank Asya'ya yatırılmasını istemesi üzerine bu bankada hesap açtığını anlatan Ulus, "İşten ayrılınca tazminatımın bir bölümünü çocuklarımın okul taksidi için bankaya yatırdım. 2015'te tamamını çektim. Aynı okul 2016'da başka bir bankayla anlaştı bu kez oraya ödedim" dedi.
Herhangi bir talimat üzerine bu bankaya para yatırmadığını belirten Ulus, "Devlet garantisinde olduğu bir dönemde para yatırdığım bankanın kapısının cezaevine açılacağını nereden bileyim" diye konuştu. Ulus tahliyesini istedi. Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam etti.