Gündem

'Homofobi ve transfobi karşıtı bir cumhurbaşkanı istiyoruz'

SPOD, cumhurbaşkanlığı seçiminde LGBTİ bireyleri aktif bir biçimde ayrımcılığa karşı koruyacak cumhurbaşkanı istiyor

25 Temmuz 2014 21:24

Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD) Türkiye'de yaşayan LGBTİ'leri homofobik ve transfobik saldırılara maruz kalmaya devam edildiğini belirterek, devletin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. 

Türkiye’de yaşayan LGBTİ’ler olarak bizler, homofobik ve transfobik saldırılara maruz kalmaya devam ediyoruz. Birçok LGBTİ sadece cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliğinden dolayı nefret cinayetlerinin mağduru oluyor, nefret söylemine maruz kalıyor, okulda aşağılanıyor, sokakta saldırıya uğruyor, işinden ve evinden atılıyor.

LGBTİ’lere yönelik bu yaygın ayrımcılık karşında devlet, LGBTİ bireyleri aktif bir biçimde ayrımcılığa karşı korumayarak bu suçun bir parçası olmaya devam ediyor. Halbuki Türkiye'nin imzacısı bulunduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri i gereğince LGBTİ'ler bu ülkenin eşit yurttaşları olarak kabul edilmelidir ve eşitlik sağlanana dek devlet üzerine düşen sorumlulukları yerine getirilmelidir.

Cumhurbaşkanlığı makamı her ne kadar sembolik yetkilerle donatılmış olsa da, yeni Cumhurbaşkanının ülkede evrensel hukuk normlarının ve insan hakları prensiplerinin üstünlüğünü temsil eden bir görev üstlenebileceğine inanıyoruz.

Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği olarak yeni Cumhurbaşkanı'nın

 

I.                    Homofobi ve transfobi karşıtı

II.                   Nefret söylemi ve cinayetleri karşısında etkin çözüm üretilmesine ön ayak olan

III.               Uluslararası yasalar ve uygulanması konusunda LGBTİ bireylerin insan haklarını savunan

IV.               Yeni anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın yasaklanması ve LGBTİ bireylerin eşit    yurttaşlığının kabülü yönünde görüş bildiren

V.                  Eşitlikçi, demokrat ve LGBTİ dostu

Olmasını bekliyoruz.

Üç aday arasında bu ilkeler çerçevesinde çalışan, söylem üreten ve ilişkilenen Cumhurbaşkanı adayının yalnızca Selahattin Demirtaş olduğunu eşitlikçi, özgürlükçü bir Cumhurbaşkanı isteyen herkese ve LGBTİ kamuoyuna duyururuz.

Ne yazık ki diğer Cumhurbaşkanı adayları SPoD'un ve diğer LGBTİ örgütlerinin taleplerine rağmen LGBTİ bireylerin insan haklarını görmezden gelmeyi tercih etmişlerdir. Yeniden hatırlatmak isteriz ki LGBTİ bireylerin insan haklarını savunmak insan haklarını temel alan her siyasetin olmazsa olmazıdır ve bugüne dek kimseye oy kaybettirmemiştir.

Son olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Başkanlık Sistemi tartışmaları gölgesinde gerçekleştiğini hatırlatmak isteriz. SPoD Türkiye'de çoğulcu bir demokrasinin tesis edilmesi için parlamenter demokrasinin sürdürülmesini, yürütmenin yargı üzerindeki baskısının son bulmasını, seçim barajının kaldırılmasını ve yasamanın yürütme karşısındaki yetkilerinin güçlendirilmesini savunmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu ne olursa olsun SPoD olarak yeni Cumhurbaşkanı'na uluslararası insan hakları prensipleri gereği LGBTİ bireylerin insan haklarına sahip çıkma sorumluluğunu hatırlatmayı sürdüreceğimizi bildiririz.