Magazin

House of Cards'ın yeni başrolü Robin Wright: Kevin Spacey ile diziden sonra görüşmedik

"Zaten hikayeyi kadın başkanla sonlandırmak istiyorduk, hikayenin iskeletini çok değiştirmedik"

04 Kasım 2018 12:13

House of Cards dizisinin son sezonu bu haftasonu itibariyle yayınlandı, ancak dizinin 4 sezon boyunca başrolünü oynayan Kevin Spacey bu sezonda yer almıyor. Dizinin yapım ekibi Spacey hakkında çıkan cinsel taciz iddialarından sonra ilk olarak diziyi durdurma, ardından Spacey'i kadrodan çıkarıp devam etme kararı almıştı.

Hürriyet'ten Barbaros Tapan, dizinin yeni başrolü Robin Wright ile bu süreç hakkında bir söyleşi yaptı. Wright, Tapan'a Kevin Spacey ile dizinin çekimlerinden sonra bir daha hiç görüşmediklerini söyledi.

Söyleşinin tamamı şöyle:

6’ncı ve son sezon... Benim kafamda da herkes gibi Kevin Spacey olmadan nasıl bir geçiş sağlandığı vardı. Sette Spacey hatırlandı mı yoksa hiçbir şey olmamış gibi devam mı edildi?

Gerçekten adapte olunması gereken bir durumdu. Birçok görüşme yaptık. O dönem biraz zamana bırakıp işi durdurmaya karar verdik. Birkaç ay seçeneklerimizi tarttık, tartıştık. O süreçte şartlar çok ağırdı, ortam gergindi.

Kimse ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Hatırlarsan günlerce tüm bu olanlar önce haberlerde verildi.

Dizi ile ilgili karar vermeden önce göz önünde tutmamız gereken bir sürü şey vardı. Fanlar, dizinin geçmişi... Derken neden zamanından önce bitirelim diye düşündük.

Zaten hikayeyi kadın başkanla sonlandırmak istiyorduk. Hikayenin iskeletini çok değiştirmedik.

Değişen tek şey benim çok daha fazla sahnede yer almam ve yazım aşamasına daha çok dahil olmam oldu.

 

Aslında her şeye daha çok dahil olmam hoşuma bile gitti...

Dizide ABD’nin yeni başkanı siz oldunuz. Böyle olunca karaktere yaklaşımınız değişti mi?

Claire işi en iyisinden öğrendi, aynı yetenekleri aldı ve Washington DC’deki tüm erkeklere karşı kullandı.

Sadece Claire’in kadın olarak taktiğini, öfkesini, şiddetini yavaş yavaş terk ederek yeni arkadaşlar edinip, sonra da yeni düşmanlar kazanması oldu.

Kevin Spacey olmadan son sezonu çekerken beklenmedik engellerle karşılaştınız mı?

Çok fazla olmadı. Sadece dizinin sonunu yaratmak için senaryoyu sürekli değiştirdik, çok fazla son dakika değişikliği oldu...

Benim çalışma günlerim daha da uzadı. Bunun yanı sıra dizinin her detayına dahil olup bir de finali yönettim.

Şanslıyız ki prodüksiyon ekibimiz 6 yıldır bizimle birlikte çalışıyor. Uzun süre dizi çeken herkesten duymuşsundur, dizi ekibi aileniz oluyor. Çünkü çalışma arkadaşlarınızı ailenizden daha çok görüyorsunuz. Nasıl bir destek sistemi oluşturduysak herkes diziye ve birbirine karşı çok duyarlıydı. Herkes dizinin sonu için en iyisini istedi ve sette mutluluk veren bir son sezon oldu.

Kevin Spacey varken de diziyi yönettiniz değil mi?

Evet.

Kevin Spacey de oyunculuk dışında dahil miydi diziye?

Evet, dahildi. Özellikle yazım sürecinde yazarlarla her gün fikir alışverişi yapıyordu.

Ne kadar konuşabilirsiniz bilmiyorum ama kabinenizin seçimi oldukça ilginç geldi bana...

Kabinenin seçimi yine yoğun fikir alışverişi yaptığımız bir konuydu.

Kadın başkan nasıl olmalı diye çok düşündük. Ben “Claire daha önce Amerika’da daha önce hiç geçmemiş kadın merkezli bir kanun tasarısı geçirsin” dedim... Yazarlar “Neden kabineyi sadece kadınlardan oluşturmuyoruz” dedi.İzleyicilerin kadınların birbirleriyle nasıl çalıştığını görmesini istedik.Nasıl çalıştılar diye sakın sorma, anlatamam.25 kadını bir odada birbirleriyle konuşurken görmek oldukça ilginç.

O zaman ben fikrimi söyleyeyim. Son sezon oldukça feminist... Kadın, kadın hakları, kadınların gücü derken kadınların da erkekler gibi davrandığını gördük. Neden erkeklerin yaptığına alternatif bir dünya yaratmadınız?

- Nasıl mesela?

Bilmiyorum... Daha fazla merhamet, daha iyi bir yaklaşım mesela... Dünyayı yönetirken erkeklerin yüzyıllardır yaptığından daha farklı bir şey.

Dizinin adı “House of Cards”... Kadın kabineyle hadi tamamen farklı olalım dememiz mümkün olmadı çünkü o dünyada güvenebilecek kimse yok.

Bu yüzden Claire daha önce kimsenin yapamadığı bir kanunu tehditsiz geçirse diye düşündük, o da mümkün olmadı. Claire dürüstlükle ve güzellikle hiçbir şey yapamadı. Bu fikirlerle çok oynadık ama sonuçta istemese de oyunu kuralına göre oynadı...

Yani kadın başkan olunca sistemde pek bir şey değişmiyor...

Bilmiyorum... Umudumu kaybetmiyorum.

Belki bir sihir olur ve değişim gerçekleşir.

Son sezonda nükleer silahlarla ilgili konulara da değiniyorsunuz. Dizinin yapımcısı olarak neden bu konulara girmeyi istediniz?

Yazarlarımız Washington DC’nin şartlarını, gündemini yakından takip etti.

Yazarlarımızın iletişim halinde oldukları çok fazla danışmanları vardı. Mesela Kore nükleer silah fırlatırsa neler olur? Diyelim ki A, B ve C şıkkımız var. Hangileri uygulanabilir... Sürekli beyin fırtınası yaptık.

Dizide sürekli “House of Cards” dramasını aktif tutmak istedik ve bugünün gerçeklerini dizide ne kadar işleyebiliriz diye düşündük.

Kevin Spacey ile hiç iletişim kurdunuz mu diziden kovulmasından sonra?

Hayır, kurmadık.

Bunca yıldan sonra Kevin Spacey olmadan son sezonu çekmek

13 bölüm yerine 8 bölümde çok şey anlatmamız gerekiyordu. Her şeye yeniden başladık ve yaptık.

Kevin Spacey’nin olmadığı sette durumlar nasıldı?

Birbirine çok bağlı bir ekibiz. Bol kahkahalı, eğlenceli bir çekim süreci yaşadık. Bu durum en baştan beri böyleydi. Hiç değişmedi...

Claire ile ilgili en çok neleri özleyeceksiniz?

Elbiselerini...

Hiç hatıra sakladınız mı Claire’in elbiselerinden?

Hayır çünkü Claire’in kıyafetleri sergilenecek.

Kim karar veriyordu kıyafete?

Birçoğunu stilistim Kemal Harris tasarladı.

Dizi bittiğinde hiç özlemeyeceğiniz şey nedir?

Tek özlemeyeceğim şey günde 16 saat çalışmak.

Netflix’in ilk dizilerinden bir tanesi “House of Cards”. Dizi ilk başladığında internet platformunda yayınlanacağı için bu durumu riskli buldunuz mu?

Biraz... Bilinmeyen bir alandı dijital platformlar ama Netflix’in başında Ted Sarandos’un olması, üzerinde düşünmemizi gerektirmedi. İnsanlar bu platformlarla ilgili şunu unutmasınlar; onlar içerik izlemek için üye olup para ödüyor ama biz de diziye sahip olma hakkını onlara veriyoruz...

Nasıl yani?

Nerede, ne zaman, nasıl isterlerse öyle izliyorlar. Mülkün sahibi onlar.

Rol aldığınız 1994 yapımı “Forest Gump”ı ya da 1987 yapımı “Princess Bride”ı televizyonda görünce izliyor musunuz yoksa kanal mı değiştiriyorsunuz?

Kanal değiştirmiyorum. Eski hallerimi izlemek çok tuhaf geliyor. Başka bir insan gibiyim. Genelde “Ahh gençliğim gitmiş” filan diyorum. Çok üzücü..