Batman'da kız kardeşini işkence yaparak öldüren Kasım Demirtaş’a verilen ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlığı ‘iyi hâl’ nedeni sayılarak ömür boyu hapis cezasına indirildi.
Demirtaş, kardeşine yaptıklarını, "Ne kadar dövsem sonuç alamayacağımı anladım. Korkutmak için bir ucunu prize taktığım kablonun ucunu diz altlarına ve bacaklarına değdirdim. 5-6 kez elektrik verip, çekiyordum." diyerelk anlattı.
Hürriyet'ten Felah Bozarslan'ın haberine göre Batman’da 21 Temmuz 2016’da Amine Demirtaş’ın öldürülmesiyle ilgili anne Adalet ve baba Mehmet Masum Demirtaş’a 25 yıla kadar, ağabey Kasım Demirtaş’a da 'Eziyet çektirerek kardeşi öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Kasım Demirtaş'ın erkeklerle telefonla görüştüğü iddiasıyla kardeşini, bir hafta boyunca tekme, tokat, tahta ve plastik sopalarla darp ettiği, bacaklarına elektrik verdiği, genç kızı eziyet çektirerek öldürdüğü anlatıldı.
"Ne kadar dövsem sonuç alamayacağımı anladım"
Demirtaş, ifadesinde "Ne kadar dövsem sonuç alamayacağımı anladım. Korkutmak için bir ucunu prize taktığım kablonun ucunu diz altlarına ve bacaklarına değdirdim. 5-6 kez elektrik verip, çekiyordum. Bayılma numarası yaptığını düşündüm" dedi.
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği'nin katılım talepleri kabul edildi. Mahkeme, Kasım Demirtaş'a, 'Eziyet çektirerek kardeşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Sanığın yargılama sürecindeki davranışları ve gösterdiği pişmanlığı indirim nedeni sayan mahkeme, 'iyi hal' indirimi uygulayarak cezayı ömür boyu hapis cezasına indirdi. Anne Adalet ve baba Mehmet Masum Demirtaş beraat etti. Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu, kararın yasaya ve usullere aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusu yaptı.
"Yaptırım etkin uygulanmalı"
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Adem Sözüer, kadın cinayetleri ve çocuğun cinsel istismarı konularında ‘yasalardaki yaptırımları etkin uygulama’ üzerinde durulması gerektiğini söyledi. Sözüer, şunları kaydetti:
“Haksız tahrik her olayda uygulanmaz. Somut koşulları var. Örneğin, kişinin eşi veya çocuğu öldürülmüş ya da cinsel saldırıya maruz kalmış, bunun etkisinden şiddetli bir elem veya öfkeye kapılıp, eşi veya çocuğuna yönelik suç işleyene karşı bir suç işler. Böyle hallerde haksız tahrik nedeniyle suçun cezası indirilir.
Somut bulgu
Takdiri indirim nedeni de mahkemeye kravat takıp gelmekle olmaz. Özellikle öldürme suçlarında, takdiri indirim için somut bulgulara dayalı gerekçelerin olması gerekir. Örneğin mağdura ateş ettikten sonra pişmanlık duyup hastaneye götürmüş, ama mağdur tıbbi müdahaleye rağmen ölmüş. Hâkim böyle bir durumda failin çabasını takdiri indirim için değerlendirebilir. Somut bir hâl olmadan, mahkemede uslu durdu diye otomatik indirim olmaz.
Çocukların cinsel istismarı suçunda, mağdur çocuğun sadece bedensel değil, ruhsal durumu da incelenmeli ve raporlanmalıdır. Çocukta kalıcı bir ruhsal hastalık ortaya çıktıysa, hem cinsel istismar suçu hem de netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan ceza verilecektir.”
