Gündem

Kılıçdaroğlu'dan MESAM açıklaması

"Hiçbir uyarı yapılmadan MESAM Yönetim Kurulu, Kültür Bakanlığı yazısı ile değiştiriliyor"

07 Mart 2018 15:51

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MESAM'a kayyım atanmasına ilişkin olarak, "Olağan kongresini yapmadan Kültür Bakanlığı MESAM'a kayyum atadı. Kanun önce uyaracaksın diyor. Hiçbir uyarı yapılmadan MESAM Yönetim Kurulu, Kültür Bakanlığı yazısı ile değiştiriliyor. Kültür Bakanlığı burada suç işlemiştir" dedi.

CHP Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

Saygıdeğer milletvekilleri bugün sıradışı bir grup toplantısı yapıyoruz. PM üyemiz  sayın Yavuz Karan hayatını kaybetti. Onu sonsuzluğa uğurladık. 

Deniz Selin Üstündağ Avrupa şampiyonu oldu. Kendisini yürekten kutluyoruz.

Bütün demokrasilerde medya önemli bir güçtür. Gelişmiş demokrasilerde 4. güç olarak algılanır. Medyanın temel özelliği gücü sürekli halk adına sorgulamaktır. Gücü elinde tutanlar daha sağlıklı karar almak zorunda kalırlar. Bizde bir yaygın medyamız var. Bir de yerel medya var. Yerel medya adeta sahipsiz. Bu medyanın büyük beklentileri var. 3 yıldır Basın İlan Kurumu ilanlarına zam yapılmadı. Geçinemiyorlar. Binlerce kişi çalışıyor yerel medyada, gazetelerde ve televizyonlarda. Ayakta kalmak için olağanüstü çaba harcıyorlar. Biz yerel medyanın da yaygın medyanın da güçlü olmasını isteriz. Bağımsız olmasını, özgürce yazmasını ve eleştirmesini isteriz. Demokrasiye sahip çıkmak gibi medyaya da sahip çıkmak zorundayız. Baskılara hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. İktidarın yaptığı her şeyi alkışlayan bir medya grubunun en çok demokrasiye zarar verdiğini de kimsenin unutmaması gerekir. Demokrasi hepimiz için geçerli bir kuraldır. Düşüncelerimizi özgürce ifade edeceksek, haklarımızı rahatça yargıda arayabileceksek bunun özü demokrasiden geçiyor. 

MESAM'A kayyım atanması

Demokraside iktidarı yönetenler hukuka uygun davranmak zorundadırlar. MESAM diye bir örgüt var, bir tüzüğü var. Yasal dayanağı var ve kurulur. Sanatı ve sanatçıyı desteklemeyen hiçbir iktidar yoktur dünyada. Darbe dönemleri hariç sanat ve sanatçıya her ortamda önem verilmiştir. Yüceltmek her toplumun ortak amaçlarından birisidir. Sanatçı özgür olmalı, özgürce düşüncesini dile getirmeli. Sanatın 7 dalını da desteklememiz gerekir. Elbette sanatçının da hakları vardır. Mart ayında olağan kogresini yapacaktı. Kongresini yapmadan Kültür Bakanlığı MESAM'a kayyum atadı. Kurala uyarsanız atayabilirsiniz. Verilen görev ve yükümlülüklerin yerine getirilmediği ya da tarifelerin esaslera göre düzenlenmediği durumlarda ben önce bir uyarı yazısını yazarım diyor bakanlık. Ve 30 gün beklerim. Kural yerine gelmemişse 2. bir yazı ile tekrar uyarırım.

Yine 30 gün beklerim, kural yerine gelmemişse kayyum atarım diyor. MESAM yönetim kurulu görevden alındı. Telefon ettim, size uyarı yazısı geldi mi? Hiçbir yazı gitmemiş. Yani, kanunu takmıyor. Kültür Bakanlığı yasaya uymazsa ne olacak? Bütün bunlar sanatı ve sanatçıyı korumak içindir fakat hiçbir uyarı yapılmadan MESAM yönetim kurulu bir yazı ile değiştiriliyor. Sordum, dava açacak mısınız diye tabii ki dediler. Bugün dava açacaklar. Kültür Bakanı'na sormak isterim. Sen sanatı ve sanatçıyı korumakla görevlisin. Yasanın dışına çıkmazsın. Kültür Bakanlığı açıkça suç işlemiştir. 

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi toplumun hemen hemen her kesiminin karşı çıktığı bir uygulama. Konu gündeme gelir gelmez bir komisyon oluşturduk. Bütün şeker fabrikalarını gezeceksiniz dedik. Hepsi karşı hangi partiden olursa olsun. Şeker fabrikaları sıradan fabrikalar değildir. Özelleştirilmesine karşıyız. Özelleştirerek siz aslında bir anlamda cumhuriyetten intikam almaya çalışıyorsunuz. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak demokrasiye cumhuriyete emeğe ve alın terine sahip çıkmak demektir. Gayet açık ve net başta Recep Bey Binali Bey olmak üzere soru soruyorum hangi uluslararası kuruluşlarla oturup bir anlaşma yaptınız ve bu metni neden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gizliyorsunuz? Kiminle oturdunuz Türk şeker politikasının geleceğini belirlediniz? Binali Bey nişasta bazlı şekerlere kota getireceğiz diye zaten var kota. Yüzde 15. Almanya'da yüzde 1,69. Bazı ülkelerde de yasak. Kansere obeziteye yol açıyor."