Gündem

Şoförler: Direksiyon kitlendi; Uzmanlar: Sürücü hatası

"Oturuş pozisyonundan direksiyon tutuş pozisyonuna kadar, kazaların önüne geçebilecek püf noktalar var"

06 Şubat 2018 11:34

İstanbul'da özel halk otobüslerinin karıştığı yaralama ya da ölümle sonuçlanan pek çok kazada, şoförler “direksiyonlarının kilitlendiğini”, “aracın aniden hızlandığını”, “frenin patladığını”, “gaz pedalının takıldığı” yönünde açıklamalar yaptı. İleri sürüş teknikleri uzmanları ise, kazaların çoğunda sürücü hatası olduğunu, sürücülere verilen eğitimlerin yetersiz kaldığını, bu konuda etkin bir çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

"Gaz pedalı takıldı' iddiası doğru değil"

Üsküdar’da 1 Şubat’ta özel halk otobüsünün durağa girmesi sonucu yaşanan ve 3 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin de yaralandığı facianın ardından otobüs şoförü, “Araç aniden hızlanmaya başladı, kontrolümden çıktı” dedi. 2 Şubat’ta ise Kadıköy’de yine bir özel halk otobüsü, tramvay yolu ile araç yolunu ayıran kaldırıma çarparak durabildi. Şoför, olay sonrası yaptığı açıklamada, direksiyonun kilitlendiğini ileri sürdü.

Üsküdar’da yaşanan kazanın görüntülerini incelediğini belirterek, kazanın sürücünün bir dalgınlık anına denk geldiğini vurgulayan İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Ethem Genim, gaz pedalının takıldığı iddialarına dair şöyle konuştu:

“Bu araçlarda potansiyometre vardır. Şayet siz ayağınızı kaldırıp frene bastığınızda, aracınız hangi hızda takılırsa takılsın, araç yavaşlar. Hatta bunu deneyebilirsiniz. Bir ayağınızla frene bir ayağınızla gaza basın, araç yavaşlar. Bu araçlarda saatte 30 kilometre hızda dahi frene basınç uyguladığınızda, araç 5 metrede durabilir. Yani ‘Fren patladı’ diye de bir şey yok. Diğer sistemlerden bağımsız olarak çalışan ‘acil fren’ dediğimiz park freni vardır. Arka tekerlekleri kilitler. Araç kayarak yavaşlar ve durur.”

"Aynı araçlar yurtdışına satılıyor"

Genim, “Bu olaya kaza demek çok mümkün değil. Zaten bizim kaza diye adlandırdığımız pek çok olayın hiçbiri kaza değil. Her türlü önlem alındıktan sonra elde olmayan nedenlerden vuku bulan trafik olaylarına kaza diyoruz. Bunlar çok nadir de olsa aracın teknik sorunundan olabilir. Bu araç trafiğe yeni çıkmış. Trafiğe çıkmadan onlarca testten geçiyor. Türkiye bu araçları yurt dışına da satıyor. Yurt dışından bir şikâyet geldiğini ben henüz duymadım” dedi.

"Sürücü 1 saniyede karar veriyor"

İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Çetin Büyükçınar ise şöyle konuştu:

“Son yaşanan kazada aracın elektronik beyninin bozulmasıyla ilgili bir öngörüş var. 35 kilometre hızla giden bir araç sürücüsü, yapacağı eylem için 1 saniye civarında bir süre geçirir. Yani 9 metre sonra frene basılır, imdat freni çekilir veya direksiyon hamlesi yapılır. O esnada sürücünün verdiği kararda, maddi hasarla can kaybı yan yana konulduğu zaman, maddi hasarı göze alıp, bu sürüşü tamamlaması gerekmektedir” dedi.

Büyükçınar, “Oturuş pozisyonundan direksiyon tutuş pozisyonuna kadar, kazaların önüne geçebilecek püf noktalar var. Toplu taşıma araçları sürücülerinin kullandıkları araçların limitlerini, trafiğe kapalı bir sahada test etmeleri çok önemli." 


Şoför: Eğitim verilmiyor

İstanbul’da 15 yıldır özel halk otobüsü şoförlüğü yapan Haydar Engin ise de, şunları kaydetti:

“İETT’de ve Otobüs A.Ş.’de yeni bir araç trafiğe sürüleceği zaman şoföre aracın özellikleri hakkında eğitimi veriliyor. Ancak özel halk otobüslerinde bu eğitimler alınmıyor. Örneğin manuel vites bir araç kullanıyorsunuz. Otomatik vitese geçmeniz isteniyor. Bunun nasıl çalıştığı, mekanik bilgisi hiçbir şekilde şoföre verilmiyor.”


MMO: Yolcu kapma yarışına giriyorlar

TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Cafer Yıldız ise şu değerlendirmede bulundu:

“Biz kazaların genellikle insan kusurundan kaynaklandığını ve bir sistem sorunu olduğunu düşünüyoruz. Halk otobüsleri, otobüs sahibine yüksek kazanç sağlamak için çok kontrolsüz şekilde araç kullanıyor, yolcu kapma yarışına giriyorlar. Yolcuların durak güvenliği de çok zayıf. Motorlu araçlar komisyonumuz diğer kuruluşlarla istişare içerisinde bir çalışma başlattı. Filo mühendisliği diye bir kavramımız var. Eğitim süreçlerinin çok iyi bir şekilde işletilmesi gerekmektedir.”