Bilim / Teknoloji

Somel: Evrim için 'tartışmalı bir konu' diyen biyoloji literatürünü takip ediyor olamaz

Somel: Uluslararası fen dergilerinde her hafta evrim hakkında yeni araştırmalar yayınlandığına göre, bu kişi güncel makale okumuyor olmalı

07 Temmuz 2013 13:03

Işıl Öz

‘Matematiksel Evrim Lisansüstü Yaz Okulu’na destek başvurusu Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından reddedilen akademisyenlerden Dr. Mehmet Somel (Kaliforniya Üniversitesi), Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Birand (ODTÜ), Dr. Erol Akçay (Princeton Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr. Arpat Özgül (Zürih Üniversitesi) T24’e konuştular.

Dr. Mehmet Somel, “Evrim için “ortaöğretimde okutulan tartışmalı bir konudur” diyen kişi biyoloji literatürünü takip ediyor olamaz. Uluslararası fen dergilerinde her hafta bu alanda yeni araştırmalar yayınlandığına göre, bu kişi güncel makale okumuyor olmalı.” diye belirtti ve  asıl sorunun,  böyle birinin evrimsel biyoloji alanında bir başvurunun hakem kurulunda yer alması olduğunu ifade etti. Bu durumun,  bir astronomi projesini astroloğa yorumlatmaktan farksız olduğunun altını çizdi.  Bunun dışında, teknik olarak da raporun çalakalem hazırlandığını belirten Somel,  “TÜBİTAK, bize üç panelistin görüşüne başvuruluyor, dedi.

Raporda olumlu ve olumsuz hakem raporlarından kopyala yapıştır yapılmış. Kaç hakemin yer aldığı, hangi hakemin hangi değerlendirmeyi yaptığı belli değil” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Birand ise  Somel’e katıldığını belirterek şu cümleleri aktardı:  “ ‘Uzman’ olarak panele davet edilen kişi konudan tamamen habersiz. Bilgisizliği sadece evrimsel biyoloji konusunda değil, genel olarak biyoloji konusunda, çünkü evrimsel biyoloji diğer panelistin de dediği gibi “Evrim tüm canlı bilimlerin birleştirici harcıdır.” Bilimde üç temel soru sorarız, ne, nasıl, ve neden. ‘Ne’ ve ‘nasıl’ soruları yakın sebeplerle ilgilenirken ‘neden’ sorusunu sorduğunuz zaman esas sebeplerle ilgilenmeye başlarsınız, ve bütün biyolojik bilimlerde 'neden' sorusunu sadece evrimsel biyoloji çerçevesinde cevaplayabilirsiniz.”

“Esas mesele TÜBİTAK’ın güncel bir araştırma alanında en son gelişmeleri öğrencilere aktaracak bir yaz okulunu desteklememesi değil” diye ekleyen Dr. Erol Akçay,  bilime ayrılan kaynağın her yerde kısıtlı olduğunu vurgulayıp,  “o sebeple proje başvurularının kabul edilmemesine hepimiz alışığız.” dedi ve ekledi:  “Ancak burada öne sürülen gerekçeler kabul edilemez. Bize verilen panel raporundaki tek olumsuz gerekçe evrim konusunun tartışmalı ve siyasal olduğu iddiası. Geri kalan bütün ifadeler olumlu, hatta etkinliği över tarzda. Bu demek oluyor ki TÜBİTAK bu etkinliği evrim konusunu tartışmalı bulduğu için geri çevirmiş. Bu tarz bir bilim karşıtlığının TÜBİTAK’ın karar mekanizmalarında yer etmesi esas sorun. Bu yaz okulu çok önemli gözükmeyebilir ama yarın öbür gün birisi doçentlik için başvursa ve evrim tartışmalı diye red edilse insanların hayatı yanar. Daha da genel olarak bu ülkemiz akademisinde fikir ve araştırma özgürlüğünün ne kadar içler acısı durumda olduğunu gösteriyor. Akademikleri bile özgür düşünemeyen, araştırma yapamayan bir ülkenin dünya büyükleri arasına girmesi mükün değildir.”

Dertlerinin öğrencilerin yaz okuluna katılımını kolaylaştıracak maddi desteğin sağlanmaması olmadığını yineleyen Yrd. Doç. Dr. Arpat Özgül,  hatta eğitmenlerin, yaz okuluna tamamen kendi maddi olanaklarıyla katılmakla kalmayıp, birçoğunun katılacak öğrencileri desteklemek için bağışta da bulunduğunu bildirdi. Öğrencileri desteklemek isteyen okurlar şu adrese bakabilirler: http://matematikselevrim.org/destekleyiciler/

Özgül, “Bizim asıl derdimiz, arkadaşlarımın da açıkladığı gibi, TÜBİTAK’ın bu desteği vermemek için öne sürdüğü  bilimsel nesnelliğe sığmayan gerekçelerdir. Bu tür gülünç derecede bilimsellikten uzak, tamamen dini veya siyasi ideolojinin ürünü argümanları sarf edebilecek hiçbir sözde “bilim” insanı, uluslararası saygınlığını korumak isteyen bir bilim kurumunda barınamaz, barındırılmamalıdır” dedi.

Akademisyenlerin basına ve kamuoyuna sundukları açıklama ise şöyle:

 

Son senelerde TÜBİTAK, biyolojik evrim konusundaki çekingen tavırlarıylakamuoyunun dikkatini çekmiştir. Evrim ve ilgili alanlarda araştırma yapan bizler, bu gelişmeleri kaygıyla izlemekteydik. Ne yazık ki TÜBİTAK bu sefer daha vahim bir adım attı ve ilk defa "evrim tartışmalı bir konudur" gerekçesiyle bilimsel bir etkinliği desteklemeyi reddetti.

Bahsi geçen etkinlik, bu mektupta imzası bulunan bizlerin düzenlediği ve Eylül 9-15 tarihleri arasında Nesin Vakfı Şirince Matematik Köyü'nde gerçekleşecek olan Matematiksel Evrim Yaz Okulu’dur (matematikselevrim.org). Biyolojik evrimi anlamak için günümüzde araştırmacılar giderek daha yoğun matematiksel ve hesaplamalı yaklaşımlar kullanmaktalar. Bu alanda genç biliminsanlarımızı dünya çapında araştırma yapmaya daha iyi hazırlayabilmek için bu Yaz Okulu’nu düzenlemeye karar verdik. TÜBİTAK'a, etkinliğe katılmak isteyen ancak imkanları yetmeyen öğrencilere katılım imkanı sağlamak için 2217 sayılı Lisanüstü Yaz Okulu ve Benzeri Diğer Etkinlikleri Destekleme Programı kapsamında başvurduk. Ancak başvurumuz geçtiğimiz hafta TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı Değerlendirme ve DesteklemeKurulu tarafından reddedildi.

Aktif biliminsanları olarak bilimsel araştırma/etkinlik desteği başvurularımızın reddedilmesine elbette alışığız. Ancak bu sefer, kararın gerekçesi olan ve uzman bir panel tarafından hazırlanmış olması gereken değerlendirme raporu bizi şaşırttı.

Panel raporu, birbirine taban tabana zıt iki görüşü birden içeriyor: Bazı kısımları düzenlediğimiz etkinliğin konusu olan evrimin tartışmalı ve etkinliğin siyasal içerikli olduğunu ileri sürerken, bazı kısımları ise etkinliği övüyor. Başvurumuz reddedildiği için, karar vericiler nezdinde ilk görüşün ağır bastığını anlıyoruz. Ekte raporun bize gönderilen aslını bulabilirsiniz.

Gerçek şu ki, uluslararası bilimsel camiada evrim tartışmalı bir konu değil, tüm biyolojik bilimlerin temelinde olduğu kabul edilen bir olgudur. Dahası, etkinliğimizin hiçbir siyasal yönü yoktur: Güncel bir araştırma alanını yüksek lisans öğrencilerine tanıtma amaçlı bir etkinliği kendi bilimdışı görüşlerine uymadığı için siyasal nitelikli olarak değerlendirmek dar görüşlülüktür.

Bugün biyolojinin her alanında matematiksel yaklaşımlar artan yoğunlukta kullanılıyor. Üniversitelerimiz bu eğilimi yeni yeni takip etmeye başladılar. Genç araştırmacılarımızın dünya çapında yetkinleşmesi için bu tarz etkinliklerin olabildiğince desteklenmesi gerekli. Hal böyleyken TÜBİTAK'ın, bilimdışı gerekçelerle verdiği bu karar, yalnızca genç biliminsanlarımızın eğitimine değil, TÜBİTAK’ın ulusal ve uluslarası bilim camiasındaki güvenilirliğine de büyük bir darbedir. Halkın vergileriyle işleyen bir kurumun böylesine keyfi, bilimsellikten uzak ve bireysel inançlara dayalı gözüken bir karar vermesi kabul edilemez. 
 

Aşağıda ismi bulunan düzenleyiciler olarak, bu noktalara işaret eden ve başvurunun yeniden değerlendirilmesini talep eden bir mektubu 28 Haziran Cuma günü TÜBİTAK'a ilettik. 1 Temmuz tarihinde aldığımız cevapta TÜBİTAK yetkilisi, değerlendirmenin nesnel yapıldığını ve yegane itiraz yolunun mahkeme olduğunu ifade etti.

TÜBİTAK'ın bilimsel saygınlığını koruması için derhal bu raporun bilimdışı niteliğini kabul ederek kararını geri çekmesi ve başvurumuzun bilimsel nesnellikle yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bunu yalnızca evrim ve matematiksel biyoloji alanında çalışan araştırmacıların değil, bütün bilim camiasının ve son tahlilde Türkiye’nin bilim alanında ilerlemesini umursayan tüm vatandaşlarımızın talep etmesi gerektiğine inanıyoruz.

 

Ayşegül Birand, Yrd. Doç. Dr. (ODTÜ)

Erol Akçay, Dr. (Princeton Üniversitesi, ABD)

Mehmet Somel, Dr. (Kaliforniya Üniversitesi, ABD)

Ayşe Erzan, Prof. Dr. (İTÜ)

Raşit Bilgin, Doç. Dr. (Boğaziçi Üniversitesi)

İsmail K. Sağlam, Dr. (Hacettepe Üniversitesi)

Nüzhet Dalfes, Prof. Dr (İTÜ)

Arpat Özgül, Yrd. Doç. Dr. (Zürih Üniversitesi, İsviçre)

Betül Kacar, Dr. (Georgia Teknoloji Enstitüsü, ABD)

Murat Tuğrul, M.Sc. (Doktora öğrencisi, IST-Austria, Avusturya)