Politika

Soru sor(a)mayan gazeteciler sınav skandalını neden görmezler?

Hükümeti sürekli istikrar abidesi göstermeye çalışan medya grupları, hükümete kamuoyunda güvenin azalacağı olayları gazetelerinde ve televizyonlarında görmekten kaçınıyorlar.

07 Eylül 2012 22:45

-Taylan Büyükşahin

 

twitter: @tbuyuksahin

 

6 Mayıs'ta yapılan ‘Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı’ iptal edildi. Sınavda soruların sızdırıldığına dair kanıt olmadığını açıklayan ÖSYM, sonuçlar tartışmalı hale geldiği için sınavın iptal edildiğini belirtti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da sınavla ilgili soruşturma başlattı.

Hakim ve savcı olacak kişiler için yapılan sınavda usulsüzlük yapıldığı-kopya çekildiği gerekçesiyle sınav iptal ediliyor. Adalet dağıtmaya aday olan avukatlar, ‘adil olmayan yollarla’ makam sahibi olmaya çalışıyorlar. Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu olay büyük bir haberdir.

Ancak gelin görün ki Hükümete yakın medya, bu skandalı görmezlikten geldi:

Sabah gazetesinde haber yoktu.

Yeni Şafak, haberi 9. sayfada kısacık gördü.

Star, arkalarda 17. sayfada birkaç satır yer verdi habere.

Bugün gazetesi 11. sayfada savcılığın soruşturma açması üzerinden kısa gördü.

Türkiye gazetesi, 18. sayfada kısa verdi.

Zaman, diğer gazetelere göre daha geniş gördü bu haberi. Ama iddiaları pas geçerek…

Bu gazeteler size de tanıdık geldi mi?

Geçtiğimiz hafta Kanaltürk ekranında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan canlı yayına çıkmış ve Yeni Şafak haricinde yukarıdaki gazetelerin genel yayın yönetmenleri kendisine sorular sormuştu.

Bu program kamuoyunda ciddi tepkiler aldı. Çünkü, Başbakan Erdoğan’ın karşısındaki yöneticilerin gazeteleri koşulsuz AKP’ye destek veriyorlar. Tarafsız bir durum yoktu ortada.Başbakan Erdoğan, kendi taraftarı gazetecilerle çıktı programa. Utana sıkıla, özür dilenerek, AKP politikaları paralelinde Erdoğan’a sorular soruldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a objektif sorular soramayan, gazeteciliğin kuşkucu-eleştirel yaklaşımını gösteremeyen bu gazetelerin yöneticileri, ÖSYM’nin son sınav skandalını da elbette görmezlikten geleceklerdi. Bunu da fazlasıyla yaptılar.

Hükümeti sürekli istikrar abidesi göstermeye çalışan medya grupları, hükümete kamuoyunda güvenin azalacağı olayları gazetelerinde ve televizyonlarında görmekten kaçınıyorlar. Buna gazetecilik mi denir, yoksa resmi yayın organı mı, bilemiyorum…Sadece bu sınav skandalı değil… Hükümet taraftarı medya bakın başka neleri görmüyor:

·         Akaryakıta, elektriğe, suya, doğalgaza zam gelir, görmezler.

·         İşsizlik, enflasyon artar, görmezler.

·         TÜİK’in açıkladığı rakamlarda kredi ve çek ödemelerinin en dip seviyede olduğu görülür, ancak onlar görmezler.

·         AKP’li belediyeler hakkındaki yolsuzluk haberleri görülmez.

·         Devlet hastanelerindeki sağlık skandallarını görmezler.

·         AKP’li Bakanların torpil yazdıkları kağıtları görmezler.

·         ÖSYM’nin artık rutinleşen sınav skandallarını görmezler.

·         Cezaevlerindeki insan hakları ihlallerini görmezler.

·         Özel Yetkili Mahkemeler’in hukuku ayakları altına alarak yürüttüğü davalardaki hak-hukuk katliamını görmezler. Üstüne üstlük desteklerler!

·         Hükümetin demokrasi kahramanı olarak sunduğu Özgür Suriye Ordusu’na bağlı militanların kafa kesme, çatıdan aşağı adam atma ve kurşuna dizme hadiselerini görmezler. Hele ki ÖSO adına savaşan El Kaide teröristleri hiç yoktur aslında onlar için!

Ve daha neler neler…

Kanaltürk’teki programı eleştirenlerden birisi de gazeteci Hasan Cemal’di. Cemal’e yanıtı, o programda Başbakan Erdoğan’a soru soran gazetecilerden birisi olan Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, CNNTürk’te katıldığı programda verdi: “Hasan Cemal’den nasıl soru sorulacağını öğrenecek değilim.”

Karaalioğlu, aynı programda söylediği şu sözlerle, nasıl bir misyon edindiğini açık açık söylüyordu: “Belli bir gazeteci kuşağı bugün Türkiye’nin dönüşümünde, demokratikleşmesinde, eski Türkiye’den yeni Türkiye’ye geçişte öncü bir rol oynamış durumda. Benim içinde bulunduğum gazete de, orada çalışan gazeteciler de bu rolün içerisindedirler. Tarihsel olarak bir bayrak değişimi süreci yaşamaktayız.”

Karaalioğlu’na göre AKP ile birlikte kendileri (Hükümet taraftarı medya) Türkiye’yi dönüştürüyor ve demokratikleştiriyor. İşte bu inanç nedeniyle Karaalioğlu ve içerisinde bulunduğu Hükümet taraftarı medya, gazeteciliğin gerektirdiği görevleri yapmıyorlar.

Bu ülke ne dönüşüyor ne de demokratikleşiyor Sayın Karaalioğlu. Biz gazeteciler bunu görüyoruz ama Hükümet taraftarı medya ne yazık ki bunu göremiyor.

Sadece Özel Yetkili Mahkemeler’in yarattığı hak ihlalleri bile bu yaşadığımız dönemin, nasıl demokrasiden uzak bir noktada olduğunu gelecekte gözler önüne serecek. Ve arşivler, bugün yapılanları koşulsuz destekleyen gazeteleri de gelecek nesillere aktaracak. Sizin ‘demokratikleşmede rol üstlenen Star gazetesi’ de bunlardan birisi olacak.