Gündem

Şule Çet'in ailesi: İdam ya da hadım değil adalet istiyoruz

"Adelet o kadar zor erişilen bir şey oldu ki..."

22 Temmuz 2018 19:53

Ankara’da bir plazadan şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet'in ağabeyi Şenol Çet "Biz idam istemiyoruz; adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Hak ettikleri cezayı çeksinler, sürünsünler istiyoruz" dedi.

  • Ankara’da bir plazadan şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Çağatay A. ve Berk A.’ tutuklanmıştı.

Şule Çet'in ölümünün üzerinden yaklaşık iki ay geçerken ailesinin adalet arayışı sürüyor. Şule’nin ağabeyi Şenol Çet ve yengesi Songül Çet, 'adaleti bulana dek mücadele edeceklerini, davanın peşini bırakmayacaklarını' söyledi,  Başka Şuleler olmasın' dedi.

Şule Çet'in intihar ettiğine asla inanmadıklarını söyleyen ağabey ve yenge, yaşanlara ilişkin Evrensel'e şu açıklamalarda bulundu.

Ağabey Şenol Çet: Biz bunu hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Biz idam istemiyoruz; adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Hak ettikleri cezayı çeksinler, sürünsünler istiyoruz. Bir sürü kadın şiddeti yaşıyor, öldürülüyor. Bir sürü çocuk istismara uğruyor. Ülkemizde bunların olmasını istemiyoruz. Ancak bütün bunların cezası idam ya da hadım değil. İdam edilince idam edildiği ile kalacak kişi. Ya da hadım edilse başka türlü yöntemler arayacak, başka türlü istismar edecek çocuğu. Bir kere erkeklerin zihniyetinde bir problem var. Erkekler kadınları sadece cinsellik açısından değerlendiriyor. Biz başka Şuleler olmasın istiyoruz. Arkadaşlar benim adıma sosyal medya hesabı açarak iyi bir şey yaptılar, sesimi duyurdular. Hepsine çok teşekkür ediyoruz."

"Adelet o kadar zor erişilen bir şey oldu ki..."

Şüpheliler iki defa gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Ancak sosyal medyada ‘Şule Çet İçin Adalet’ hesabı üzerinden yürütülen kampanya ile ses getirdi ve kamuoyu baskısı şüphelilerin tutuklanmasını sağladı. Adalete ulaşmak için bütün bu yapılanları nasıl değerlendiriyorsunuz? Adalet nasıl sağlanmalı sizce?

Normal şartlarda hiç böyle bir şeye gerek kalmamalıydı. Yaşananlarla ilgili her şey ortada. Sosyal medyaya gerek kalmadan bu kişiler tutuklanmalıydı. Ancak adalet o kadar zor erişilir bir şey oldu ki, sosyal medya üzerinden, kadın örgütlerinin çağrılarıyla, tepkileriyle toplum ayağa kalktığı sürece harekete geçiliyor, gerçekler açığa çıkmaya başlıyor... Oysa polis, savcı, hakim gerçekten adaleti sağlamak yönünde bir çalışma yürütse, bu kadar uğraşa gerek kalmadan pek çok şey aydınlatılır, suçlular tutuklanır, adalet yerini bulur. 

"Kimseye ön yargıyla yaklaşılmasın"

Kadınlar taciz ediliyor, güpegündüz dahi sokakta tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Ama suçluyu sorgulamak yerine kadının üstündeki kıyafet eleştiriliyor, “O saatte ne işi vardı” diye sorgulanıyor... Bu tablo için siz ne diyorsunuz?

Songül Çet: Kendi kardeşlerini, kendi yakınlarını düşünsünler. Böyle bir şey umarım bir daha yaşanmaz. Ben kardeşimi kaybettim, ama başkalarının kardeşleri, ablaları böyle bir şey yaşamasın istiyoruz. Hiçbir kıza, gece ya da gündüz bir yere gitti diye, gece yarısı da olsa ön yargıyla, suçlamayla yaklaşmamak gerek. Şule oraya gittiğinde çok geç bir saat değil ayrıca. Saat 21.00’de gidiyor oraya. Komşu kızıyla mesajlaşıyor. Sonra ev arkadaşına mesaj atıyor, “Adam bana taktı” diye. Ne diye boşu boşuna yazsın ki! Mesajlaşmalar açığa çıktığında neler olduğu çözülecektir. 

"Yanımızda olmaya devam edin!"

‘Başka Şuleler olmasın’ diyerek başlattığınız adalet arayışınızda önümüzdeki süreç için topluma bir çağrınız var mı? 


Şenol Çet: Süreç devam ediyor ve hızlı bir şekilde ilerleyecek. Şu ana kadar yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Süreç bitene kadar yanımızda olmalarını istiyorum. Tüm yetkililere de sesleniyorum; adalet yerini bulsun, tüm bu suçu yapanlar en ağır şekilde cezalandırılsın.
Songül Çet: Şule nasıl acı çektiyse suçlular da hapiste cezalarını çeksin, acı duysunlar. Başka kızların ölmesini istemiyorum. Kız kardeşlerim ölmesin, hiç kimse böyle bir acı yaşamasın. İdam edilmesinler, en ağır cezalarla cezalandırılsınlar.