Gündem

Yakub Saygılı'nın yardımcısı: Bir ülkenin adalet sistemi, bayındırlık işleri gibi idare edilmez

Yasin Topçu: Yasal ve objektif yüzlerce delilin bulunduğu dosyalara takipsizlik kararları vermek, havuza dahil olmayan müteahhitlerin kazandıkları ihaleleri iptal etmeye benzemez

Yakub Saygılı

24 Ekim 2014 15:53

17-25 Aralık soruşturmasını yürütürken görevden alınan daha sonra da “darbe” suçlamasıyla tutuklanan eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı’nın yardımcısı Yasin Topçu, savcı Ekrem Aydıner’in 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına verdiği takipsizlik kararına ilişkin açıklama yaptı. Topçu, “Yasal ve objektif yüzlerce delilin bulunduğu dosyalara takipsizlik kararları vermek, havuza dahil olmayan müteahhitlerin kazandıkları ihaleleri iptal etmeye benzemez. Umduğunuz kararları vermeyen hakimleri kara listeye almak, müteahhitleri ihale yasaklıları listesine almaya benzemez. Adli camianın mevzuatı takip etme zorunluluğu, sizin kupon arazileri takip etme keyfiyetinize benzemez” dedi. Topçu “Bir ülkenin adalet sistemi, bayındırlık işleri gibi idare edilmez” diye de ekledi.

Topçu’nun şahsi hesabından yaptığı açıklaması şöyle:

“Bir ülkenin adalet sistemi, bayındırlık işleri gibi idare edilmez.Ceza yasalarını ve yargıyı yazboz tahtasına çevirmek, Kamu İhale Kanununu 11 yılda 164 defa değiştirmeye benzemez. Vatandaşa adalet dağıtmak, müteahhitlere ihale dağıtmaya benzemez. Suçluyu cezalandırıp mağduru korumak; müteahhitleri "başka ihalelerde de seni gözetiriz" diye avutmaya benzemez. Yasal ve objektif yüzlerce delilin bulunduğu dosyalara takipsizlik kararları vermek havuza dahil olmayan müteahhitlerin kazandıkları ihaleleri iptal etmeye benzemez. Umduğunuz kararları vermeyen hakimleri kara listeye almak, müteahhitleri ihale yasaklıları listesine almaya benzemez. Adli camianın mevzuatı takip etme zorunluluğu, sizin kupon arazileri takip etme keyfiyetinize benzemez. Torba yasalarla bu kadar sık değişen yargı mevzuatına ne hukukçular, ne kanun uygulayıcıları, ne vatandaşlar, ne de matbaalar dayanmaz. Kamu otoritesi ve bireysel özgürlüklerin arasındaki denge hukukla temin edilir. Hukukun değişen şartlara göre revize edilmesi gerekli olsa bile, asıl olan temel ilkelerindeki istikrardır. Hukuk; algıları ve evhamları değil, faydaların dengesini gözetir. Hukuk; sesinizin şiddetine değil, dosyadaki delillere bakar. Ve bütün dava duruşmalarında bağıranlar istisnasız davalarını kaybederler. Korku ve endişeleriyle değil, adaletle hükmeden tüm hukukçularımıza selam ve saygılarımı sunarım.”