22 Mart 2016

Brüksel’de 'Değirmen Deresi' ve terör

'Molenbeek' Paris saldırısı ile gündeme oturmuştu, Brüksel saldırısı ile iyice mercek altına alınacağından şüpheniz olmasın...

Brüksel

Paris’ten sonra Brüksel savaş meydanı. Havalimanı, metro kısaca her yer herkes hedef. Otuz yıldır kullanırım bombaların can aldığı metro istasyonlarını. AB kurumları ve Belçika resmi kurumlarının ortasından geçen bir hat üzerinde istasyonların üçü de. Ölü sayısı giderek yükseliyor, Brüksel’de hayat felç olmuş durumda. Olayın Paris dehşeti ile yakın ilişki içerisinde olduğundan şüphe yok. Paris saldırısının kilit isimlerinden Salah Abdeslam’ın birkaç gün önce Brüksel’in Molenbeek semtinde yakalanmasından çok kısa bir süre sonra eylem konulmasının da tesadüf olmadığı gibi. İS, Rakka hücreler ele geçmeden düğmeye basmış olabilir. Paris’ten sonra bir kez daha Molenbeek ve bu semtin çocukları projektörlerin ışığında olacak, neden Molenbeek sorusunu irdeleyecek. Paris saldırısı Molenbeek’te planlanmış Paris’te uygulanmıştı. Şimdi Brüksel, büyük bir ihtimalle AB kurumları hedef seçilmiş durumda. “Seçilmiş” kelimesini kullanmak aslında pek doğru değil. İS için artık hedef seçimi diye bir şey yok. Olay İstiklal Caddesi, Ankara saldırıları ile aynı çizgide. Her yer hedef. Caddeler, metrolar, restoranlar, havalimanları, trenler. Tek hedef mümkün olduğu kadar yüksek sayıda insan. Bu dehşet verici terör, amacı olan “dehşet” hedefine ulaştığından şüphe yok. Ankara’da, Paris’te, Brüksel’de...

“Molenbeek”  Paris saldırısı ile gündeme oturmuştu, Brüksel saldırısı ile iyice mercek altına alınacağından şüpheniz olmasın. Türkçe “Değirmen Deresi” olarak tercüme edebileceğimiz Molenbeek Brüksel’in kuzeyinde bir semt. Paris olayı ile Avrupa’nın en çok konuştuğu iki isim “Değirmen Dereli”. Paris saldırısının “beyni” olduğu söylenen, Paris’te öldürülen Abdehamid Abaaoud ve geçen hafta Brüksel’de yakalanan Salah Abdeslam bu mahallenin çocukları. Sadece bu iki isim değil Molenbeek’i dillerden düşürmeyen olgu. Son yıllarda gerçekleşen birçok saldırıda, bu mahallenin çocukları ya doğrudan veya dolaylı var. Bu mahallenin çocukları neden İS saflarına katılıp, doğup büyüdükleri şehirlerini kana buladıkları sorusu, sadece sosyolojik bir soru değil. Güvenlik ve siyasi boyutu ile hayati. Molenbeek Avrupa büyük şehirlerinin varoşlarındaki sosyal yapı ile örtüşmediği için de ilginç.

Mimar ve şehir plancılarının suç kaynağı olarak gösterdiği, TOKİ mimarisi ile örtüşen Paris veya Londra kenar mahallerinin izini bulamazsınız Molenbeek’te. Güzel bir semt. Şehrin merkezinde diyebiliriz. TOKİ veya Paris’in sosyal silolarından iz yok. Son yüzyılın başlarında yapılmış, çoğunlukla üç katlı binalar etkin. Bir zamanlar Brüksel burjuvazisinin yaptırdığı çekici binalar apartmanlara bölünmüş en az üç aileyi barındırsa da, Molenbeek’te yaşam kalitesi yüksek. Belçika orta sınıfı Molenbeek, Scharbeek, St-Josse gibi mahalleleri 60 ve 70’li yıllarda terk etmiş. Göçmenler artık etkin. Molenbeek’te Fas kökenli göçmenler çoğunlukta. İşsizliğin genç kuşakta %50 veya üstünde olduğu, sosyal sorunların buluştuğu bir semt burası. Belçika’da %8,5 olan işsizliğin, Faslılarda %25 ve üstünde olduğu bir sosyal yapı var. Dışlanmışlık sadece iş pazarına sınırlı değil, sosyal yaşamın tüm katmanlarında var. Belki bu yüzden “savaşın” bir parçası Molenbeek. Belki bu yüzden “Değirmen Deresinin” çocukları canlı bomba olup Paris’i, Avrupa’yı kana buluyorlar. Ayrımcılık, işsizlik Paris olayını anlamaya yetmez şüphesiz, ama önemli bir etken olduğundan şüphe yok. Ama bu klasik sosyal dışlanmışlık tezi İS terörünün “Değirmen Deresi” boyutunu anlamak için yeterli mi, emin değilim.

Olayın İslam’la, dinle ilişkisi yok deniyor, Müslümanları terör ile ilişkilendirmenin yanlış olduğunu savunanlar çoğunlukta. İlişki olmadığını düşündükleri için değil. Milyonlarca masum Müslümanı suç ortağı yapmamak için. Ama genel algı, hatta inanç olayların “İslam” ile yakından ilişki içerisinde olduğu yönünde. “Terörün dini olmaz” söylemi de bu gerçeği değiştirmiyor. Ama Molenbeek ve bu mahallenin çocukları  Abdehamid Abaaoud ve Salah Abdeslam dünyasına biraz yakından baktığımızda, ilginç ipuçlarına ulaşıyoruz. Bu çocukların gerçekten din veya İslam ile yakından uzaktan ilişkisi yok. Ama “İslam” adına dünyayı kana buluyor, İS saflarında dehşet saçıyorlar.

Paris eylemini koyan iki kardeşten bir geçen hafta yakalanan Salah Abdelsam. Yaşı 28. Kardeşi İbrahim Paris’i kana bulayan dört canlı bombadan biri. İntihar saldırısı düzenlediği restoranın önünde uzun zaman volta attıktan sonra, lokantaya dalıp “rahatsız ettiğim için özür dilerim” dedikten sonra pimi çekmiş. Kardeşi Salah’ın bomba kuşağı bir çöp kutusunda bulunmuştu. Fransa-Almanya maçı imiş hedefi. Son anda vazgeçmiş. Salah ve İbrahim Molenbeek’te doğmuş büyümüş. Salah bir iki iş yerinde teknisyen olarak çalışmış, sıkça işe gelmediği için işten atılmış. Kız kardeşi ile açtığı Cafe Beguines yürmemiş. Uyuşturucu ticaretine bulaştığı için Cafe kapatılmış. inşaat sektörüne kaymış. Herhangi bir radikal hareket ile ilişki içerisinde olduğunu gösteren bir veri yoktu yaşamında diyor Le Soir gazetesine konuşan çevresi. RTL’e konuşan ve yakından tanıyan bir kız arkadaşı için Salah “hayatın tadını çıkaran, sigara, kızlar ve sinema düşkünü bir genç. Bazen çılgın, ama hiçbir zaman kötü olmayan bir karakter”. Cami’ye İslam’a uzak, alkole yabancı olmayan bir insan var karşımızda.

Paris’te 28 yaşında öldürülen Abdelhamid Abaaoud ise çok daha ilginç. Belçika’ya maden ocaklarında çalışmak için gelen baba Abaaoud, ticarete atıldıktan sonra oldukça yüksek bir hayat standardı yakalamış. Başarılı bir tüccar. Ailenin küçük oğlu Abdelhamid Molenbeek doğumlu. Çocuklarının eğitimine önem veren bir aile var karşımızda. Daha iyi eğitim alsın diye Abdelhamid’i Brüksel’in burjuva semti Uccle’de bir Kilise okuluna yazdırmışlar. Ama çocuk bu okulda uyum sağlayamamış. Buna rağmen karşımızda hali vakti yerinde, mahalle kızlarının peşinde olduğu, sosyal prestiji yüksek zeki ve başarılı genç bir insan var. “İyi bir çocuktu, iyi bir tüccardı” diyor babası. Kız kardeşi “Camiye gittiğini görmedim” diyor. Uzmanlar Abaaoud’un IŞİD içerisinde yükseldiği ve Paris eylemini planlayan beyin olduğundan emin. Babası oğlunun “her şeyimizi borçlu olduğumuz Belçika’nın insanlarını niçin öldürmek istediğini anlamıyorum” diyor “La Derniere Heure” gazetesine. Abaaoud’un sosyal medyaya düşmüş oldukça çok sayda görüntüleri var. Rakka ve çevresinde.

Suriye’nin çöllerine “Değirmen Deresi” çocuklarını çeken dinamik sadece Brüksel, Paris kaynaklı sosyal sorunlar, dışlanmışlık, ırkçı bir sosyal yaşam ile karşı karşıya olmak mı? Emin değilim. Olayın küresel bir boyutu da var mutlaka. “Değirmen Deresi” çocuklarını Suriye çöllerine akıtan küresel bir şeyler. Paris, Londra ve Brüksel’de dışlanmak, aşağılanmak ile Filistin, Irak, Suriye bataklığının “Değirmen Deresinde” buluşması mı, bu çocukların canlı bombaya dönüştüren dinamik? Belki. Olayın diğer boyutları da önemli bir etken. Din, daha doğrusu “İslam” adına siyaset yapan akımlara da yakından bakmakta yarar var. İslam bu çocukların kimliklerinin bir parçası şüphesiz. Ama eylemlerinin beslendiği kaynak sadece din değil. Kaynak din eksenli nefretin kol gezdiği siyasi akımlar. Ülkemizin son yıllarda yakından yaşadığı siyasi hava, baskı ve nefret söylemi. Belki alternatifsizlikte bir etken. Avrupa’da sol değil, “Değirmen Deresini” tehdit eden aşırı sağ, nefret dili yükselişte.

Yazarın Diğer Yazıları

“Erdoğan/Böhmermann” dosyası

Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da tartışılan tek konu Erdoğan...

Oslo ve Dolmabahçe’nin önemi

PKK, Özal'ın uzattığı eli tutmadığı için en küçük siyasi çözüm fırsatını kaçırmak istemiyor

Antep, Paris, Brüksel

Türkiye'nin bir aktörlü politika sahnesi ile hiç ciddiye alınır değil...