Vincent Aboubakar rakibine sportmenlikten arınmış o gereksiz kafayı atmasa, tur bu kadar kolay gelmezdi kuşkusuz!..

Maçın başında öne geçiyorsun, ardından ikinci golü buluyorsun, kısa süre sonra da yediğin golle turu riske sokuyorsun. Bir sonraki adımda ise hareketli, üretken oyuncunun rakibine sporun ruhuyla bağdaşmayacak hareketi nedeniyle sahada bir kişi eksik kalıyorsun. Bir yerde terslik var, lakin turun haklı coşkusu, tersliğin üzerine örtmeye yetiyor hatta artıyor!  

Tabii ki Vincent Aboubakar da dahil olmak üzere emeği geçen herkesi kutlamalı, eleştirilere de bu gece için gem vurmalı. Hatta sokağa çıkıp bayrak sallamalı… Ne var ki birilerinin de olanı biteni objektif olarak aktarması gerekli!

Aboubakar söz konusu edepsizliği yapıp kırmızı kartla oyun dışında kalmasa Olimpyakos umudunu asla yitirmeyecek ve riskli oyunu tercih edecekti. Ancak Aboubakar’ın oyun dışında kalması takım arkadaşlarının toparlanmasına daha doğrusu sahada kenetlenmelerine vesile oldu. Ayrıca Oğuzhan Özyakup’a da gördüğü sarı kart için minnet duyulmalı! Zira Şenol Güneş, sarının kırmızıya dönüşeceği endişesini yaşayıp Necip Uysal’ı oyuna dahil etmeseydi karşılaşmanın gidişatı da değişmeyecekti! Bu değerlendirmeleri yaparken tek oyuncu; Ricardo Quaresma’yı ayrı tutma zorunluluğumuz mevcut. Görünen o ki, Quaresma, Beşiktaş için hem nimet, hem de külfet niteliği taşıyor. Her nimetin bir külfeti, her külfetin de bir nimeti var… Var elbette var da, Portekizli futbolcunun Beşiktaş’ın oyununu sekteye uğrattığı gerçeği ile yüzleşme zamanı geldi ve de geçti gibi!

 Her ne kadar atılan dört golden birini Aboubakar diğerini Cenk Tosun kaydettiyse de, gecenin rengini belirleyen Ryan Babel’in golleri oldu. Performans düşüklüğü yaşadığı iddia edilen Babel de hiç sorun yok. Problem; neredeyse tüm oyunun kurgusunu Ricardo Quaresma üzerine kuran takımın diğer elemanlarında! Babel attığı iki golde de  pas almadı, topu önünde buldu ve vurdu... İki kez pas aldı onda da top, henüz ‘çeteye’ dahil olamayan Matej Mitrovic’ten geliverdi! Şenol Güneş takımın patronu ve ivedi olarak çözüm üretmesi gerekli. Beşiktaş eşittir Ricardo Quaresma değildir. Bunu önce Portekizliye ardından da takımın diğer elemanlarına anlatmakla yetinmemeli, belleklerine kazımalı…

Olympiakos rekor düzeyde pas hatası yaptı, Yunanistan’daki ilk maçta da yapmıştı. İstanbul’daki skor onların için de sürpriz olmadı kuşkusuz. Buraya kadar gelmelerinin onurunu, gururunu yaşamaları gerekir. Beşiktaş içinse methiyeler yazılır… Oyunundan özellikle övgüyle söz etmemiz gereken öncelikle isimler ise kuşkusuz Gökhan Gönül, Ryan Babel ve Atiba Hutchinson… Diğerleri de en az onlar kadar iyiydi ama doğrusu Gökhan Gönül dün gece bir tık daha ilerideydi tüm takım arkadaşlarından.

Zafer sarhoşluğu uzun sürmemeli, kupada ilk sekiz başarılı olarak görülmemeli, hatalar giderilmeli, hedef final olarak belirlenmeli ama çok daha önemlisi sirtaki çalarak rakibe saygısızlık edilmemeli. Bu önce Beşiktaş, ardından da sporun fair play ruhu ile bağdaşmaz…

Herkese alkışlar ama, ama en çok tribünleri İzmir Marşı ile inleten Beşiktaş yandaşına…