30 Haziran 2017

Sanki çağdaş bir Bonnie ve Clyde...

Sihirbazlığa varan araba cambazlığı sayesinde, o otoyollarda şaşılacak takipler yaşanıyor

 

TAM GAZ      (Baby Driver)       X  X  X  X

Yönetim ve senaryo: Edward Wright
Görüntü: Bill Pope
Müzik:  Steven Price
Oyuncular: Ansel Elgort, Kevin Spacey, John Hamm, Jamie Foxx, Lily James, Eiza Gonzalez, Jon Bernthal

 

 

Gerçek bir sürpriz. Kaç zamandır böylesine ‘sıkı’ bir polisiye izlememiştik!...Hem son derece iyi işçiliği, hem sağlam karakterlerle örülü senaryosu, hem de ABD üzerine içerdiği gözlem ve yaklaşımlarla ilgiye değer bir film.

Film kendine özgü ve çok genç bir kişiliğin çevresinde dönüyor. Herkesin ‘Baby’ diye bildiği, gerçekten bebek yüzlü, müzik hastası, tempo tutkunu bir genç adam.

Yıllar önce şarkıcı olan annesini yitirmenin acısını unutamamış, ondan müzik yeteneğini almış. Ayrıca konuşulan her şeyi kaydedip modern aygıtlarla ritim katarak kasetler dolduran bir kendine özgü deha.

Ama belki asıl marifeti müthiş şoförlüğü. Bu nedenle, nasılsa tanışıp borçlandığı suç dehası Doc’un (Kevin Spacey) emrine girmiş. Çılgın banka soygunları, giderek posta idaresini bile basarak devleti soymaya varan işler...

Doc her seferinde farklı bir ekip seçiyor. Hiç değişmeyense inanılmaz bir şoför olan Baby. Onun sihirbazlığa varan araba cambazlığı sayesinde, o otoyollarda şaşılacak takipler yaşanıyor, trafik allak-bullak ediliyor. Ve her seferinde bizimkiler aynasızlardan kurtulmayı başarıyor.

Ama güzel Debora’yla tanışma ve himayesindeki konuşma özürlü yaşlı zencinin dileği, Baby’yi bu işleri bırakıp Debora’yla yeni bir hayata başlamaya itiyor. Ama başarabilecek midir?

Tüm o araba takiplerini, o özel efektsiz, gerçek çekimlere dayanan hengameyi size tarif edemem, ancak görünce anlarsınız. Ama geçerken, ünlü Fast and Furious serisini bile kıskançlıktan morartacağını söyleyebilirim!...

Oyunculuklar tam zirve yapıyor. Şimdiye dek The Fault in Our Stars- Ayni Yıldızın Altında ve Divergent- Uyumsuz serisinde oynayan genç Ansel Elgot gerçek bir keşif.

Ayrıca ikisi de Oscar’lı Kevin Spacey ve Jamie Foxx, TV yıldızı John Hamm da çok etkileyici kompozisyonlar veriyor. Finale dek süren... Debora’da Lily James ise yeni bir keşif.

Film son dönemin o ünlü suç filmlerini aratmıyor, hatta birçoğunun bir adım önüne geçiyor. 

Ayrıca belli bir hüzün duygusu, filmi biraz da modern bir Bonnie ve Clyde’a dönüştürüyor.

Filmin müzik yanı ise harika. Öylesine çok pop klasiği gündeme geliyor, ya adları anılıyor ya da duyuluyor ki... Sonuç olarak izlerken bir konser dinliyor gibi oluyorsunuz.

Sonuç olarak, Amerikan sinemasının zaten ustası olduğu bir türde yeni bir zirve sayılabilir.

Yarın:  LADY MACBETH

Yazarın Diğer Yazıları

ABD'deki hayali bir savaşın korkunçluğu tam şu günlere denk düşüyor

Dünyamızın savaş denen korkunç olaya sayısız ülkede esir düştüğü şugünlerde, bu film önemli bir eleştiri sayılabilir

Bir korku klasiğinin ilk günlerine dönüş

Bu türü sevenler ve özlemiş olanlar için iyi bir seyirlik sayılabilir

Hindu kültüründen gelen kendine özgü bir kitle filmi

Karşımızda gerçekten hayli değişik bir film var. Hem anlattıkları; hem anlatma biçimleriyle...