18 Haziran 2018

İstanbul'dan kaçanlar İzmir'de konut fiyatlarını nasıl patlattı?

"İzmir'i kötüleme' yarışı son yıllarda hız kaybetti..."

Bir zamanlar İzmir’in gerilemesinin sebeplerini tartışmak, ekonomi çevrelerinin sevdiği etkinliklerin başında gelirdi. 1990'lı yıllarda sanayi yatırımları Bursa, Gaziantep, Konya, Kayseri gibi şehirlerde yoğunlaşmaya başlamıştı. Daha sonra AKP'nin oy deposu haline gelecek bu kentler yükselirken, İzmir nispi olarak geriliyordu. Bu tabloya bakan yorumcular, muhafazakâr şehirlerin “Anadolu Kaplanları” olarak tanımlanan şirketlerini överken İzmir insanının “ekabirliğinden”, “çağa ayak uyduramamasından” dem vurup dururdu...

“İzmir’i kötüleme” yarışı son yıllarda hız kaybetti. Bunda Anadolu Kaplanları’nın duraksaması kadar (“Anadolu Kaplanı” diyen de kalmadı zaten, adları “Anadolu sermayesi” oldu. Anadolu sermayesinin gerilemesi ayrı bir yazının konusu) İzmir ekonomisinin yeniden hareketlenmesinin de payı büyük. Ama İzmir’i canlandıran sektör bu sefer sanayi veya tarım değil, konut sektörü.

İnşaat Türkiye’de büyük bir durgunluk içinde. Nisan ayında Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9.9 oranında  azaldı. İstanbul'da 2017’nin Ocak - Nisan döneminde 76 bin konut satılmıştı, bu yılın aynı döneminde satılan konut sayısı 68 bin 711’e düştü… Sadece satılan konut sayısı değil fiyatlar da geriliyor. Ortalama metrekare fiyatı Mart öncesindeki bir yıl içinde İstanbul’da yüzde 3.24, Ankara’da yüzde 5.56 artabildi. Enflasyon yüzde 12 seviyesinde olduğuna göre İstanbul ve Ankara’da konut alanlar aslında reel olarak hatırı sayılır bir kayba uğradı.

İstanbul ve Ankara'da durum böyleyken İzmir’de bambaşka bir tablo var. Ortalama metrekare fiyatı İzmir'de son bir yılda yüzde 17.3 arttı. Yani bu kentte konut alanlar enflasyonun üzerinde getiri sağladılar. Nerede İstanbul’un yüzde 3.24’ü, nerede İzmir’in yüzde 17.3’ü… Üstelik bu geçen yıla özgür bir durum da değil. İzmir’de konut fiyatları birkaç yıldır sürekli yükseliyor.*

Merkez Bankası’nın yukarıdaki tablosu şunu anlatıyor: İstanbul gibi İzmir’in de toprağının altın haline gelmiş durumda. Nedir bu işin sırrı?

Psikolojik ve altyapısal iki neden olduğunu söyleyebiliriz.

Doğru söyleyin, eğer İstanbulluysanız, İstanbul’un çılgınlığından kaçıp Ege’ye ya da Güney’e yerleşme fikri  aklınızdan hiç geçmedi mi?

Kimin geçmedi ki? Sizinki belki henüz hayal aşamasında ama on binlerce İstanbullu kenti terk ederek İzmir başta olmak üzere Ege veya Güney’e yerleşti bile. İstanbul  net göç veren bir şehir haline gelmiş durumda. Hâlâ göç alıyor ama verdiği göç, gelenlerden daha fazla. İstanbul'un net göç hızı 2015’te eksi yüzde 4.8, 2016 yılında ise eksi yüzde 0.4 oldu.

Buna karşılık Antalya, Çanakkale, İzmir, Muğla ve Yalova gibi deniz kıyısı şehirlerin göç hızı hâlâ çok yüksek.

Net Göç Hızı

 

İller 2016-2017 2015-2016
Antalya 6,4 2,6
Aydın 5,6 6,8
Balıkesir 3 4,1
Çanakkale 10,5 9,8
İstanbul -0,4 - 4,8
İzmir 58 5,6
Muğla 9,8 8,2
Yalova 20,2 9,7

 

(Kaynak: TSKB aracılığıyla TÜİK)

İzmir’de konut fiyatlarında yaşanan hızlı artışın ilk nedeni bulduk: İstanbulluların akın akın Ege'ye ve Güney'e yerlesmesi.

İkinci neden ise altyapıyla ilgili.

İzmir - İstanbul arasını 3.5 saate indirecek otoyol yakında açılacak. Buna bir de Çanakkale Boğazı’na yapılacak 1915 Köprüsü’nü ekleyin... Bu projeler, İstanbullular’da “İzmir yakına geldi” algısını giderek güçlendiriyor…

İyi de bu durum İzmir için iyi bir şey mi bakalım?

İzmirliler, İstanbullular’un beraberlerinde şehirlerinin kesmekeşini getirmelerinden korkuyorlar, haklı olarak.

İnşaat şirketleri, son yirmi yılda nerede bir yeşil alan buldularsa oraya bina dikerek, İstanbul’u beton mezarlığına çevirdiler. Buna inşaatçılar ve yerel yönetimlerin rant hırsı neden oldu. Çok değil, yirmi sene önce Kadıköy'den Gebze’ye veya Levent’ten Bahçeşehir’e kırk beş dakikada gidilirdi. Bugün iki saat. Serbest piyasaya, yani inşaat şirketlerine bırakılsa aynı şeyin İzmir’in de başına geleceğinden şüpheniz olmasın. Bunu önlemek için inşaat şirketleriyle yerel yönetimlerin kâr ve rant hırsını denetleyecek ve gerektiğinde kamuoyunu harekete geçirecek güçlü sivil toplum örgütlerinin şimdiden oluşturulması şart.


*Nef, İzmir'e 1.1 milyar TL'lik 3 projeyle gireceğini açıkladı

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?