15 Mayıs 2018

Merkez Bankası özgür bırakılırsa dolar 4 TL'ye iner mi?

Erdoğan'ın faiz konusundaki görüşü net

Bu, Alman bankası Commerzbank’ın yorumu. Şöyle diyor:

  • "Merkez Bankası eğer faizi tekrar yükseltirse, özgürce artırıma gidebildiği izlenimi güçlenecektir. Bu olguya Amerikan tahvillerinin getirisinin şu anki seviyelerde yatay seyredeceği yönündeki öngörümüzü eklersek, doların 4.00 TL seviyesine geri döneceğini ve birkaç üç aylık dilim boyunca burada istikrar kazanacağını söyleyebiliriz. Bunu şimdilik temel senaryomuz yapıyoruz. Orta vadede enflasyon hedefin çok üzerinde kalmaya devam edeceği için TL üzerindeki baskı muhtemelen geri dönecektir."

Yukarıdaki paragrafın Türkçe meali:

  • TL, yılbaşından bu yana dolar karşısında yaklaşık yüzde 13 değer kaybetti. Merkez Bankası’nın döviz imkan oranını üst sınırını yüzde 55’ten yüzde 45’e düşürmesi, döviz depo ihalesi tutarını artırması da kâr etmedi. Düşüş devam ediyor, nerede duracağı da bilinmiyor. Merkez’in TL’nin cazibesini artırmak için faizi birkaç puan artırması gerekiyor. Piyasada, düşüşü dizginlemek için faizin en az 1.5 - 2 puan artırılması gerektiği konuşuluyor. Eğer faiz yükselirse Türkiye’den kaçan sıcak para, yüksek getiri hatırına geri gelir. Bu da TL’ye olan talebi artıracağı için doların, euro’nun gerilemesine neden olur. 7 Haziran’da Merkez Bankası’nın Para Piyasası Kurulu toplantısı var. Faiz kararları genellikle bu toplantıda alınıyor. Aslında olağanüstü bir durumla karşı karşıya olduğumuz için Merkez’in 7 Haziran’ı beklemeden toplantı yapması gerekli. Ama bunu yapmasa bile 7 Haziran’daki toplantıda güçlü bir faiz artırımına gitmesi şart oldu. Oldu da bunu yapabilecek mi? Burası şüpheli. Erdoğan’ın faiz konusundaki görüşü net. Daha geçen gün, “Benim faiz konusundaki kanaatlerimi biliyorsunuz. Oluyor, olacak, hele hele 24 Haziran'dan sonra bunun şekli de, bunun oranı da çok daha farklı şekilde gelişecek. Çünkü ben faizi her türlü ekonomik alanda kötülüğün anası babası olarak görüyorum” dedi. Cumhurbaşkanı bu kadar kesin ifadeler kullanmışken Merkez Bankası faiz artırımına gidebilir mi? Zor. Ama şu da var: Merkez Bankası faiz artırımına giderse bu, ne pahasına olursa olsun bağımsız davrandığı izleniminin doğmasına neden olacaktır. (Commerzbank’ın cümlesiyle "Merkez Bankası eğer faizi tekrar yükseltirse, özgürce artırıma gidebildiği izlenimi güçlenecektir.”) Yanlış anlaşılma olmasın: TL’nin düşüşünün tek sebebi faizin düşük kalması değil. Düşüşün makro ekonomik ve uluslararası nedenleri de var. Uluslararası neden, Amerikan Merkez Bankası’nın 2008 Krizi’nden bu yana uyguladığı düşük faiz politikasından vazgeçerek artırıma başlamış olması. Buna bağlı olarak ABD tahvillerinin faiz getirisi bu yıl yüzde 3’ü geçti. Yüzde 3, Amerikan tahvillerinde psikolojik eşik olarak değerlendiriliyor. ABD tahvillerinin faizi yüzde 3’ü geçince, yüksek getiri peşinde dünyanın başka ülkelerine (Bu arada Türkiye’ye de) giden sıcak paranın bir bölümü ülkesine geri dönüyor. Nitekim bu yıl bu yüzden, sadece TL değil, başta Arjantin Peso’su ve Rus Rublesi olmak üzere birçok gelişen ülke parası değer kaybetti. İyi haber: Commerzbank’a göre Amerikan tahvillerindeki faiz artışı sürmeyecek. (“Amerikan tahvillerinin getirisinin şu anki seviyelerde yatay seyredeceği yönündeki öngörümüz” cümlesi.) Bu, TL lehine bir faktör. Merkez Bankası güçlü bir faiz artırımına gider ve ABD tahvillerinin faizi yatay seyrederse, doların yükselişi durur. Hatta düşüş başlar. Dolar 4 TL’ye geriler.

Ama orta vadede işler karışık. TL’nin düşüşünün bir de makro ekonomik arka planı var. Enflasyon aylardır çift haneli seviyelerde. Merkez Bankası enflasyonu yüzde 5’lere indirme sözü verip duruyor ama düşecekmiş gibi görünmüyor. Düşmek bir yana, dolardaki artış nedeniyle önümüzdeki dönemde benzinden başlayarak birçok ürüne yeni zamlar gelecek. (Benzine zam geldi bile.) Yani enflasyon düşmeyecek, daha da artacak. Enflasyon arttıkça TL’nin albenisi azalacak, sıcak para kaçmaya devam edecek. Bu da orta vadede TL’nin yeniden düşmesine neden olacak.

Faiz artırımı, TL’nin yedi - sekiz ay boyunca istikrar kazanmasını sağlar. (“Birkaç üç aylık dönem” ile kast edilen vade.) Ama daha sonra yeniden değer yitirmeye başlar. TL’nin kalıcı şekilde değer kazanması için enflasyonun düşürülmesi şart. Enflasyonu düşürmek için de ekonomiyi yavaşlatmak gerekiyor.

Commerzbank, satır aralarında bunları söylüyor. Merkez Bankası’nın 7 Haziran toplantısına çok fazla kalmadı. Haklı olup olmadığını birlikte göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?