08 Ekim 2015

PKK'dan seçimler için 'çatışmasızlık' kararı

KCK'nın 11 Ekim pazar günü 15 Ekim'den 1 Kasım'a kadar 'çatışmasızlık kararı' verdiğini açıklaması bekleniyor

Önce "Hasan Abi" (Hasan Cemal) aradı.

"Oğlum bu ne anlama geliyor" dedi.

Zaten Cumhuriyet'te Genel Yayın Müdürümken hep başımızın etini yerdi:

"Satır aralarını iyi okudun mu?"

Aslında bu kez sorduğu satır arası falan değil, bir köşe yazısının son bölümüydü.

T24'ün "komutanı" Doğan Akın da aradı biraz sonra:

"Abi, burada galiba önemli bir şeyler var" diye.

Kastettikleri KCK Eş Başkanı Besa Hozat'ın, Özgür Gündem Gazetesi'nin 7 Ekim 2015, Çarşamba günü, 5. sayfasında yayımlanan yazısıydı.

(Size burada link vermek isterdim, ama internette, özellikle Kürt medyasına uygulanan yasağı, sansürü aşabilirseniz, ozgur-gundem.com adresinden bu yazıya ulaşabilirsiniz)

Hozat'ın yazısının başlığı "Yargılanma zamanı yakın"dı.

Yaşadığımız sürecin geleceğine dönük şifre, yazının son paragrafında yer almıştı:

"Özgürlük Hareketi, HDP'nin 1 Kasım'daki büyük zaferine daha fazla katkı sunmak için tekrardan tarihi bir tutum takınarak AKP'nin tüm iğrenç planlarını bir kez daha boşa çıkaracak ve gereken hesabı soracaktır."

Bilgi alabileceğim kanallara; gerek bu ülkede, gerekse de sınır ötesindeki kaynaklarıma başvurduktan sonra vardığım toplam sonucu şöyle aktarabilirim:

Bugün gelinen noktada KCK'nın yaptığı üç saptama var.

Birincisi, Recep Tayyip Erdoğan ve onun güdümündeki AKP'nin; içine düştüğü milliyetçilik çizgisinden ve bu oyları çekmek için uyguladığı savaş politikasından 1 Kasım seçimlerine kadar vazgeçme ihtimali yok.

İkincisi, HDP'nin aldığı oylar, PKK'nin silahlı güçlerinin yarattığı baskıyla toplanıyor görüşü pompalanıyor.

Üçüncüsü de, özellikle Doğan grubu üzerinden ana akım medyaya "HDP'yi siz büyüttünüz" tezi işleniyor.

Bu üç saptama üzerine Kandil merkezli bir değerlendirme yapılıyor.

Birincisi, AKP'nin, "PKK seçim yaptırmayacak" tezi boşa çıkartılmalı.

İkincisi, "sandık güvenliği"nden kimsenin kuşku duymaması sağlanmalı.

Üçüncüsü de sağlanan başarının merkez medyada en az sütun, en az yayın süresi ayrılan bir parti genel başkanına yer verilmesinin aslında seçim sonuçlarında çok da etkili olmadığı gösterilmeli.

Bunun yolu da seçime 15 gün kala, bir çatışmasızlık süreci başlatarak, savunma odakı bir konuma geçerek, özellikle bölgede sandık güvenliğinin olmadığına ilişkin tezi boşa çıkartmaktan geçiyor.

Aldığım bilgilere göre, bu yaklaşımların sağlanmasında, Türkiye kamuoyundan, barışı savunan aydınlardan, sivil toplum örgütlerinden gelen yoğun baskıların; "çatışmalı sürecin öncelikle PKK tarafından durdurularak mevcut iktidarın saldırgan politikalarının teşhir edilmesi"ne yönelik taleplerin etkili olduğu yolunda.

Bu tespitlerden sonra geleceğe dönük üç belirlemenin üzerinde duruluyor.

İlki, "HDP'nin elde ettiği yüzde 13'ü aşkın oyun PKK'nin silahlı gücüyle sağlanmadığını göstermek..."

İkincisi, yapılan bunca baskıdan ve saldırıdan sonra, merkez medyanın zaten yer verme cesaretini gösteremeyeceği HDP'nin sağladığı başarının bu cenahtan sağlanan destekten kaynaklandığını sanmanın yanılgısını bertaraf etmek...

Çatışmalı süreci tırmandırmak isteyen bir iktidara karşı; HDP'nin elini rahatlatmak, HDP'nin toplumda bir karşılığının olduğunu göstermek için; halkın desteğini kazanan, birlikte yaşam koşullarını bu topluma sunan, yeni bir yaşam öneren partiyi yeniden daha da görünür kılmak, sivil siyasetin önünü daha fazla açmak için; PKK, tek taraflı bir "çatışmasızlık süreci"ne girme, sadece savunma durumuna geçeceğini açıklama aşamasında.

Bu karar, öğrendiğim kadarıyla 11 Ekim 2015 Pazar günü açıklanacak ve seçimlerin yapılacağı 1 Kasım'a, sandıklar kapanana kadar geçerli olacak.

Aslında bu yaklaşımın önemli bir yanını, HDP'nin 7 Haziran'da aldığı oyların meşru olduğunu gösterme, daha doğrusu "HDP oylarını tekrar meşru kılma" kararı oluşturuyor.

Zaten bu seçim de, Erdoğan'a göre "tekrar seçim" değil mi?

Ulaştığım bilgiler bunlar.

PKK, 1 Kasım'a kadar sürecek bir "tek taraflı çatışmasızlık süreci" ilanına hazırlanıyor.

İlan edeceği tarih 11 Ekim 2015, pazar günü ve uygulamaya başlanacağı tarih de 15 Ekim.

Bu kritik bilgileri paylaşmak bile üzerimize çöken kara bulutları az da olsa dağıtır diye düşündüm.

Yanıldıysam, sizi yanılttıysam; gazeteci olarak hesabını vermeye hazırım!


NOT: İki gündür süren "Nusaybin'den Cizre'ye" ve "Cizre'den Silvan'a" yazı dizimin üçüncü bölümü olan "Şırnak'tan Diyarbakır'a"ya yarın devam edeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları

Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

7 Haziran’dan sonra parti binaları 400’e yakın ırkçı-şoven saldırıya uğrayan HDP, olanaklarının çok ötesinde bir kampanya yürüttü

Yap, yap! Zulmün artsın ki sonun çabuk gelsin!

Üç gün sonra milyonların hesap soracağı 1 Kasım sandığı var! Ama yap, yap! Son bir çaresizliğin tetiklediği cinnetinle sen yine de yap!

Sınır ötesinden son anket: AKP yüzde 40'ın altında

Erbil merkezli Kurd Tek'in anketine göre CHP ve HDP oyları yükseliyor, MHP ve AKP oyları düşüyor