11 Şubat 2014

Hayırseverlikten eşit haklara: Engelli Hakları İzleme Gurubu

Son yıllarda hayırseverlik yaklaşımından daha etken olan, soran, sorgulayan ve sosyal refah ve hakları geliştiren bir sivil toplumun nüveleri gelişmeye başladı.

Sivil toplumun rolü, tanımları ve işlevleri hakkında farklı yaklaşımlar vardır. Pilantropi ve hayırseverlik geleneği sivil toplum örgütlerine tamamlayıcı, bütünleyici bir rol biçerler. Kamunun ihtiyaçları için devletin yetmediği alanlarda “katkı sağlayan örgütler” olarak tanımlarlar. Hayırseverlik ekolü sivil toplumu edilgen bir düzeyde tutar, edilgenliği sorgulamadan kabul eder. Edilgen rol çerçevesinde uygun modeller geliştirerek kamusal hayata katkı sağlayacak pilot, deneme çalışmaları yaparlar. Kriz dönemlerinde ya da kamu kuruluşlarının yetemediği dönemlerde devlet bu örgütlere daha etkin olacağı geçici bir alan sağlar. Kavramlar, “yardım”, “mağdur-muhtaç”, iyilik” çerçevesinde kurularak insanlar da edilgen bir hale getirilir. 

Toplumsal hareketlerden gelen sivil toplum edilgen bir rolden ziyade yasalar çerçevesinde katılımcılık ve hak arayışı yaklaşımı ile kamusal refahın ve iyilik hallerinin paylaşılmasını amaçlar. Kavramlar, “ekonomik, kültürel, siyasal ve sosyal haklar”, “eşit vatandaşlar” ve “eşit ilişki” üzerinden kurulur. Yardım bir iyilik değil bir hakkın gerçekleştirildiği bir süreçtir.

Son yıllarda hayırseverlik yaklaşımından daha etken olan, soran, sorgulayan ve sosyal refah ve hakları geliştiren bir sivil toplumun nüveleri gelişmeye başladı. Daha çok pilot uygulamalar ile değil ancak kamunun yapması gereken fakat yerine getirmediği, getiremediği hizmetleri araştıran, bu alandaki ihmalleri, istismarları raporlayan örgütler, girişimler koalisyonlar, ağlar ve platformlar gündeme gelmeye başladı. Temel çalışma yaklaşımı olarak kamuyu, özel sektörü, sivil toplumu izleyen aktörler farklı yöntemlerle çalışmaya başladılar. Hak temelli çalışan bu kuruluşların bir kısmı sadece raporlamaya odaklanırken bir kısmı da bulgular ve politika önerilerini geliştirerek yapıcı bir diyalog ile çalışmalarını sürdürüyorlar. Çok zayıf ta olsa örnek davalama süreçlerine başlayan kuruluşlarla bu alan güçlenmeye başlıyor.

 

Yardım ve Sosyal Haklar Açmazında Engelli Hakları

Kaç kurumun, gazetenin web sitesi engelli erişimine açık kodlarla yazılmıştır? Ya da kaç kurum kartvizitini Braille alfabesi ile yazdırmıştır? Bunlar engelli erişimi için basit örnek ve sorular. Peki, fiziksel erişilebilirlilik, istihdam politikaları, sağlık politikalarında durum nedir?  Kamuda bu alanda on yıldır yapılan sistematik bir veri ne yazık ki bulunmuyor. 

Engelliler alanındaki genel yaklaşımı bir önceki yazımda belirtmiştim. Edilgen bir yaklaşımla çalışan ancak ülke genelinde örgütlenen örgütlere farklı yaklaşımlar geliştiren yeni örgütlenmeler gündeme gelmeye başladı. Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği-TOHAD (http://www.tohad.org)  engellilik alanına geleneksel çalışmalarda bulunan bir gurup engelli aktivisti tarafından 2008 yılında farklı bir yaklaşım geliştirmek ve hak temelli çalışmalar yapmak üzere kuruldu. TOHAD hak temelli çalışmaların gelişmesi için Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platformu’nun                                         (http://www.ayrimciligionle.org ) kuruluşuna öncü oldu. Platform çalışmaları sonucunda ulusal düzeyde çalışacak Engelli Hakları İzleme Gurubu-EHİ (http://www.engellihaklariizleme.org ) kuruldu. Aktif Engelliler Derneği, Batman Zihinsel Engelliler Derneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Eğitimde Görme Engelliler Derneği, Engelli Kadın Derneği, Engelsiz Erişim Derneği, Görme Özürlüler Derneği, İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, Ordu Kent Konseyi Engelliler Meclisi, Otistik Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği, Otizmle Mücadele Eden Aileler Derneği, Sakatlık Çalışmaları İnisiyatifi, Spina Bifida Derneği, Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdam Derneği, Şişli İşitme ve Konuşma Engelliler Derneği, Toplumsal ve Araştırmalar Derneği, Türkiye Gençlik Birliği Derneği, Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şubesi, Türkiye Sakatlar Derneği Genel Merkez, Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şubesi EHİ çalışmalarına katılan aktif örgütler olarak izleme çalışmalarına düzenli katkı veriyorlar. Önümüzdeki dönemde yukarıdaki sorulara kapsamlı cevap verecek araştırma sonuçları yayınlanacak. 

•       EHİ 2013 yılında son yılların en kapsamlı engelli çalışmasını gerçekleştirdi. Çalışma erişim, sağlık, istihdam alanlarında bilgi edinme kanunu çerçevesinde veri oluşturmayı amaçlıyor. 3.300 bilgi edinme başvurusu ile engellilik alanındaki temel sorunların bir haritası çıkartıldı. Bilgi edinme süreçleri mevzuat taraması ve medya izleme çalışmaları ile güçlendirildi. Çalışmalar yakın zamanda Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TBMM ve ilgili ulusal kuruluşlarla, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler kapsamında Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve ilgili uluslararası kuruluşlarla paylaşılacak.

•       İhlallerin kurumsallaşması, yapısallaşması bu alanda yapılacak çalışmaların uzun süreli olacağını gösteriyor. EHİ bu süreçte ders kitaplarında engellilere yönelik ayrımcılık ile ilgili olarak bir araştırma raporu hazırlıyor.

•       Tüm süreçlerde son bir yılda 180 hak ihlali ile ilgili olarak başvurular bilgilendirmeler yapıldı.  

•       Ayrımcılığın ve dışlamanın bir ayağı olarak algı geliştiren ve ayrımcılığı pekiştiren medyaya yönelik son iki yıldaki haberler tarandı. Olumlu ve olumsuz örnekler işlenerek bu alanda bir çalışma yapılması hedeflendi.

•       EHİ öz örgütlenme yani engellilerin kurdukları bir yapılanma olarak kendi haklarına nereden bakılması gerektiğini gösteren önemli bir çalışma yapıyor. Engellilerin sosyal içerimle süreçleri ile ilgili talepleri mevcut yasalar çerçevesinde talep ederken görülmeyen alanları öne çıkartması bakımından önemli bir çalışma yapıyor. Engelliler ile ilgili bazı verilerinin detaylandırılması aslında farklı engel durumları olan gurupların daha fazla dışlandığını göstermesi bakımından oldukça önemli.

•       Bilgi edinme süreçleri ilgili kurumların kanun ve yönetmeliklerde belirtilen engelliler ile ilgili uygulamaların bir verisinin olmadığını gösteriyor. Uygulamaların uygun olması bir yana kanun çerçevesinde bilgi veren kuruluş yüzdesi %37 civarında. Cevap veren %37’in ne kadarının uygun olduğunu meçhul.

Bilgi Edinme Süreçlerine ilgili Kurumların verdikleri cevap oranları

Cevap Verilen

Cevap Verilmeyen

Toplam

% Oranı

Bakanlıkların teşkilat yapıları

11

10

21

52,38

Bakanlık binalarının erişilebilirlik durumu

12

9

21

57,14

Kurumların teşkilat yapıları

15

47

62

24,19

Kurum binalarının erişilebilirlik durumu

40

22

62

64,52

İl belediyelerinin teşkilat yapıları

14

67

81

17,28

İl belediyelerinin erişilebilirlik durumu

40

41

81

49,38

Üniversitelerin teşkilat yapıları

28

146

174

16,09

Üniversitelerin erişilebilirlik durumu

101

73

174

58,05

Valiliklerin erişilebilirlik durumu

63

18

81

77,78

SGK il binalarının erişilebilirlik durumu

37

44

81

45,68

Sağlık il binalarının erişilebilirlik durumu

17

64

81

20,99

ASPB il binalarının erişilebilirlik durumu

20

61

81

24,69

İŞKUR il binalarının erişilebilirlik durumu

21

60

81

25,93

Müftülük il binalarının erişilebilirlik durumu

0

0

0

0,00

Emniyet il binalarının erişilebilirlik durumu

0

0

0

0,00

Kaymakamlık binalarının erişilebilirlik durumu

321

721

1042

30,81

Kamu hastanelerinin erişilebilirlik durumu

0

0

0

0,00

İl belediyelerinin kentsel alanlarına ilişkin erişilebilirlik durumu

46

35

81

56,79

İl belediyelerinin toplu taşıma (kara) durumu

58

23

81

71,60

İl belediyelerinin toplu taşıma (raylı) durumu

0

0

0

0,00

Genel Toplam

844

1441

2285

36,94

Kaynak: Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği-TOHAD. Detaylı bilgi ve araştırma sonuçları için TOHAD ile ilişkiye geçebilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sivil toplumun gözünden Pazarcık ve Elbistan depremleri

Depremin etkilediği illerde yerel, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri koordinasyon toplantılarına davet edilmeli, tematik alanlarda deneyimlerinden faydalanılmalı ve güvenli çalışma yerleri sağlanmalıdır. Sivil toplumun denge ve denetleme rolü, farklı kesimlerin sosyal içerme süreçlerine katılmasına katkı vermesi, uzun dönemli normalleşme sürecinde kamu ile çalışması hayati olacaktır

Roman çocuklar, ruhsal engelli raporuyla okullarından uzaklaştırılıyor

Roman çocukları ailelerinin rızası alınarak, heyet raporları ile zekâ geriliği teşhisi ile engelli okullarına yönlendiriliyor

Çocuğun yüksek yararı yaklaşımı...

Çocuğun yüksek yararı yaklaşımı 2011 yılında düzenlenen Türkiye Çocuk Hakları Konferansında kamu ve diğer paydaşlar tarafından ilk defa kabul görürken uygulama aşamasında genel bir politika oluşturulamadı.