24 Ocak 2016

Diktatörlükler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları kadar geliştiricileri de hedef alıyor

"Safadi, özgür yazılım ve özgür internet kültürünü geliştirdiği için tutuklandı"

Mozilla, Creative Commons gibi açık kaynak teknolojilerini geliştiren gruplar bir süredir Bassel Safadi ismini taşıyan bir Filistin'li geliştirici için endişe duyuyorlar ve ölü ya da diri nerede olduğunu bilmek istiyorlar. Çünkü 2012 yılında Suriye hükümeti tarafından tutuklanan Safadi'nin Kasım ayında gizlice ölüme mahkum edildiği haberleri var. Açık kaynak yazılım camiası Safadi için uzun zamandır protestolar yapılıyor ya da online dilekçe kampanyaları düzenliyorlar[1].

1981 doğumlu Bassel Khartabil ya da daha çok bilinen adıyla Bassel Safadi, Suriye'deki "Arap Baharı" isyanlarından hemen sonra 15 Mart 2012 tarihinde Suriye hükümeti tarafından Şam'da tutuklandı ve işkenceye uğradığı öğrenildi. Daha sonra 2015 Ekim ayında da bilinmeyen bir yere transfer edildiği, arkasından Kasım ayında ölüme mahkum edildiği duyuldu. Aralık ayında 30 kadar İnsan Hakları örgütü, Suriye Hükümetine yazdıkları bir açık mektupta, Safadi'nin nerede olduğunun açıklanmasını istediler.

En kötüsü ise, Bassel tutuklandığında tam da Noura Ghazi isimli bir insan hakları avukatı ile evlenmek üzere olmasıydı. Bassel tutuklanan bir arkadaşı için avukat ararken Ghazi ile tanışmıştı. 2013 Ocak ayında yani 9 aylık tecrit ve işkence döneminden sonra Bassel'in transfer edildiği Adra hapisanesinde ikili evlendiler. Bassel hapisanede resim yapıyor, mahkumlara bilgisayar dersi veriyordu ve dışarıya el yazısı ile mektuplar gönderiyordu. Bu mektuplarda Palmyra projesi ile ilgili notlar da vardı. 
 

Safadi kim? Neden tutuklandı?

 

Safadi, Filistin asıllı bir tarihçi baba ile Suriye'li annenin çocuğu ve Suriye'de doğmuş, büyümüş bir açık kaynak geliştiricisi. 2001'de Bilgisayar Mühendisi olarak mezun olmuş. 2004'de ise Letonya'dan yazılım mühendisliği master derecesi almış. Suriye'de Aiki Lab isimli araştırma şirketi ve Al-Aous isimli arkeoloji yayınları şirketlerinin Teknik (CTO) yöneticisiydi. Ayrıca Creative Commons Suriye yöneticisiydi. Bu kapsamda Mozilla Firefox, Wikipedia, Openclipart, Fabricator ve Sharism projelerine katkı verdiği biliniyor.

Tutuklanmasına neden olan konu; özgür yazılım ve özgür internet kültürünü geliştirmeye yönelik yaptıkları. Safadi'nin çalışmaları, iç savaş içindeki Suriye'lilere yeni haberleşme araçları sağlamış durumda. Geliştirdiği araçlar, Suriye'lilerin internete özgürce bağlanabilmelerini, içeriklerini paylaşabilmelerini ve teknik konularda daha fazla bilgi edinebilmelerini sağlamış.

Ama tutuklanmanın tam neden hiçbir zaman açıklanmadı. Hatta Ekim 2015'e kadar bir yargılama da yapılmadı. Sadece "ülkenin güvenliğini tehlikeye düşürmek" nedeniyle tutuklandığına dair bazı söylentiler duyuldu.

Safadi'nin pek çok özgür yazılım projesinde çalıştığı görülüyor. Kendi kurduğu Aiki Lab sayesinde Creative Commons Suriye yönetimi oldu. Arap dünyasının sanatçı ve yazarlarına, yarattıklarını paylaşmaları için CC lisansı altında araçlar geliştirdi. Wikipedia'nın Arapça versiyonlarına katkıda bulundu. Safadi'nin Mozilla için de Firefox'a kod yazdığı belirtiliyor. Bütün bunlar nedeniyle de, açık kaynak camiasının yakından tanıdığı kıymetli bir geliştirici olarak tanınıyor.

Creative Commons yöneticileri, Safadi'nin 2008'de çalışmaya başladığını, önce Mısır ve Ürdün lisansları için HTML kod geliştirdiğini söylüyor. Ancak Safadi kısa sürede sadece geliştirici olmadığını göstermiş ve bir öğretmen gibi davranmaya ve içerik yaratıcılarla toplantılar organize ederek, hem onların Creative Commons'ı anlamalarına yardımcı olmuş, hem de içerik yaratılmasını sağlamış.

Safadi, Creative Commons için 2009'da Suriye'de Şam Üniversite'sinde bir konferans organize etmiş. Bu konferansa yüzlerce kişi katılmış. Arkasından da 2010 yılında 70 hacker'ın çalıştığı Aiki Lab'ı kurmuş. Aiki Lab, Creative Commons'ın Suriye bölümü haline gelmiş.

Ama Safadi'nin en önemli çalışması, Arapça Creative Commons için ortak bir dil oluşturması olmuş. 2010'da 6 Arap ülkesinden gelen uzmanlarla yapılan Doha'daki görüşmeler sonucunda, yeni kavramlar ve duyguları tanımlayacak kelimeler üzerinde anlaşma sağlanmış.

 

Protesto ve Dilekçeler

 

Avrupa Birliği temsilcilerinden (milletvekili) 2'si 2013 yılında Komisyona bir mektup yazdılar ve Bassel'in durumunu hatırlattılar[3]. Mektupta ilginç bir cümle var; "Safadi bir özgür internet aktivisti, hükümeti düşürmeye çalışan bir politik aktivist değil" diyor. Yani diktatörlüklerde, gazeteciler ya da insan hakları savunucuları ne kadar hedef ise, anlaşılan yazılımcılar/geliştiriciler de aynı şekilde hedef olmaya başladılar.

Bu arada Safadi 2013 yılında özgür internete katkısı nedeniyle "2013 Index on Censorship Digital Freedom Award" ödülünü kazandı.

Birleşmiş Milletler'in Nedensiz Gözaltına Alınma Çalışma Grubu Nisan 2015'de Safadi'nin durumu için "keyfi bir gözaltına alınma" nitelendirmesinde bulundu ve derhal serbest bırakılmasını istedi. 

Ama asıl ilginci, MIT Medya Laboratuarı direktörü Joi Ito'nun Hapisane'deki geliştiriciye "araştırmacı bilim adamı" pozisyonu teklif etmesi oldu. Ito, Safadi'yi daha önce CEO'su olduğu Creative Commons'daki çalışmalarından ötürü tanıyor[4].

Safadi'nin katkı verdiği çok önemli bir proje DAEŞ'in (IŞID) yıktığı antik "Palmira" harabelerinin 3 boyutlu canlandırılması ile ilgili ve ortadan kaybolduğu Ekim 2015'e kadar hapishaneden de bu projeye katkı verdiği belirtiliyor. Proje Ekim 2015'de duyuruldu ve açık kaynak web altyapısı kullanıyor. Bassel projenin fikir babası[5].

Şimdi açık kaynak camiası, Safadi'nin son durumunu merak ediyor ve onu kurtarmaya çalışıyorlar. Durumun İngilizce bir özetini aşağıdaki 6 nolu dipnottan okuyabilirsiniz.

[1] EFF - Bassel Khartabil

[2] FreeBassel

[3] Parliamentary questions : Imprisonment of Bassel Safadi Khartabil

[4] MIT Media Lab reaches out to jailed Syrian activist with research position in Center for Civic Media

[5] New Plamyra project

[6] Syria: UN Calls for the Release of Freedom of Speech Advocate Bassel Khartabil

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur