27 Mart 2024

Neden internetten bihaber bakanlar atanıyor?

Bu fiber altyapı ile çoktan dijital uçuruma düşmüş durumdayız. AKP ekonomiyi beceremediği gibi, telekom - internet sektörünü yönetmeyi de beceremiyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu

Dünyada internetin gelişmesi 2000 sonrasında oldu. Ülkemizde karayolları, havayolları, denizyolları vs. ile ilgilenen Ulaştırma Bakanlarına, 22 yıldır bir de internet sorumluluğu veriliyor. Bu bakanlar maalesef, internetten bihaber açıklamalar yapıp duruyorlar.

Son olarak geçen hafta sonunda bir açıklama okuduk. Neymiş, Avrupa'da internet altyapısında üçüncüymüşüz. Allah aşkına Sayın Bakan, sizin oralardan biz çok mu aptal görünüyoruz?

İsmi neydi bugün hatırlayamadığım bir başka eski bakan, 1 Haziran 2021'de fırlatacakları 5B ile uydudan 56 GB internet verecekti. O zaman buna gülmüş ve Kemal Sunal'ın "Ağam Bizimle Eğlenir" cümlesini hatırlatmıştık. 2021'den bu yana uydudan 56 GB internet gören var mı ortalıkta? (Bu arada aynı Bakan'ın depremde kapatılan internet hatları için "gerek oldu kapattık" dediğini de hatırlayalım.)

Ha AKP döneminin en baba Ulaştırma Bakanı kimdi? Binali Yıldırım 11 yıl filan bu görevi yaptı. 10. Ulaştırma Şurası'nda ne demişti? Bilişim sektörünün büyüklüğü 30 milyar dolarlardan tam 160 milyar dolarlara çıkarılacaktı. Şu anda bırakın 30 milyar doları, 27'lere filan düşmüş durumda.

Ama Binali Bey'in İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için yarıştığında "Gençler benim kankam" uzantısında daha yeni sözleri de vardı. 2019'da ne diyordu? Gençlere 10 GB ücretsiz internet.

Hadi İstanbul'a seçilemediniz Binali Bey, ama siz bu işin başındaydınız, tam 11 yıl. Şu anda da hâlâ AKP görüntülerinde ön saflardasınız. Ne oldu bu 10 GB'a? Boş verin 10 GB'i, biz 100 MB'lerin artmasına da razıyız. Yeter ki ülkemiz internet sıralamasında 111'inci olmasın, ilk 10'larda bilemedin, ilk 20'lerde olsun.

Atmak serbest nasılsa, lafa gelince AKP'li yöneticilerden 10 GB'ler, 56GB'ler uçuşuyor. Algı aya gider, ama icraat sıfır. AKP yaparsa böyle yapar demek ki.

Ülke dünya ortalamasının bile yarısında hıza sahip, ama Avrupa'da altyapıda üçüncüymüşüz. Komik bulup güleceğim ama valla gülecek halim yok. O kadar karanlık.

Avrupa'da altyapıda üçüncüymüşüz haaa!

Görmemişseniz belirtelim: Bu hafta böyle bir basın bülteni yayımlandı (Aşağıda metni var.) ve Bakan'ın ağzından Fiber Optik altyapıda Avrupa'da üçüncü sırada olduğumuz ilan edildi.

Bırakınız üçüncülüğü yakınından geçemiyoruz. Tahmin edeceğiniz üzere bu bir "seçim manipülasyonu". Verilerin eğilip, bükülmesi, aynen TÜİK'in yaptığı gibi.

SEÇM YAKLAŞIRKEN rakamlar manipüle ediliyor ve mevcut İNTERNET ALTYAPI REZALETİNİN seçim propogandalarına ALGI ile zarar vermesi engellenmeye çalışılıyor.

Üçümcülük ha... Daha bir hafta önce zaten mevcut internet altyapımızın bize sağladığı hızın dünya 111'incisi olduğunu yazmıştık. Zaten bizim yazmamıza gerek de yok. O yazıdan sonra bize bir sürü şikayet maili geldi. Zaten sadece bize değil, ülkenin her yerinden internet şikayetleri yağıyor.

Şimdi bu üçüncülüğün neye göre iddia edildiğini araştıralım beraberce. Rapor Avrupa'daki fiber yatırımların artmasını kendisine misyon edinmiş olan FTTH Council raporlarından geliyor.

FTTH Council 20 Mart'ta 7 rapor yayımladı, 5 tanesinde Türkiye'nin adı yok

19-21 Mart'ta Berlin'de "FTTH Conference 2024" vardı. Dernek bu konferansta sunduğu 7 adet raporu 20 Mart'ta web sitesinde de yayımladı. Bu raporların beşinde Türkiye'nin adı yok (çünkü onlar kırılımları olan ya da geleceğe yönelik planları veren raporlar). Sadece ikisinde var. Özellikle 2029'a kadar kim, ne fiber yatırım yapacak şeklindeki raporlara Türkiye bilgi vermemiş. 2029'a kadar yatırım yapmayacağı ya da yapacakları komik yatırımdan utandıkları anlamına geliyor sanırım?

Avrupa Birliği'nin raporladığı 39 ülke içinde, fiber kapsamada 21'inci, fiber penetrasyonda 23'üncüyüz.  Önce hemen grafikleri verelim, sonra  cuma günü Türk Telekom tarafından servis edilen "Fiber altyapıda üçüncüyüz" basın bültenindeki fahiş hataları belirtelim.

Fiber kapsamada operatörlerin kendilerinin verdiği rakama göre Avrupa 21'incisiyiz

Fiber kapsama denilen şey, binaya / mahalleye kadar gelen fiber anlamına geliyor. Başka bir deyişle "potansiyeli gösteriyor". Dolayısıyla 20 daireli bir apartmandan bahsediyorsak, sadece 5 daire fiber almışsa, kapsama 20, penetrasyon 5 olur. Yani 15 daire aslında abone değildir. Bakan'ın övündüğü rakam ise potansiyel olanıdır.

Yukarıdaki ilk grafik Eylül 2023'deki verilere göre Avrupa'da fiber kapsama alanını veriyor. Türkiye AB ortalamasının bile altında yüzde 69 oranı ile yer alıyor. Burada üçüncü olan gördüğünüz gibi yüzde 91,6 ile Belçika.

Türkiye kaçıncı derseniz, bu listeye göre 21'inci sırada. Hatta Kıbrıs'ın bile altında. Bu rakamların operatörlerin kendi iddia ettikleri miktar üzerinden sıralandığını da hatırlatalım.

Fiber penetrasyonda operatörlerin kendilerinin verdiği rakama göre Avrupa 23'üncüsüyüz

Yukarıdaki grafik kapsama alanı, fiberin nerelere gittiğini ve potansiyeli gösteriyor. Dediğimiz gibi apartmana kadar fiber gelmişse ya da mahalledeki kutuya kadar, o apartman ya da mahalle kapsama alanında demektir (homepasse). Penetrasyon ise, apartmana ya da mahalleye gelen fiberin çekildiği hane sayısını gösterir.

Aşağıda penetrasyonu görüyorsunuz. Türkiye yine Eylül 2023 rakamlarına göre, AB'nin 39 ülke ortalamasının altında 23'üncü sırada yüzde 34 ile yer alıyor. Yani Türkiye'deki hanelerin ancak yüzde 34'ünde fiber var. 

Bu iki grafikten bir de şöyle bir sonuç çıkıyor: Fiberin gittiği söylenen yüzde 69 apartma/mahallenin ancak yarısında (yüzde 34) internet abonesi var. (Bu rakamlarda da başka bir manipülasyon var, o da bakırın fiber gibi gösterildiği durum. Belirtilen rakam içinde ne kadar olduğu bilinmiyor, o nedenle aynen verdik.)

Peki basın bülteninde bahsedilen üçüncülük nedir?

Şimdi yayınladıkları basın bültenine bakalım:

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yazılı açıklamasında, FTTH Avrupa Konseyinin (FTTH Council Europe), ülkelerin fiber altyapısına yönelik verilerini derlediği "FTTH/B Market Panorama Araştırması" sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Buna göre, Türkiye'nin fiber internet altyapısında Avrupa'nın en hızlı gelişen ülkelerin başında geldiğini vurgulayan Uraloğlu, "Araştırmaya göre, eve kadar fiber altyapıda 18 milyon haneye ulaşan altyapısıyla Türkiye, Fransa'nın ardından Avrupa'nın ikinci ülkesi konumuna yükseldi. Her geçen yıl artan yatırımlarımızın meyvesini alarak bu anlamda Avrupa'nın zirvesine oynuyoruz. İnanıyorum ki çok yakın zamanda da fiber altyapıda ülkemiz Avrupa'nın lideri olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, FTTH Avrupa Konseyinin bir önceki raporunda Türkiye'nin fiber altyapıda üçüncü sırada yer aldığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar gerek bilişim ve haberleşme politikalarında gerekse de mevzuatta yapılan çalışmalarımızla günü kurtarmanın dışında köklü reform niteliği taşıyan çalışmalar yaptık. Bunun sonucunda dün insanımız için hayal olan pek çok ulaşım ve bilişim hizmeti bugün gündelik hayatın vazgeçilmezi oldu. Bu bağlamda Türkiye gelişim açısından Avrupa ortalamasının üzerinde bir ivme yakaladı. Sadece bir yılda 2,5 milyona yakın eve fiber altyapıyı ulaştırdık. Böylece fiberde bir yılda Avrupa'nın ilk iki ülkesinden biri konumuna yükseldik. Bu rapor, haberleşme altyapımıza ve tabii ki fiber altyapımıza verdiğimiz önemin sonuçlarını aldığımızın göstergesidir."

Uraloğlu, FTTH Avrupa Konseyi gibi bağımsız uluslararası kuruluşlar tarafından yıllık olarak hazırlanan raporlarda, Türkiye'nin son yıllarda bilişim ve haberleşme altyapısında dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini aldığını vurguladı. 2071 vizyonu hedefleri doğrultusunda bu alandaki yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizen Uraloğlu, 2002'de neredeyse sıfır olan geniş bant abone sayısının bugün itibarıyla 95 milyonu geçtiğini bildirdi.

Uraloğlu, geniş bant internet hizmetini her eve ulaştıracaklarını belirterek, "Şu anda toplam fiber uzunluğumuz yaklaşık 550 bin kilometre ve bu yılın sonuna kadar 600 bin kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz. 4 yıl içinde ise fiber uzunluğumuzu 850 bin kilometreye taşıyacağız." ifadelerini kullandı.

Bunlar ne anlama gelir?

FTTH  Council'in 20 Mart'ta web sitesinde de sunduğu 7 rapordan bir tanesi şu: Avrupa'nın 2024 Panoraması.

İşte Türk Telekom'un bülteninde belirttiği üçüncülük bu rapordan geliyor. Rapor diyor ki:

"EU39 bölgesindeki FTTH ve FTTB abonelerinin sayısı 121 milyona ulaştı. Yeni abone sayısı açısından en hızlı büyüyen 5 pazar Fransa (+3,4 Milyon), Birleşik Krallık (+1,8 Milyon), Türkiye (+1 Milyon), İspanya (+985 Bin) ve İtalya (+919 Bin) oldu)."

Yani Türkiye'de 1 milyon hanenin olduğu mahalle ya da apartmanlara yeni fiber döşenmiş. Anlatılan bu. Ama yukarıda da bahsettik. Bu Fiber abone sayısı anlamına gelmiyor. Sadece HomePasse denen "şu apartmana gittik, oradaki 20 daireyi kapsamaya aldık" demek oluyor. Ayrıca bu rakam, operatörler ya da BTK tarafından rapora verilen bir rakam. Yani TÜİK usulü ne kadarı geçerli bilemiyoruz. Aslı BTK raporundan geliyor (aşağıda o rapordan alınma abone sayısı raporu var).

Bu rakam doğru mudur? Ne kadar doğrudur? TÜİK benzeri rakam mıdır? Bilemiyoruz. Bir başka Ulaştırma Bakanı zamanında da abone sayısı bir çeyrek 8,6 milyon zıplayıvermişti. O zaman da bunlara makyaj yapıldığını yazmıştık.

1 milyon yeni fiber potansiyeli iyi bir haber mi?

Eğer hayatımızda 550 bin km değil de, birkaç milyon km'lik fiber altyapı olsaydı iyi bir haber olabilirdi. Ama bizi dünya 111'incisi yapan hızlara bakalım (Bunlar gerçekleşen değil, satılan hızlar. Onu da not düşelim):

Ne diyor: 24 Mbps altında ülkenin yarıya yakını (yüzde 44,7) var. 2015'de geniş bant tanımı 25 Mbps ve üstüydü. Yani ülkenin yarısı aslında geniş bant değil. 50-100 Mbps arasındakiler yüzde 18,2. 24-50 Mbps arasındakiler ise yüzde34,6.

Oysa dünyada geniş bant artık 100 Mbpslere çekildi. Bu tabloya bakarsanız ülkede 100 Mbps ve üstü abone sayısı sadece yüzde 2,4.

Bir de km olarak bakalım: Bu 1 milyon abone hiç de mutlu bir haber göstermiyor. 2014'ün üçüncü çeyreğine bakarsak (sayfa vii) fiber uzunlukları şu şekilde:

"2014 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla alternatif işletmecilerin toplam fiber uzunluğu 52.801 km’dir. Türk Telekom’un ise 186.723 km fiber altyapısı bulunmaktadır. Bunun yaklaşık 123.726 km’si omurga, geri kalan kısmı erişim amaçlı kullanılmaktadır."

Yani 9 yılda fiberin artışı 549.424 km -  52.801 Km (alternatiflerin döşediği) - 186.723 Km (Türk Telekom'un döşediği) = 309,9 bin km yeni fiber döşenmiş. Bunu yıla bölelim; Yılda  309,9 bin km / 9 yıl = 34,3 bin km fiber döşenmiş.

Avrupa üçüncülüğü ilan eden Bakan Bey bu yıl sonuna kadar 600 bin km'ye çıkacağız demiş. Yani her zaman yaptıkları 40 binler civarında bir miktar söylemiş. Sonra da önümüzdeki 4 yılda 850 bin km'ye çıkacağız demiş, yani yıl başına 75 bin km demiş.

Bu satırları yazarken diğer planlama raporlarında Türkiye neden gözükmüyor anladım. Bu rakamlardan utandıkları için olsa gerek. FTTH Council'in gelecek planlama raporuna rakam vermemişler.

Raporda manipüle edilmiş veriler var mıdır?

Öncelikle FTTH Council'ün raporu, operatörlerin kendisi (belki BTK) tarafından verilen rakamlarla oluşturuluyor. FTTH Council bunları gidip yerinde denetlemiyor.

İkinci olay şu: FTTB = Fiber to the Board (ya da Building) anlamına gelir. Bugün ülkemizde pek çok apartmana (ya da mahalleye) kadar fiber geliyor ama gerisi bakır çekiliyor. VDSL olan (yani bakır) hatlar da otomatikman fibere ekleniyor. Dolayısıyla bu rakamlara sadece apartmana (ya da mahalleye) kadar gelen miktarı dahil edilmelidir. Ama BTK bunu ısrarla sanki eve gelmiş gibi raporluyor. Ama hız raporuna bakarsanız zaten durum ortada.

FTTH = Fiber to the Home ise, operatörün merkezinden, eve kadar gelen fiber anlamına gelir. Fiber bağlantıda asıl kalite kavramı da budur. Aşağıdaki tabloya bakın: Ülkemizde 94,3 milyon (2023'ün 3Ç) olarak raporlanan geniş bant internetin sadece 5,3 milyon adedi FTTH (ki bunun içinde hâlâ VDSL'ler var). 2021 TÜİK verilerine göre ülkemizde 25,3 milyon hane var. Yani penetrasyon rakamı aslında yüzde 21. Yukarıdaki gibi yüzde 34 değil.

Yani FTTH Council'e verilen rakamlar da aslında elma ile armutu toplayan, böylece ülkemizdeki internet (fiber) faciasını biraz daha hafifletmeye çalışan bir görünümde.

Üstelik daha fenası, 2023 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla işletmecilerin toplam 549.424 km olan  fiber uzunluğunun 225.252 km'si omurga, ve ancak kalan 324.172 km.si evlere giden fiberdir. Dolayısıyla bu rakam da aslında FTTH değil, başka deyişle raporlanan fiberin hepsi evlere de gitmiyor.

Özetle neresinden tutsak, elimizde kalıveriyor.

Bu yazıyı -yüz bin defa yazdığımız gibi- yine fiber altyapımızın ne kadar zavallı olduğunu km üzerinden gösterelim -ki siz zaten evinizdeki hızlardan biliyorsunuz bunu. Önceki yazımızda bir karşılaştırma yapmıştık:

"1,4 milyar vatandaşı olan Çin'in geçenlerde açıkladığı fiber optik altyapısına bakalım: Çin’in 64,32 milyon km fiber optik şebekesi olduğu raporlandı. Yani vatandaş başına; 46 metre fiber kablo döşenmiş. Bunu ülkemizin 84,78 milyon olarak açıklanan nüfusu ile çarparsak, 3,9 milyon km fiber optik altyapımız olmalıydı. Ama omurga miktarını dahil etsek bile şu anda bunun ancak 7'de biri yani vatandaş başına 6,5 km kadar şebekemiz var. Maalesef!"

Bir başka rapordan da şu verileri aktaralım:

Yani bu fiber ile çoktan dijital uçuruma düşmüş durumdayız. AKP ekonomiyi beceremediği gibi, telekom sektörünü yönetmeyi de beceremiyor.

Üstelik bu kadar teknolojik gelişmenin olduğu bir çağda geride kaldık. Torunlarımız aynen matbaanın geç gelmesi, buharlı motorların geç gelmesi (sanayi çağını yakalayamamız) gibi bize beddua okuyacaklar.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur