14 Ekim 2023

Şarap turizmi canlanıyor

Seyahat dünyasının yeni akımı şarap turizmi, ülkemizde de hiç olmadığı kadar zenginleşti…

Upuzun bir masanın etrafında 20 kişiyiz. Önlerimize bırakılan menülerdeki bir düzineyi aşkın lezzetin isimlerini okurken bile ağzımız sulanıyor. Başlangıç olarak sunulacak “Cevizli ıspanak pesto ve mandalina vinegretli marine sakız kabağı”nı beklerken, küçük çanaklardaki zeytin ezmelerini kızarmış ekmeklere sürerek oyalanıyoruz. Masa komşularımızdan biri, “Yemeğe gerek yok, iki kâse daha bundan koyup biraz daha ekmek verseler ben bununla akşamı geçiririm” diyor. En, ne de olsa çanaktaki basit bir ezme değil, “Yeşil zeytinli kestane mantarı tapenade.” Ve sarımsaklı kıtır ekmeklerle gerçekten harika gidiyor.

 Arcadia bağlarının içindeki Bakucha Otel, iddialı restoranıyla gastronomi turistlerini ağırlıyor

Ülkemizin ilk bağ otellerinden, Kırklareli’deki Bakucha’dayız. Otelin kardeş kuruluşu Arcadia şaraplarının ilk hasatının 15. Yılını, onur konukları olan danışmanlar Prof. Alain Carbonneau ve Andrea Paoletti’nin de katılımıyla kutluyoruz. Restoranda tüm masalar dolu, mutfak da arı kovanı gibi. Mutfak Sanatları Akademisi MSA’nın şefleri otelin aşçıları ile birlikte çalışıyor ve ekip ard arda birbirinden lezzetli yemekler çıkarıyor. Ben en çok köz biber ve domates soslu sardalya konfiyi beğeniyorum. Birinciliği keşkekle sunulan kuzu kaburga sarmaya verenler de oluyor. Kimilerinin favorisi ise, köz patlıcanlı ve keçi peyniri dolgulu ravyoli... İki çeşit tatlı art arda geldiğinde bu kez tam bir ittifak gerçekleşiyor, finalin yıldızı Tangazola peyniri kemasıyla sunulan tuzlu baklava oluyor. Tuzu bol bu “tatlı” tabağının Arcadia’nın bal ve tropikal meyve kokulu tatlı şarabı 333 ile eşleşmesi de, sofistikasyonu bir kat daha arttırıyor.

Bakucha Bağ Oteli'nde sunulan kaburgalı pide, hayatımda yediğim en iyi hamurişlerinden

Yemeklerle gelen biri yıllanmış beş farklı şarabın sıcaklık dereceleri, havalanma süreleri ve konuldukları kadehler de ideal. Şarap dünyasının dorukları olan Bordo şatolarında katıldığım onlarca ziyafeti düşünüyor, Bakucha’daki yemeği onlardan geride görmüyorum. Ertesi öğlen yediğim ata tohumlu buğday unuyla yapılmış kaburgalı pideye de bayılıyor, “Kaburga daha yağlı olsa ya da pidenin üzerine fırçayla tereyağı sürülse, ülkenin en iyi hamurişlerinden biri olabilir” diyorum.

Buraya açıldığı 2015’te de gelmiş, açılışlarda olabilecek acemilikler görmüş, “İyi aşçılar Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinin Hamitabat köyü gibi ücra bir yerde kolay kolay durmazlar. İşleri zor…” diye düşünmüştüm. Ve tesisi kuran Arca ailesine bunu açıkça söyleyemeden kolaylıklar dilemiştim. 2018’de geldiğimde ise çıta biraz daha yükselmişti. Şimdi ise şarap turizminin öncüleri Fransa, İtalya ve İspanya’nın standartlarını yakalamıştı.

Elazığ’da bile şarap oteli var

26 odalı bu butik tesis, bağbozumunun yeni bittiği şu günlerde şarap turizminde atağa kalkanlardan sadece biri… Aynı ilin sınırları içinde Vino Dessera’nın oteli Dessera Bağevi de şirin bir otel, daha genç işi, ağırlıkla hafta sonu eğlencelerinin merkezi. Daha güneye inildiğinde, dünyanın en büyük tekparça bağlarından Porta Caeli bağlarının içindeki Hotel Caeli de lüks ortamı ve Spa hizmetiyle gelenleri şaşırtıyor. Çanakkale’nin Eceabat ilçesinin Kumköy’ünde sanat eserleriyle zenginleşmiş böyle bir otel bulmayı kimse pek beklemiyor. Tıpkı yine Eceabat’ta Asmadan Şarapları’nın 20 odalı Bengodi otelinin yanı sıra Türkiye’nin ilk ve tek bağ ve şarap müzesini görmeyi beklemedikleri gibi…

Eceabat'ta 1700 dönüm bağın içindeki Hotel Caeli, Spa'sında vinoterapi de uyguluyor

Şarap turizmi, hem şarabın hem de turizmin çok canlı olduğu Ege’de de pek çok tesisle büyüyor. Manisa-Kula’daki Yanık Ülke Şarapları’nın Villa Estet’i, İzmir-Selçuk’taki 7 Bilgeler’in adını asmanın Latince isminden alan Vinifera oteli, Urla’nın yabancı devlet başkanlarını ve oligarkları konuk ettiği iki odalı süper lüks oteli 2Rooms’u, Sevilen Şarapları’na ait İzmir-Menderes’teki İsabey bağlarının “Konukevi”, şarap ve doğa tutkunu gezginlerin diğer seçenekleri… Üstelik en güzel zamanları da şu sonbahar ayları. Elbette ülkenin ta öbür ucundaki, Elazığ’daki Eskibağlar’ın taş binadaki şirin otelini de listeye eklemeli. Tüm bu tesisler aynı zamanda restoran hizmeti de veriyor, konaklamasız olarak şirket toplantıları, düğün vb. etkinlikleri de ağırlıyor. Bunların iki katı kadar şaraphanede de konaklama sunulamasa da restoranlar var, şarapları zengin menüler eşliğinde tatmak mümkün.

Hotel Caeli'de tesisin şarapları şık bir ortamda tadılabiliyor

Murat Yankı ile Göknur Gündoğan tarafından yazılan Türkiye’nin ilk şarap turizmi rehberinin de ikinci baskısı yapılan şu günlerde, yeni yatırımlar da sırada bekliyor. Konaklama yönünde büyük taleple karşılaşan Urla’daki Urla Şarapçılık ile Kırklareli’ndeki Chamlija çok iddialı iki bağ otelinin temellerini attı, inşaatlar sürüyor.

İstatistikler, şarap gezginlerini dünyanın en çok harcama yapan turist grupları arasında gösteriyor. Ve uluslararası madalyaları ardı ardına boyunlarına dizen Türk şarapları dünyada itibar kazandıkça, şimdiye dek ağırlıkla Türkler’e hitap eden bu tesislerde giderek daha fazla yabancı da göze çarpıyor.

Kırklareli'ndeki Dessera Bağevi'nin odaları da bağ manzaralı

Keşke Michelin rehberini Türkiye’ye getirmek gibi bir atılıma imza atan Turizm Bakanlığı da bu canlılığı hissedip yatırımları desteklese… Keşke üzümün en katma değerli hali şarabın -ve etrafındaki bu ekosistemin- ne denli büyük gelir kaynağı olabileceğini hükümet de fark etse… Ve keşke gerici takıntılar bir yana bırakılıp kırsal kesime büyük kaynak aktaracak şarapçılığın önü açılsa…

Mehmet Yalçın kimdir?

Türkiye'nin ilk "içki yazarı" Mehmet Yalçın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 1984'ten itibaren haber ajansı ve dergilerde muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan görevlerde bulundu.

1997'de modern yaşam tarzı dergisi Gurme'yi, 2001'de de Türkiye'nin ilk içki kültürü dergisi Gusto'yu çıkardı. Sabah ve Milliyet gazetesinin Pazar eklerinde 17 yıl gastronomi alanında köşe yazarlığı yaptı.

"A'dan Z'ye Viski", "A'dan Z'ye Şarap" ve "A'dan Z'ye Bira" kitaplarını yazdı.

Dünyanın dört yanında sayısız şarap ve sert içki tadım ve eğitimine katılan Yalçın, danışmanlık ve eğitmenliklerini sürdürüyor, her hafta Türkiye'nin en çok okunan bağımsız internet gazetesi T24'te yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Fındıkağacı malikânesi

İskoçya'nın bir numaralı malt viski üreticisinin miras bıraktığı paha biçilmez fıçılar şişelendi, Türkiye'ye kadar geldi…

İçki dünyasından bir Levent Kömür geçti

İçki dünyamızın en büyük şirketi Mey Diageo’yu 7 yıl boyunca yöneten, görevini soranlara “Yeni Rakı’nın genel müdürüyüm” diyen sıradışı bir insanın serüveni…

“Ramazan'ın gülü” giderek soluyor…

Güllaçlarda gül tadının “eser miktarlara” indiği, gül reçelinin hepten unutulduğu, gül likörünün anılarda kaldığı günlerde, sitemli bir Ramazan yazısı…