19 Ekim 2014

Hayvan genelevleri

2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre hayvanlarla cinsel ilişkiye giren gençlerin %96’sı insanlara karşı da cinsel suçlar işliyor

Hayvanların genelevde çalıştırıldığını, bedenleri üzerinden para kazanıldığını öğrendiğimde doğayı tahakküm altına almayı, kendini hayatın merkezine koymayı medenîleşme zanneden insanoğlunun çürümüşlüğünü, zavallılığını, vicdan ve merhametten yoksunluğunu düşündüm. Öyle ya, hayvanın derisinden yararlanan tekstil sektörü, iç organlarını ve etini pazarlayan gıda sektörü, gişe başarısı ve sanatsal kaygılar uğruna katletmeyi göze alan sinema sektörü, eğlence aracına dönüştüren sirkler, hayvanlar üzerinde deney yapan bilim dünyası, kozmetik sektörü varlığını sürdürdükten sonra cinsel ihtiyaçlarını gidermek için hayvanları kullananlara ne diyeceğimi bilemiyorum. Hâkir gördüğü herşey üzerinde tasarruf yapmayı kendinde hak görebilmek, zoofili forumlarında hayvanlara yönelik cinsel istismarı meşru göstermek ve yaygınlaşmasını sağlamaya çalışmak, üstüne üstlük bunun Danimarka, Norveç ve İsveç  gibi sosyal refahın yüksek olduğu  ülkelerde tüm sivil ve bürokratik girişimlere rağmen halen yasaklanmaması nasıl bir kör zihniyetin gündelik hayata yansımasıdır, anlayamıyorum. Almanya 'da hayvanlarla cinsel ilişkiye girmek 1969'da yasaklanmasına rağmen zoofili ile ilgili hâlâ boşluklar var anayasada. Danimarka'da ise 2012'de hayvanseverler büyük bir miting düzenlemesine rağmen hükümet herhangi bir yasa tasarısı bile öne sürmedi bugüne dek. Devletin günlük hayatı tanzim ve tayin etme kudretine bir kez daha hayret ediyorum.

Danimarka'da Muhafazakar Parti üyesi Dansk Folkeparti hayvanlarla cinsel ilişkiye girmenin yasaklanması gerektiğini dile getiriyor. Bunun " korunmasız hayvanlara tecavüz ve şiddet" anlamına geldiğini ekliyor. Oysa zoofili Michael Kiok "Bir hayvan ne isteyip ne istemediğini kesinlikle gösterebilme kapasitesine sahiptir. Ben köpeğime baktığımda onun ne istediğini hemen anlıyorum. Hayvanları anlamak kadınları anlamaktan çok daha kolay” diyor. Sadece Almanya'da yüz kişiden oluşan ZETA (Zoofil İlişkilere Karşı Hoşgörü ve Bilgi) adlı grubun www.zeta-verein.de adlı bir de sitesi var. İlk adımı genellikle hayvanların attığını ve cinsel ilişkinin karşılıklı rızayla gerçekleştiğini söyleyip zoofiliye karşı "önyargı"ları yıkmayı amaçlıyorlarmış. Hayvanlar yüz ifadeleri, vücut dili ve çıkardıkları seslerle cinsel beklenti ve isteklerini belli ederlermiş. Seks doğası gereği zarar verici bir eylem olmadığı için istekli bir hayvan ile cima etmek suç ve/ya yanlış değilmiş. Bunun için yetişkin hayvanlar tercih edilmeliymiş.

Almanya'nın Hessian kentinde  hayvan koruma görevlisi olarak çalışan Madeleine Martin zoofilinin suç kabul edilmesi ve yasaklanması gerektiğini söylüyor: “Hayvan pornografisi dağıtmak cezai yaptırıma açık ama eylemin kendisi değil.” İnternette birçok forum ve sitede hayvanlarla ilişkiye giren kişilerin ev yapımı porno filmlerine erişmek çok kolay ve kanunlara rağmen görmezden geliniyor, bu nedenle giderek yaygınlaşıp meşruluk kazanıyor. Hayvan genelevleri birçok yerde var.  Hayvan "sahip"leri müşterilerle internet üzerinden de pazarlık edebiliyor. Danimarka'da ücretler 85 dolar ile 170 dolar arasında değişiyor. Zoofililer hayvanın derisinin yüzülmesine, kesilmesine onay vermeyeceğini, buna karşın cinsel teklif ve yaklaşımlara sıcak baktığında seksin neden suç olarak kabul edildiğine tepki gösteriyorlar. Sanırım bir çeşit savunma mekanizması. Ancak bu korkunç ve tüyler ürpertici gidişata bakılırsa hayvan cinselliği turizmi başgöstermiş vaziyette ve önü alınmazsa tecavüz veya şiddet olarak algılanmaması bir yana giderek daha fazla ülkede yasal hale gelebilir. Bu aykırı cinsel eylemden ötürü hayvanların iç organları zarar görüyor, insanlar suça daha yatkın hale geliyor. Çünkü hayvanseviciler aşağılık duygusuna sahip özgüvensiz kişiler olarak tasvir ediliyorlar psikiyatride. Hürriyet gazetesine konuyla ilgili röportaj veren Dr. Cem Keçe "hayvanlarla cinsel ilişkiye girme; genellikle aşırı duygusal, cinsel konularda saplantılı veya seks yapmak için partner bulamayan bekâr kişilerde görülen bir durumdur." diyor. 18 yıldır cinsellik ve yakın ilişkiler üzerine çalışan Dr. Cem Keçe "kişileri bu hastalığa sürükleyen en önemli etkenlerin cinsel bilgisizlik, cinsel mitler, cinsel eğitimsizlik, cinselliğin sevginin ifade ediliş şekli olarak çocuklara anlatılmaması, katı anne-baba tutumları, kendine güvenmeme veya aşağılık duygusu" olduğunu ifade ediyor. Zoofilik eylemle karşılaşan kişilerin "kolektif utanç duygusunun yanında bulantı, kusma, iğrenme, gibi duygular yaşadığını" belirten Dr. Cem Keçe'ye göre "zoofilik eylemler kişilerin zamanla yanlış cinsel kodlanmalar edinmelerine ve normal cinsel ilişkinin toplum tarafından yasal ve serbest kabul edildiği evlilik dönemine geçildiğinde cinsel sorunlar yaşamalarına"  neden oluyor.

2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre hayvanlarla cinsel ilişkiye giren gençlerin %96’sı insanlara karşı da cinsel suçlar işliyor.FBI seri cinsel cinayet suçu işleyen insanların ortak noktalarından birinin, hayvanları da cinsel anlamda istismar etmesi olduğunu söylüyor.Dünya çapında ele alındığında hayatında en az bir kez hayvan ile cinsel münasebette bulunanların topluma oranı, erkeklerde %8 kadınlarda ise %3.6’dır. Dahası, bu oran kırsal bölgede yaşayanlarda % 40- 50'ye kadar yükselebilmektedir. (ref. Kinsey raporları).

Zoofililer,  kendini dil aracılığıyla ifade edemeyen hayvanların sıcak ve ilgiye muhtaç hareketlerine bakarak kendilerine paye çıkarmaya hazır olsalar da hayvanlara yönelik cinsel girişimlerin hepsi taciz ve tecavüz kapsamında değerlendirilmeli. Çünkü tecavüze uğrayan küçük bir kız çocuğu ile bir köpek benzer duygulanımları yaşıyor. Aynı post travmatik sendrom, anksiyete, organ deformiteleri, içine kapanma, kendini soyutlama vs.

Türkiye'de de durum, dünyadaki örneklerden farklı değil aslında. Her ne kadar 5199 sayılı "Hayvanları Koruma Kanunu" doğrultusunda yapılan yasal düzenlemelerle sözkonusu kanunun 14’üncü maddesinin j fıkrasında hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmanın yasak olduğu belirtilse de hayvanlara yönelik cinsel istismar, tecavüz ve şiddet her geçen gün artıyor. 

Mühendis, kiraladığı ata tecavüz ederken yakalandı. (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4420147.asp?m=1&gid=69)

Emekli öğretmen keçiye tecavüz ederken yakalandı (http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=342769)

Tavuğa tecavüz eden sapık suçüstü yakalandı (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=12064196)

Elias Canetti Hayvanlar Üzerine adlı eserinde "Hayvanlar arasında tek bir arkadaşın bile yok, buna hayat mı diyorsun? " der. Arkadaşlık, hiç şüphesiz, sözcükler olmadan anlaşmamız gereken hayvanların üzerinde böyle ahlak dışı bir hâkimiyet kurmamıza neden olmamalı. Onları birey olarak görmemiz bu kadar çarpık bir yanılgıya yol açmamalı. Hem hayvanların haklarını korumak hem de hayvansevicilerin rehabilite edilmesini sağlamak için daha fazla sivil girişime ve yasal düzenlemeye gerek olduğu aşikâr!

 

Kaynak:

www.occupyforanimals.org

www.vice.com

www.icenews.is

 

@pinardogu

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Soykırım demeniz için daha ne olması gerekiyor?

Soykırımın korkunçluğu sadece özneleri değil onların kimliklerini de yok etmesidir, gelecekleri kadar geçmişlerini de ellerinden almasıdır, yaslarını tutacak kimse bırakmamasıdır

Kamu spotu: LGBTİ+ hakları insan haklarıdır!

"Büyük Aileye" zarar verenler LGBTİ+'lar mı? Ailelere zarar verenler 'küçük çocuğun rızası vardı, bir kereden bir şey olmaz, üvey evlatla nikah olur, çocukken alıp kendilerine uygun eş yapılır vs.' diyenlerdir"

Barış siyaseti, kadınların huzuru ve üvey olmak

Muhalifleri tek tek cezalandırmak, her seçim sonrası şiddette el arttırmak, hak ihlallerini norm haline getirmek suretiyle düşman hukuku uygulayan iktidarın gelecek planlarında telafisi gittikçe zorlaşan bir yıkım stratejisi, tektipleşerek birbirine yabancılaşmış itaatkâr bir halk tahayyülü, bir dahaki seçimde yenilme ihtimaline karşı giderayak cebini iyice doldurma gayreti var