18 Şubat 2018

Yüz değil, bin de değil, on bin yıl önce...

İngilizler de, geri kalan her millet gibi, ten rengini bahane edip kendilerine köle yaptığı insanın aslında, kendi akrabası, kendi ebeveynini paylaştığını bir kez daha öğrendi

ŞEHİR TELLALI

New York - Londra - Roma 

 

 

Aslında şaşılacak şey değil. Hepimiz bal gibi biliyoruz.  Ceza diye kesen de, yasa diye yazan da biliyor...  Gelgelelim, bile bile katil ve hırsızla suç ortaklığı ve korkuya, gerçeği akıldan silip ısrarla fanteziye kaçıyor hep delilik!  

1950’de de, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim Kültür Kuruluşu UNESCO bütün insanların aynı kökenden türediğini, sürekli birbirine karıştığını, göçlerle bir oradan bir öteki tarafa dolaştığını, ırk ayrımının bir fantezi olduğunu ifade eden, bilime ve gerçeğe dayalı bir bildirge yayınlamış.

Geçtiğimiz hafta İngiltere de yine, “Cheddar” adıyla bilinen peyniri üreten bölgede, bir mağarada, 1903’de bulunan, bu coğrafyadaki en eski erkek iskeletinde, günümüz teknolojisiyle yapılan yeni araştırmanın, insanoğlunun Afrika kökenli olduğunu bir kez daha kanıtladığı haberiyle çalkalandı. İ.Ö. 7150 yılında yaşayan bir adama ait iskeletin sahibinin siyah derili, mavi gözlü olduğu tespit  edildi. Yaşadığı bölgenin ürettiği peynir nedeniyle,  bilim adamlarının,  “Cheddar” ismini verdiği adamdan -peynir gibi - türeyen bugünkü akrabalar bulundu. Bugün beyaz derili olmalarına rağmen, akrabalar atalarının neye benzediğini görünce aralarındaki benzerliği hemen fark ettiler. Hatta bu akrabalardan biri emekli bir tarih öğretmeni çıktı:

“Şimdi artık kendimi bilimsel olarak kanıtlanmış halde çok kültürlü hissediyorum” diye espriler yaptı.

Mağara adamı ebeveyninin saçlarının kendisininki gibi ağarmamış olmasına dikkat çekip, “ama o yirmisinde ölmüş ben 60 küsur yaşındayım” dedi. Onun fotoğrafıyla mağara adamı Cheddar’ın fotografını yanyana koyanlar “hakikaten amma da birbirlerine benziyorlar” diye hayret ifade ettiler.    

Böylece İngilizler de, geri kalan her millet gibi, ten rengini bahane edip kendilerine köle yapıp zincire vurduğu insanın aslında, kendi akrabası, kendi ebeveynini paylaştığını bir kez daha öğrendiler.

Ten renginin, göç sayesinde iklim değişikliğine uyarak açılmaya başladığı, hatta bu evrimin 40bin yıl önce, daha az güneşli coğrafyalarda, Afrika güneşinden korunmak için koyu renge bürünen tenin, D vitamini ihtiyacını karşılayabilmek için açıldığı tahmin edilmişti.

Cheddar adamın teni ve göz rengi üzerindeki yapılan incelemeler, bu grubun İngiltere coğrafyasına buz çağından hemen sonra, 11700 yıl önce geldiğini, sonra Afrika kökenlilerin Ortadoğu kökenli daha açık renk tenli çiftçilerle, ayrıca güney İsveç kabileleriyle de karıştığını ortaya çıkardı. Eriyen buzulların sebep olduğu sel felaketleri bir yanda,  iklimleri göç ederek geçirdiler. Mızrak ve okla balık, kızıl geyik ve vahşi domuz avlayarak, fındık, böğürtlen toplayarak bugünün insanoğlundan çok daha kısa olan ömürlerini tamamladılar.


www.sebnemsenyener.com  

Yazarın Diğer Yazıları

Geçmişte yaşanmayana özlem

Hâlâ Portekizce’den bir türlü başka hiç bir dile tam çevrilemeyen, “saudade"...

Geleceğin hatıratı

"Gazeteler iflas etti, hükümetin propagandacılarıyla dolduruldu, muhabirlik tamamen manen ve malen çökertildi, her şey reklama indirgendi"

Bir intiharın anatomisi: Yollar, köprüler, barajlar, metrolar

Garcia, Peru’da hem büyüyen ekonominin hem de çöken ekonominin mimarı.  Bir zamanlar Peru’nun JFK’si (Kennedy’si) umudu iken sonu tarihe Odebrecht kurbanı lakabıyla yazılan adam.