Ekonomi

Davutoğlu: Türk lirasını yerin dibine değil; magmaya doğru indiriyorlar

22 Temmuz 2022 19:27

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türk lirasındaki değer kaybı üzerinden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Türk lirası en düşük durumda, daha ineceği bir yer yok” sözlerini de anımsatarak; “Türk lirasını yerin dibine değil; magmaya kadar götürecekler. Üzerinde ay yıldız olan Türk lirasını bu derece sersefil edenler ne millidir ne yerlidir ne milliyetçidir ne de bu ülkede görev yapma hakkına sahip olmuş herhangi biridir. Bunlardan hesap soracağız” ifadelerini kullandı. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Giresun’da; partisinin il kongresinde konuştu. Davutoğlu fındık fiyatlarını eleştirerek, “Sayın Cumhurbaşkanına ve bütün ilgililere sesleniyorum; 80 liradan aşağı fındık fiyatı vermeniz fındık üreticilerine iyilik yaptığınız anlamına gelmez. Fındığın hakkını verin, Giresunluların hakkını verin. Siz vermezseniz, biz gelecek sene haklarını vermeye geliyoruz” dedi.

“Fındık, uluslararası piyasada bizim tekelimiz olan bir ürün, kur korumalı fındık getireceğiz” diye konuşan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: 

"Faizcilere cömertler; üreticiye gelince cimriliğin zirvesi"

Türkiye’de birçok ürün yetişir ama bir ürün özeldir. Dünyada yüzde 85’inin Türkiye’de üretildiği tek ürün var; fındık. 2015'te, fındığa verdiğimiz 15 lira 48 kuruş; dolar 2 lira 65 kuruştu. Dolar bazlı olarak fındığın fiyatı, 5 dolar 84 sent. Şimdi bugünkü dolara vurun. Bugün FİSKOBİRLİK Başkanı Lütfü Bayraktar'a,  'Beklediğiniz fiyat ne?’ diye sordum. ‘50 lira civarı bekleniyor’ dedi. 5 dolar 84 kuruş vermiştik 2015’te, bugünkü karşılığı 102 Türk lirası. O gün verdiğimiz 15 lira 48 kuruş ile 4 litre mazot alınıyordu. Bir kilo fındık ile 4 litre mazot alınıyordu. Şimdi geçen seneki fiyatı ele alırsanız, bir kilo fındık ile bir litre mazot alınıyor. Bu sene 50 lira verirlerse belki 2 litreye tekabül ediyor.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Nas’ diyerek hitap ettiği Allah’ın ilahı vahyini istismar ederek söylediği faiz yasağı konusunda öyle bir yere geldik ki dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülke biziz. 'Kur korumalı mevduat' adı altında hiç emek vermeden, hiç yatırım yapmadan sadece ellerinde rant ile elde ettikleri parayı dolara endeksli olarak bankaya yatıranlara son 6 ay içinde ödenilen miktar 200 milyar liraya yaklaştı. Düpedüz faiz. Bütün çiftçilere Türkiye’de verdikleri destek 35 milyar. Şimdi faizcilere gelirken cömertler, beş müteahhitlere gelirken cömertler, akrabalarına, yakınlarına gelirken cömertler ama iş fındık üreticisine geldi mi cimriliğin zirvesini yaparlar.

"Fındığın hakkını verin; siz vermezseniz biz haklarını vermeye geliyoruz" 

Sayın Cumhurbaşkanına ve bütün ilgililere sesleniyorum; hiçbir şartta, hadi 102 lira veremezsiniz ama 80 liradan aşağı fındık fiyatı vermeniz fındık üreticilerine iyilik yaptığınız anlamına gelmez. Fındığın hakkını verin, Giresunluların hakkını verin. Siz vermezseniz, biz gelecek sene haklarını vermeye geliyoruz. Gelecek sene bu vakitler, fındığın hakkını vermeye geliyoruz.

"Kur korumalı fındık getireceğiz"

Madem yüzde 80’ini ihraç ediyoruz fındığın; fındık madem uluslararası piyasada bizim tekelimiz olan bir ürün, o zaman kur korumalı fındık getireceğiz. Fındık alım fiyatı. Yani dolara endeksli olarak fındığı vereceğiz. Ve Türkiye içindeki üretimde halka ucuz fındık verebilmek için de aradaki farkı da sübvanse edeceğiz. Budur halka hizmet etmek.

"Bu çürümüş iktidardan kurtulmak için son yaz"

Toplumda kimse huzurlu değil. Bu yaz son yaz diyorum Giresunlular. Bu çürümüş iktidardan, bu halkın içinden çıkmakla birlikte halktan kopmuş insanlardan kurtulmak için son yaz. Gece gündüz çalışacağız. Neden Türkiye bu hale geldi? Az ama iki ana sebebi söyleyeceğim. Birisi cehalet; bu kadroların hepsini tanıyarak ifade ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı’nın bir günlük Merkez Bankası tecrübesi yoktur. Bir terzi ustasına bir gün dikiş dikmemiş birini getirip de bu dükkana koyun deseniz, terzi ustası size güler. ‘Ben onu önce çırak olarak alırım, sonra yetiştiririm’ der. Merkez Bankası Başkanı’nın bir gün, bir saat Merkez Bankası tecrübesi yok.

"Hazine ve Maliye Bakanı’nın gözleri ışıl ışıl ama beyni tam takır"

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası teslim edilebilir mi? Hazine ve Maliye Bakanı’nı bir şey söylemeye gerek yok, siz zaten tanıyorsunuz. Gözü ışıl ışıl ama beyni tam takır. Ses gelmiyor. Nerede ne diyeceğini bilmiyor. Bize gözü ışıl ışıl olan Hazine ve Maliye Bakanı lazım değil, beyni çalışan lazım. Bundan aylar önce demedi mi, ‘Türk lirası yerin dibini buldu, gideceği bir yer yok’ diye. O zaman Türk lirası 14 lira 50 kuruştu. Şimdi Türk lirası 17 lira 50 kuruş. Magmaya doğru indiriyorlar Türk lirasını yerin dibine değil; magmaya kadar götürecekler. Üzerinde ay yıldız olan Türk lirasını bu derece sersefil edenler ne millidir ne yerlidir ne milliyetçidir ne de bu ülkede görev yapma hakkına sahip olmuş herhangi biridir. Bunlardan hesap soracağız.” (ANKA)