Ekonomik kriz, çocukları eğitimden uzaklaştırıyor!

T24 Ekonomi

Ekonomik kriz, 15-17 yaş arası çocukların işgücüne katılım oranlarını artırarak, gençleri eğitimden uzaklaştırıyor. 2020'de yüzde 16,2 olan işgücüne katılım oranı, 2023'te yüzde 22,1'e yükseldi.

Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz, çocukları da derinden etkiliyor. Özellikle 15-17 yaş arasındaki gençlerin işgücüne katılım oranları, ekonomik baskıların bir göstergesi olarak yükselişe geçti. 2020 yılında yüzde 16,2 olan bu yaş grubunun işgücüne katılım oranı, 2023 yılına gelindiğinde yüzde 22,1’e çıkmış durumda. Bu artış, çocukların eğitimden uzaklaşarak iş hayatına adım atmalarının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Her üç çocuktan biri yoksul

CHP Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye'nin Avrupa'da çocukların en eşitsiz koşullarda yaşadığı ülke olduğunu belirterek, bu durumun çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. OECD ve UNICEF raporlarına göre, Türkiye'de her üç çocuktan biri yoksulluk içinde yaşıyor ve toplamda 7,6 milyon çocuk göreli yoksulluk sınırları içinde bulunuyor.

Çocuklar, eğitimden uzaklaşıyor

BirGün'den Mustafa Bildircin'in aktardığına göre, Bakırlıoğlu, ekonomik krizin çocukları nasıl etkilediğine dair verileri paylaşarak, 2023 itibarıyla işgücüne katılan 15-17 yaş grubunda cinsiyete göre dağılımın da dikkat çekici olduğunu vurguladı. Erkek çocuklarda işgücüne katılım oranı yüzde 32,2’ye yükselirken, kız çocuklarında bu oran yüzde 11,5 olarak gerçekleşti. Bu oranlar, çocukların ekonomik nedenlerle okulu bırakmak zorunda kaldığını gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2020 yılında erkek çocuklar için işgücüne katılım oranı yüzde 23,4 iken, 2023 yılında yüzde 32,2’ye ulaşmış. Aynı yaş grubundaki kız çocukları için ise 2020'de yüzde 8,6 olan işgücüne katılım oranı, 2023'te yüzde 11,5'e yükselmiş. Ekonomik zorluklar nedeniyle çocuklar okullarından ve eğitimden koparılıyor.

Bakırlıoğlu, Türkiye'de 15-17 yaşında okula devam eden çocuklardan yüzde 12'sinin hem okuyup hem çalışmaya devam ettiğini belirterek, çocukların çalışma yaşamına erken yaşta itilmesinin uzun vadede hem bireysel hem de toplumsal sonuçları olacağını ifade etti.