T24 Haber Merkezi
İyi Parti İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, 2 Şubat’tan itibaren Avrasya Tüneli’ne uygulanması gündeme gelen zam haberlerine ilişkin iddiaları ve KÖİ Projelerindeki borçların şeffaflığına ilişkin sorunları meclis gündemine taşıdı.
Aytun Çıray, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında yapılan Avrasya Tüneli’nin 2 Şubat İtibariyle geçiş ücretine zam yapılacağı haberlerinin kamuoyuna yansıdığını belirterek "Buna göre geçiş bedellerine %26 oranında zam yapılarak otomobiller için 36,40 TL olan geçiş ücretinin 46 TL’ye, minibüsler için 54,70 TL olan geçiş ücretinin ise 69 TL’ye çıkması öngörülmektedir" dedi. "KÖİ ile yapılan altyapı projelerinin neredeyse tamamında şirketlere döviz üzerinden taahhütler verildi" diyen Çıray, taahhüt edilen geçiş garantilerine ulaşılamaması ve içinden geçtiğimiz salgın sürecinde gittikçe derinleşen ekonomik kriz sebebiyle “ticari sır” denilerek saklı tutulan KÖİ projelerine ait sözleşmelerde şirketlerin lehine değişiklikler yapıldığı iddiasının toplumda soru işaretleri oluşturduğunu belirtti.
Çıray sözlerine şöyle devam etti: "Açık kaynaklardan öğreniyoruz ki eksik veya hatalı yazılan sözleşmeler özellikle de finansal kurumlarla yapılan görüşmelerde sıkça değiştiriliyor. Ayrıca, ulaştırma projelerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı, şirketlerin bankalara olan kredi borçlarını gerektiğinde üstlenmek amacıyla 17,2 milyar dolar tutarında borç üstlenim taahhüdünde bulunduğu uzmanlar tarafından belirtilmiştir. Her zamanki gibi yanlış politikaların maliyeti yine vatandaşın cebine uzanıyor."
"Diğer otoyollara ve köprülere de zam gelebilir"
Çıray, "Önümüzdeki günlerde Avrasya Tüneli dışında KÖİ kapsamındaki diğer otoyollara ve köprülere de zamların gündeme geleceği ekonomi uzmanları tarafından belirtilmektedir" dedi.
Çıray devletin bütçe konusunda şeffaf olması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: "Vergisini düzenli ödeyen ve böylesine ciddi bir ekonomik krizin içinde geçim sıkıntısıyla ceplerinden çıkacak tek kuruşun dahi tedirginliği içinde yaşayan vatandaşlarımızın devletin bütçe kaynaklarının nerelere harcandığını bilmesi bir vatandaşlık hakkı olduğu gibi kamu kaynaklarının nerelere ve kimlere harcandığının şeffaf bir şekilde açıklanması da devletin en birincil vazifelerinden biridir. KÖİ projelerinde bahsi geçen sözleşme değişiklikleri ile yüksek zamlar uygulanarak belirlenen geçiş ücretlerinin şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanması ve vatandaşın kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi devlet güvenilirliği açısından elzemdir. Maalesef mevzuata aykırı biçimde kurumlarımız bu sözleşmelerden kaynaklanan borçların mahiyetini şeffaf bir biçimde kamuoyuna rapor etmiyor. Biliyoruz ki ekonomi yüzünden iktidarı büyük ölçüde sallantıda olan AKP hükümeti koltuktaki süresini uzatmak için bu bilançoyu açıklamaktan imtina etmeye devam edecektir."
"KÖİ yasası gerekiyor"
Çıray, "Uluslararası Para Fonu (IMF) 2016 yılındaki yayımladığı raporunda KÖİ projeleriyle artan yükümlülükler nedeniyle kamuoyuna “Mali Risk Raporu” açıklanmasını tavsiye etmişti. Üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen AKP hükümetinin konuyla ilgili kamuoyuyla paylaştığı bir mali risk raporu bulunmuyor dedi. IMF, sitesinde Türkiye ekonomisiyle ilgili yayınladığı son raporda KÖİ projelerinin yönetimi ile ilgili bir KÖİ yasası hazırlanması gerektiği vurgulanmış hatta daha da önemlisi KÖİ projelerinin bütçe süreçlerine dahil edilmesi gerektiği de belirtilmiş" diyen Çıray, maalesef 11 günde alelacele yapılan bütçe görüşmeleri, meclisin işlevsizliği ve vatandaşın parasının nereye harcandığının şeffaf olmaması tamamıyla içinde bulunduğumuz ucube tek adam rejiminin sonuçlarıdır vurgusu yaptı. Çıray sözlerini şöyle tamamladı: Artık mızrak çuvala sığmıyor. İktidarın yanlış ekonomi politikalarının bedelini ödemek zorunda kalan vatandaş artık tükendi. Binlerce işyeri kapandı, milyonlarca genç iş arıyor. Toplumun büyük kesimi geçim derdiyle ve salgınla mücadele ederken, garanti verilen KÖİ projelerinin şirketleri zarar etmeden ceplerini doldurmaya devam ediyor. Vatandaş tüm bunların hesabını ilk sandıkta soracaktır.