Nefes yazarı Nevşin Mengü, İran-İsrail savaşında sivil halkın siren ya da sığınak olmaksızın hayatta kalmaya çalıştığını yazdı. “Bombalar değil, aslında insanlar savaşıyor” dedi. Tahran’dan ayrılmaya çalışan halkın birbirine destek olarak ayakta kaldığını aktardı.
Nevşin Mengü, "Savaş zamanında birbirlerine sığınanlar" başlıklı yazısında, bugünlerde savaş denilince artık hangi savaşın kastedildiğinin bile belirsiz hale geldiğini belirtti. “O kadar çok savaş var ki” ifadesiyle savaşın çokluğuna dikkat çeken Mengü, bu dönemde özellikle İran-İsrail Savaşı’nın öne çıktığını, fakat Rusya’nın da Ukrayna’ya saldırılarını sürdürdüğünü yazdı. Ukrayna’daki sivillerin yıkıntılar altında hayatta kalma umuduyla bekleyen ailelerinin görüntülerinin artık sıradanlaştığını vurguladı. “Ukraynalılar bir süreliğine görünmez oldular” diyerek dünyanın dikkatinin İran’a kaydığını ifade etti.
Mengü, savaşlarda sıradan insanların hikâyelerini önemsediğini belirterek, “Bombalar değil aslında insanlar savaşıyor” dedi. İran’da, Tahran’daki askeri tesislerin şehir içinde kaldığını ve İsrail saldırılarından kaçan sivillerin ülkenin kuzeyine doğru göç ettiğini aktardı.
Mengü, ilgili bölümde şunları aktardı:
"İnsanlar evlerini kapatıp ne zaman dönebileceklerini bilmeden yollara koyuluyorlar. Ülkenin kuzeyine doğru büyük bir göç yaşanıyor.
İzleyenlerin boğazını düğüm düğüm yapan ise yoldaki dayanışma hikayeleri.
Qazvin şehrine gelenleri, Qazvinliler ellerinde pankartlarla karşıladı. Pankartlarda ‘ihtiyacı olanlara bedava konaklama imkânı’ diyor. Bir doktor sosyal medyada paylaştığı videoda, ihtiyacı olanlara ücretsiz yemek, ilaç ve bebek maması sağlayacağını söylüyor. ‘Tedavi edilmesi gereken varsa tedavi de ederim’ diyor.
İsrail’de, bombalar yağmaya başladığı zaman, insanların kaçmasını sağlayan bir siren sistemi, kaçacakları sığınakları var. İran’da bunların hiçbiri yok. Ne bir uyarı sistemi ne bir kaçacak yer. İranlılar bu savaşta bir başlarına. Sığınacak birbirleri var."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
