T24 Haber Merkezi
Zafer Partisi, 11 Haziran 2025’te duruşması görülen Genel Başkan Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun devamına karar verilmesine sert tepki gösterdi. Partiden yapılan açıklamada, “Eğer Ümit Özdağ suçluysa, hepimiz aynı suçtan yargılanmayı bir şeref nişanesi olarak kabul ediyoruz” denildi.
Partinin resmî sosyal medya hesabından paylaşılan açıklamada, Özdağ’ın 51 sayfalık konuşmasının ve savunma avukatlarının delillere dayalı sunumlarının yok sayıldığı ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Ümit Özdağ’ın 2 saat 15 dakika süren 51 sayfalık Söylev’i ve savunma avukatlarının somut olgulara dayalı olarak yaptıkları tarihi savunma yok sayılmış, tüm talepleri reddedilmiştir. Kısaca hukuk ve adalet yok sayılmıştır.”
TIKLAYIN - Ümit Özdağ hâkim karşısına çıktı, tutukluluğunun devamına karar verildi: Anayasal haklarım çiğnendi; muhaliflere, beyaz azınlık rejimi Apartheid hukuku uygulanıyor!
Zafer Partisi, yaşananları yalnızca “hukukun araçsallaştırılması” olarak tanımlamanın yetersiz olduğunu vurgulayarak, devletin temel yapısının tehdit altında olduğunu ileri sürdü:
“Mevcut durumda, terör örgütü ile yeniden başlayan müzakere sürecinde ‘Ulus-Devlet’ yapımızın yıkılması ve ‘Sevr’i amaçlayan’ bir konfederal yapı tasarlanmaktadır. Bu yıkıcı sürece muhalefet edip ulus-devlet yapımıza sahip çıkmak, artık yargılanma ve mahkûm olma nedenidir.”
Açıklamada, Türkiye’de özgür ve demokratik siyaset yapma imkânının kalmadığı öne sürülerek, AKP’nin “parti devleti düzeni” kurduğu iddia edildi. Cumhuriyet ve egemenliğin “açılım süreci” adı altında tehdit altında olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
“Ümit Özdağ, bu sürece karşı çıktığı için tutsak edilmiştir. Ancak özgür ruhumuz, bağımsızlık idealimiz, Türklük şerefimiz ve Atatürk’ün belirlediği Cumhuriyet ideallerimiz asla teslim olmaz ve tutsak edilemez.”
Zafer Partisi, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Dün Atatürk önderliğinde emperyalizmi ve işbirlikçilerini yenmiştik, bugün yine yeneceğiz. Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Ne mutlu Türk’üm diyene!”
