“Mucize iksir”in faydaları

Çişteki-Mucize

Çişteki Mucize

CARMEN THOMAS

çev. Pınar İçli Eksik Parça Yayınları Mart 2022 280 s.

 

Çişteki Mucize, son yılların ‘alternatif tıp’ modası için ‘alternatif’ bir reçete sunan, ismiyle müsemma olup da  okur üzerinde marjinal bir etki yaratarak isim yapmak için yazılmış bir kitap değil. Mevzu yazar Carmen Thomas’ın ilgisini çekmiş, konuyu araştırmış, elindeki somut verileri de bu kitapta paylaşmış. İsterseniz eski Hint başbakanı Morarji Desai gibi her kahvaltıda “ilaç niyetine” bir fincan çiş içip 100 yaşına kadar yaşamanızın sırrını buna bağlarsınız, isterseniz de “Bana ne!” der geçersiniz. Ama “mucize iksir” diye boşuna demiyorlar, benden söylemesi…

BURAK SOYER

“Tüm kimya ve ilaç endüstrisinin dikkatine! Ülkedeki herkesin bu kitabı okuması ve katılımcıların önerilerini uygulaması halinde batmanın eşiğine gelirsiniz ve Sağlık Bakanlığı bana, –bu kitapta emeği geçen herkes adına– kitabın içeriği, giderleri düşürecek devrimci bir etki yaratacağından madalya verebilir. Ama korkmayın. Cephe almanızı gerektirecek bir durum yok. Birincisi, kitabı herkes okumayacaktır. İkincisi, yüzyıllardan beri oluşmuş tiksinti, işlerinizin büyümeye devam etmesi yönünde çalışacaktır. Sonuçta insanlar pazardaki domatesin üzerine bulaşan komşusunun kuru sümüğünden, her türlü yabani ot ve böcek zehrinden korktuğundan daha çok korkuyor. Ve üçüncüsü, kim taze idrarla birkaç saat boyunca aralıklarla gargara yapmanın boğaz ağrısını geçireceğine, 2 yıldır hiçbir tedavinin geçiremediği siğillerin 10 günde yok olacağına, idrarla ovunca eklem ağrılarının hafifleyeceğine, günde birkaç idrarlı tamponun yaraları hızla iyileştireceğine, pencereleri idrardan daha iyi ve çevreye zarar vermeden hiçbir şeyin temizlemeyeceğine, 10 gün dinlendirilen idrarın saçlar üzerinde şampuan gibi etki edeceğine, idrarla sulanmış salatalıkların hızla büyüyeceğine inanmak ister ki? İlgi çekmek için atılmış yalan haber başlıklarına benzediğinin farkındayım. Peki ya siz, sevgili okurlar, bu bilgiler sizde nasıl düşünceler ve duygular uyandırıyor? Size de hemen bir tiksinti mi geliyor? Yoksa çişinizi salıp bırakmak yerine yararlı işlerde kullanabileceğinizi hiç duymuş muydunuz? Askerlerin su toplamış ayakları için postallarının içine işediğini mesela? Ya da savaş sırasında şırıngaların idrarla dezenfekte edildiğini? Büyüklerinizden idrarın yaraları iyileştirdiğini söyleyen oldu mu? Hadi dürüst olun, ne dersiniz? Size göre bunlar saçma batıl inançlar mı? Yoksa denize düşseniz yılana sarılır mısınız?”

Kabul, Alman gazeteci Carmen Thomas’ın Eksik Parça Yayınları’ndan Pınar İçli çevirisiyle yayınlanan Çişteki Mucize kitabı için yazdığı bu cesur önsöz birçoğumuza “iğrenç” gelecektir. Ne de olsa hâlâ bilimsel adıyla “idrar”a, “sidik” veya “çiş” demenin kabalık sayıldığı bir toplumun bireyleriyiz. Ancak Eski Mısır’a dayanan ve ilerleyen her yüzyılda bir bilim insanı tarafından çeşitli rahatsızlıklarda kullanılmış bu “mucize iksir”in nelere kadir olduğu, kuşkusuz yine birçok kişinin ilgisini çekecektir. Ve bu yüksek ihtimalli ilgi için Johann Heinrich Zedler’in elimizdeki kitapta yer alan, 1747 yılında yazdığı “Universallexikon”dan idrar reçeteleri” bile yeterli aslında. Zira Zedler’in reçetesi kulak iltihabından göz yaralanmalarına, sivilce ve siğillerin çiş aracılığıyla yok edilmesinden el ve dizlerdeki titremenin yine çişle düzenli olarak ovalanıp geçtiğine kadar çişin tam on yedi faydasını içeriyor.

Tekstilden temizliğe çiş

Carmen Thomas çişin mucizelerinin sadece sağlıkla sınırlı kalmadığını da altını çiziyor kitabında. Çişin temizlik ve tekstil alanında eskiden ne kadar önemli olduğunu da yine Thomas’ın yaptığı detaylı araştırmalardan öğreniyoruz. Örneğin Roma İmparatorluğu döneminde çiş çok popüler bir deterjan yerine geçiyormuş. Roma dönemi sonrasında ise dokumalar ve kırkım yünlerini temizlemekte hayvan çişi kullanılırmış. Hintliler ise liflerin rengini korumak için çişe başvururmuş. Cermenlerde bir nevi parfüm olarak kullanılan sabunda da çiş mutlaka bulunurmuş.

‘Ruhun gıdası’ çiş

Çişteki Mucize’yi yazarken Carmen Thomas’ın yararlandığı ‘Basılı Yayınlar’ adlı bölüm, “mucize iksir”in faydalarıyla ilgili tarihe sırt çevirenler için daha elle tutulur örnekler sunuyor. İdrar konusunu ele almış ilk yazar olarak bilinen Yaşlı C. Plinius Secundus’un acımasız böbrek, bel ve mesane ağrıları için tavsiyesi küvete yüz üstü yatıp işemekmiş misal. Ya da R. Dale Guthrie, 1978 tarihli Bizi Çeken ve İten Şeyler kitabında ruhla çiş arasında bir bağlantı kuruyor ki, aslında bu hepimizin başına gelen bir şey. Aradaki ilişkiyi şöyle kuruyor Guthrie: “Bence, bize memeli atalarımızdan yadigâr, ruhla mesane ve idrar yollarının arasında gözlemlenen karşılıklı, otonom bir etkileşim söz konusu. Heyecan ve gerginlik, “mesaneye basar”, çünkü tıpkı bir köpek gibi, alanımızda yabancı bir koku duyunca işaret bırakmak isteriz. İşyerinde, özellikle yorucu günlerde çok sık tuvalete gitme ihtiyacı duyarız (ve sadece kaytarmak için değil). Buna karşın bizim için tamamen yabancı yerlerde (mesela bir klinikteki korkunç kokuların arasında) işemek zordur. Memeli genlerimiz bize bir anlamda yabancı bölgeleri idrarımızla işaretlememizi yasaklıyor.”

Çişteki Mucize, son yılların ‘alternatif tıp’ modası için ‘alternatif’ bir reçete sunan, ismiyle müsemmalığından dolayı okur üzerinde marjinal bir etki yaratarak isim yapmak için yazılmış bir kitap değil. Mevzu yazar Carmen Thomas’ın ilgisini çekmiş, konuyu araştırmış, elindeki somut verileri de bu kitapta paylaşmış. İsterseniz eski Hint başbakanı Morarji Desai gibi her kahvaltıda “ilaç niyetine” bir fincan çiş içip 100 yaşına kadar yaşamanızın sırrını buna bağlarsınız, isterseniz de “Bana ne!” der geçersiniz. Ama “mucize iksir” diye boşuna demiyorlar, benden söylemesi…