Dinlenme-ve-Rahatlama-Yılım

Dinlenme ve Rahatlama Yılım

OTTESSA MOSHFEGH

çev. Begüm Kovulmaz İthaki Yayınları Mart 2022 227 s.

"Yirmili yaşlarında ani bir şekilde hem öksüz hem yetim kalan kahramanımız hayatla baş etmeye, onu yenmeye falan çalışmıyor, sadece yeteri kadar zamanı geçirebilirse yeni bir insan olabileceğini düşünüyor. Gerçekten önemli bir şey yaptığına inanıyor. Bu genç kadın intihar etmeye çalışmıyor, kış uykusuna yatmak istemesinin sebebi kendisini korumak. O korunaklı alana kim girerse girsin, ister istemez rahatsız oluyor. Sürekli uyuma arzusundan ötürü çalıştığı kolay işten bile kovuluyor. Ve ailesinden kalan mirasla kendisini uzun bir uykuya yatırabilecek ekonomik özgürlüğü de var. Uyumak bile geçim sıkıntısı çekmeyenlerin ulaşabileceği bir şey, ne tuhaf!"

ADALET ÇAVDAR

İyi uykular dilerim.

“Bir aşk mektubu saklar gibi saklamak istiyordum evi. Bu dünyada başından beri yapayalnız olmadığımın kanıtıydı o ev. Fakat aynı zamanda kayba, evin boşluğuna da tutunuyordum sanırım; yalnızlığın sevmesi gerektiği halde sizi sevemeyen insanlara mahkûm olmaktan daha iyi olduğunu teyit etmek ister gibiydim.” (s. 57)

İyi bir uyku her şeyden kaçmak için en güzel yerdir. Uzun bir uykunun ardından kemiklerim ağrıyarak uyanmayı çok severim. Yatağın içine alıp insanı küçücük yaptığı, üstünüzü örtünce sarıp sarmaladığı… Yazıyı yazarken uyuyakalmam inşallah.

Ottessa Charlotte Moshfegh 1981 doğumlu. Amerikalı yazarın 2018 yılında yazdığı Dinlenme ve Rahatlama Yılım, mart ayında Begüm Kovulmaz’ın çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. İlk romanı Elieen (2015) ile Hemingway Vakfı/Pen Ödülü’ne aday gösterilen yazar National Book Critics Circle Ödülü kurgu finalisti. Yazarın hayli hareketli hayatını merak edenler kendileri araştırabilirler.

11 Eylül öncesi 2000 yılındayız, genç ve güzel bir kadın bir sanat galerisinde çalışıyor. Anne ve babasının kaybının ardından kalan mirasla kendince rahat bir hayata sahip. Ne yaparsa yapsın geçmeyen bir mutsuzluğun içinde debelenip duruyor. 2000’lerin başında bir buhranın içinde genç bir kadın, ne yapsa olmuyor; yalnız, zeki ve güzel. Dünya Ticaret Merkezi’nde çalışan sevgilisi ya da yakın arkadaşı Reva onun yalnızlığına çare değil. Derdi yalnızlıkta değil, belki hayatın boşunalığı, belki de başka bir şey ama tam olarak ne anlamak pek mümkün değil. Dinlenme ve Rahatlama Yılım, bir depresyonu uykunun koynuna sokan bir kadının esprili dilinden yazılmış; bir yanıyla da acıklı bir roman. 

“O zaman kendime acırdım, annemle babamı özlediğim için değil, hayatta olsalar bile bana hiçbir şey veremeyeceklerini bildiğim için. Arkadaşım değildiler. Beni rahatlatmamış, bana iyi öğütler vermemişlerdi. Konuşmak istediğim insanlar değillerdi. Beni doğru dürüst tanımıyorlardı bile. Manhattan’daki hayatımı düşünmeyecek kadar meşguldüler. Babam ölmekle meşguldü – teşhisten sonraki bir yıl içinde kanser önce pankreasına, sona midesine yayılmıştı, annemse kendisi olmakla meşguldü ve nihayetinde bu kanserden bile beter görünmüştü.” (s. 61)

Bu genç kadın intihar etmeye çalışmıyor, kış uykusuna yatmak istemesinin sebebi kendisini korumak. O korunaklı alana kim girerse girsin, ister istemez rahatsız oluyor. Sürekli uyuma arzusundan ötürü çalıştığı kolay işten bile kovuluyor. Ve ailesinden kalan mirasla kendisini uzun bir uykuya yatırabilecek ekonomik özgürlüğü de var. Uyumak bile geçim sıkıntısı çekmeyenlerin ulaşabileceği bir şey, ne tuhaf!

Sarı sayfalardan kendisine bir doktor buluyor, Dr. Tuttle bir hayli ilginç bir karakter. Hastasını dinlemek dışında her şeyi yapan ve aslında tam bizim kahramanımıza uygun gamsızlıkta biri. Hastasının ihtiyacı olanı ilaçları ona vermek ve hatta hastasını bir deney tahtası gibi kullanmakta onun için hiçbir sakınca yok. Kendine bir yıl hediye eden kahramanımız için doktor asabını bozsa da, kendisine hem elden verdiği hem de reçete ettiği ilaçlar sayesinde biraz huzur bulmayı umut ediyor. İlaçların prospektüslerini okumaktan kısa bir süre sonra vazgeçiyor, ilaçlar hakkında haddinden fazla şey bilmenin uykunun büyüsüne bozduğunu inanıyor, kendisine deneme yanılma yoluyla çeşitli kombinasyonlar deniyor, o kombinasyonlara alıştıkça ve doktorla görüşmeye devam ettikçe de ilaçların hem sayısı hem de kombinasyonları değişiyor.

Yirmili yaşlarında ani bir şekilde hem öksüz hem yetim kalan kahramanımız hayatla baş etmeye, onu yenmeye falan çalışmıyor, sadece yeteri kadar zamanı geçirebilirse yeni bir insan olabileceğini düşünüyor. Gerçekten önemli bir şey yaptığına inanıyor. Bütün bunların yanı sıra gerçekten güzel ve herkesin bakışını her haliyle üstüne çeken bir kadın. Bu nedenle yaptıklarını bir şekilde görmezden gelen ve sürekli ona güzelliğini hatırlatan insanlara karşı da alttan alta bir savaş sürüyor.

Gün boyunca uyuyor, uykuyla uyanıklık arasında alışverişler yapıyor, sevdiği filmleri defalarca tekrar tekrar seyrediyor, arada doktoruna gidiyor, her sabah aynı yerden kahvesini alıyor, aynı eczaneden ilaçlarını alıyor ve böylece zamanın geçmesini sağlıyordu. Arada eski sevgili krizleri tutuyor, arada Reva’nın ani gidiş gelişleriyle kendince ilgileniyor ve fakat asla uykudan vazgeçmiyor. Bir zaman sonra dozu iyice artırıyor. Evindeki bütün eşyaları boşaltıyor ve kendini bir sanatçıya emanet edip tarifsiz bir uykunun içinde ilaçlarla dolaşmaya başlıyor. Bütün süreç kayıt altına alınıyor ve hatta sonra sergileniyor. Tam biraz olsun başka bir hayatı bulduğuna inanmaya hazırken 11 Eylül oluyor.

Dinlenme ve Rahatlama Yılım belki pek çoğumuzun arzu ettiği, lüks bir hikâye. Hani bana böyle bir şans verseler kullanırım, neredeyse eminim buna. Herkes için yeniden başlamanın ya da yenilenmenin farklı farklı yolları var. Bir yanıyla kitabın ironik diliyle merakla sonuna kadar okumaya devam ediyorsunuz. Burada Begüm Kovulmaz’ın çevirideki ustalığını anmadan geçmek elbette olmaz.

Bazen herkes her şeyin durduğu bir dünyayı ister ve bence bu herkesin hakkıdır da. Amma ve lakin her şeye rağmen dünyanın en büyük klişesi olarak güneş doğmaya devam ediyor, ne acayip!