Haberler

Avukatlar öldürülen meslektaşları için Bakırköy Adliyesi önünde toplandı

"Avukata yönelik şiddetin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedik, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde bu önerge reddedildi"

07 Temmuz 2022 14:50

İstanbul'da, kendisine açılan bir tazminat davasının geri çekilmemesi gerekçesiyle Abdullah Türkoğlu isimli kişi dün davanın avukatı c'ı bürosunda öldürdükten sonra kendisine dava açan Öznur Tufan'ı da silahla vurarak öldürmüştü.

Avukat Bakırtaş'ın bürosunda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesinin ardından, İstanbul Barosu'nun çağrısı üzerine avukatlar bugün saat 11.00'de Bakırköy Adliyesi önünde buluştu.

Eyleme Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Avukat Bakırtaş'ın ailesi ve çok sayıda avukat katıldı.

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Türkiye'de bütün adliyelerde saat 11.00'de, aynı anda okunan olan bildiriyi okudu.

Bildiride,

Dün Bakırköy'de bir meslektaşımızı alçakça sıkılan kurşunlara kurban verdik. Avukat Servet Bakırtaş sadece ve yalnız avukatlık yaptığı için öldürüldü. Avukatı, müvekkiliyle özdeşleştiren sapkın zihniyet, silahtan aldığı güç ile ölüm kustu.

Soruşturmanın ilk saatlerinde bulunurken edindiğimiz bilgiye göre, yaralama suçu nedeniyle mahkum olup cezaevinden yeni çıkan ve kendisine karşı açılan tazminat davasının geri çekilmesini isteyen, ancak bu talebi reddedilince tehditlere başlayan katil zanlısının önce meslektaşımızı sonra da dava açan müvekkili öldürdüğü anlaşılmaktadır.

Avukat ölümleri ya da saldırılar, mesleğimizi yaparken hangi tehditleri taşıdığımızdan ötede, bu tehditleri yaratan toplumsal bakışı da anlatmaktadır.

Avukatın rolünü ve yaptıkları işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi kelimenin tam anlamıyla ilkelliktir. Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da bu toplumun bir kesimi için utançtır” denildi.

Bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:

Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor.

Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. ‘Savunma olmazsa, olmaz yargılama' diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize şimdi bir özel müdafii olmazsa bu katil zanlısını da zorunlu olarak bir avukat savunacak.

Dün öyle oldu sorguda. Biliyoruz ki başımız sağ olamayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak.

Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş'ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Avukat Servet Bakırtaş'ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz” dendi.

Durakoğlu, soruşturmayı sonuna kadar takip edeceklerini belirtti.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ise,

Acımız gerçekten çok büyük ve anlatacak kelimeleri bulmakta çok zorlandığımız, sözün, sesin, her şeyin bittiği bir an bizim açımızdan. Buraya, bu noktaya nasıl geldik, belki bir iki kelime bunu söylemek gerekiyor. Toplumsal bir cinnet hali içerisinde olduğumuz açık. Toplumun her kesiminde şiddetin en üst seviyeye verdiği bir zaman diliminin içerisindeyiz.

Herkesin silaha çok rahat ulaşabildiği, en ufak tartışmaların çok ağır sonuçlara gelinen bir şiddete dönüştüğü bir anı yaşamaktayız. Maalesef ki, bu şiddet son dönemlerde artarak diplomalı profesyonellere yöneliyor. Bunun sebeplerini iyi düşünmeliyiz ve iyi sorgulamalıyız. Dün bir meslektaşımızı sadece ve sadece işini yaptığı için katlettiler. Müvekkili ile birlikte. Konya'da bir doktoru sadece ve sadece işini yaptığı için katlettiler sekreteri ile birlikte.

Bunları artık bireysel, münferit olaylar olarak göremeyiz. Burada arkasında yatan sebepleri konuşmak, bilmek, irdelemek ve ortadan kaldırmak hepimizin boynunun borcudur. Bunun arkasında yatan sebeplerin ise bugüne kadar bu meslek gruplarını ötekileştiren söylem, cezasızlık politikaları ve bu meslek gruplarının gittikçe ekonomik kaosun içine sokularak itibarsızlaştırma çabasının yattığını görüyoruz ve ifade ediyoruz” dedi.

4 Nisan 2022'de TBMM'ye önerge sunduklarını, avukata yönelik şiddetin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istediklerini belirten Sağkan, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde bu önergenin reddedildiğini söyledi.

Öte yandan, 7 Temmuz Perşembe ve 8 Temmuz Cuma günleri duruşmaları boykot etme kararı alındı. Avukatlar bugün ve yarın yapılacak duruşmalara katılmayacak.