21 Haziran 2022

Enflasyon nerede ve nasıl koptu?

Türkiye, yüzde 11.1 ile OECD’de enflasyonu iki haneye çıkan tek ülkedir. İkinci sıradaki Meksika’nın enflasyonu yüzde 6.0

Türkiye’nin TÜFE enflasyonu daha altı yıl önce tek haneli ve diğer ülkelerle karşılaştırılabilir düzeyde idi. 2016 yılında 38 OECD ülkesi içinde Türkiye enflasyonu yüzde 7.8 ile, evet, birinci sırada. Ama ikinci sıradaki Kolombiya’nın enflasyonu yüzde 7.5. Aynı yıl, örneğin OECD üyesi olmayan Arjantin ve Brezilya’nın enflasyonları Türkiye’ninkinden yüksek.

2017’de Türkiye’nin ve Meksika’nın enflasyonları yükseliyor, Brezilya ve Kolombiya dahil diğer birçok ülkenin enflasyonları düşüyor. Bir nokta dikkat çekiyor; Türkiye, yüzde 11.1 ile OECD’de enflasyonu iki haneye çıkan tek ülkedir. İkinci sıradaki Meksika’nın enflasyonu yüzde 6.0.

2018’de Meksika’nın enflasyonu da düşüyor. Türkiye enflasyonu ise yüzde 16.3’e çıkıyor. İki haneli enflasyonla Türkiye diğerlerinden kopuyor. 2018’de ne var? Seçimler. Bu seçimler için iktidar 2017’den başlayarak genişlemeci politikalar uygulamaya başlıyor. 2018 yazında karşılığını bir döviz kuru bunalımı olarak alıyoruz. Seçmen dersini alıyor mu, bilmiyoruz.

Neyse ki 2019 ve 2020’de seçim yok ve enflasyon da, biz vatandaşlar da biraz nefes alıyoruz. 2021’de küresel salgının sonu geliyor derken de biraz rahatlıyoruz, ama hükümetin 2023 seçimleri için hazırlıkları iki yıl önceden başlıyor. Hızlı büyüme hevesiyle “yeni ekonomik model”ler, yeni söylemler geliyor.

Bu modellerin sonucunu biliyoruz; enflasyonumuz artık tümden koptu. Nisan 2022’de OECD’nin ortalama TÜFE enflasyonu yüzde 9.2 iken, Türkiye’nin enflasyonu yüzde 70.0 idi.

Fiyatları ayrışan mal ve hizmet grupları

Burada sorumuz şu; enflasyon, diğer bazı ülkelerle de karşılaştırıldığında, özellikle hangi mal ve hizmet gruplarında nasıl ayrıştı ve koptu? Bu soruyu yanıtlamak için OECD üyesi ülkelerin enflasyon verilerini inceledik. (Kullanılan tüm veriler OECD’den alınmıştır).

Önce Türkiye için 2021-2022 enflasyonunda fiyatı en az artan gruplara bakalım. Bunlar giyim dışında hizmet ağırlıklı gruplar; haberleşme, eğitim, giyim, sağlık. Aslında daha alt gruplar ayrıntısına inersek, fiyatı en az artanlar içinde “kira” ikinci sırada görünüyor. Ancak kira verisinin yanlış olduğunu biliyoruz. Bu konuyu çok kez bu köşede ifade ettim.

Fiyatı en çok artan gruplar içinde “ulaştırma”, “gıda” ve “ev eşyası mobilya” grupları geliyor. Bu gruptaki mal ve hizmetler içinde fiyatı en hızlı yükselen ise “yakıtlar ve yağlar”, kodu 07.22. Biraz daraltarak bu gruba mazot ve benzin grubu diyebiliriz. Bu gruptaki enflasyon Türkiye’de, diğer bazı ülkelerle karşılaştırmalı olarak, 2018-2019’da ve 2021-2022’de nasıl gelişti?

Yanıtı karşılaştırmalı verebilmek üzere enflasyonu yüksek, değişik bölgelerden ve çoğunluğu gelişmekte olan sekiz OECD üyesi ülke seçtim. Alfabetik sıra ile ABD, Estonya, G. Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Şili, Türkiye. (Macaristan’ın enflasyonu çok yüksek değil ama Orta Avrupa’yı temsil etmek üzere aldım.)

Resmi dolarlaşma ve enflasyon

Vurgulamak gerekir ki, listemizdeki ülkeler içinde yer alan Estonya, ve bir diğer Baltık ülkesi Litvanya, Euro bölgesi içindedirler. Buna karşılık bu ülkeler OECD içinde Türkiye’den sonra enflasyonu en yüksek ülkeler arasındadırlar.

Bazen Türkiye için enflasyondan kurtulmanın yolu olarak tam dolarlaşma veya resmi dolarlaşma önerilir. Bu, Türk Lirası'ndan vazgeçip yerine dolar veya euro kullanmak anlamına gelir. Estonya ve Litvanya örneğinde görüldüğü gibi, resmi dolarlaşma, ki burada euro kullanmak anlamına geliyor, enflasyon için bir çözüm olmayabiliyor. Bu durum Yunanistan için de geçerlidir.

Estonya ve Litvanya’nın yüksek enflasyonlarının özel koşullar nedeniyle, özellikle Ukrayna – Rusya savaşı sonucunda ortaya çıktığı düşünülebilir. Ancak böyle değil; bu iki Baltık ülkesinde ve Latviya’da enflasyon uzunca bir süredir yüksek seyrediyor.

2018 ve 2022’de yakıt enflasyonu

Şekil 1’de seçtiğimiz sekiz ülkedeki 07.22 kodlu “yakıtlar ve yağlar” grubunun yıllık enflasyon oranları Ocak 2018- Mart 2019 dönemi için yer alıyor. Kısaca söylemek gerekirse, 2018’deki yakıt enflasyonu, Türkiye’nin toplam TÜFE enflasyonundan çok farklı değil.

Daha da ilginci, Türkiye’nin o dönemdeki yakıt enflasyonu diğer ülkelerdeki yakıt enflasyonu ile benzer bir patika çiziyor. Çoğunlukla diğer ülkelerden yüksek, ama 2018 Ağustos-Eylülündeki kur şokuna karşılık sürekli bir ayrışma yok. Şimdi bir de Şekil 2’ye bakalım.

Şekil 2’de, aynı sekiz ülkenin “yakıtlar ve yağlar” grubunun yıllık enflasyonu Ocak 2021- Mayıs 2022 dönemi için yer alıyor. Burada Türkiye’nin yakıt enflasyonu, Ekim 2021’den başlayarak diğer ülke yakıt enflasyonlarından patika olarak ayrılıyor. Bu bilinçli bir politika mıdır, yeni ekonomik modelin getirdiği bir sonuç mudur, bilmiyoruz.

Yakıt enflasyonu, ulaştırma enflasyonunu, ulaştırma enflasyonu da, girdi-çıktı modelindeki ileri bağlantıların gösterdiği gibi, diğer grupları etkiliyor. Belki hükümet veya ekonomi yönetimi bu bağlantılar konusunda yeterli bilgi ve uyarı almadı.

 2018 ve 2022’de gıda enflasyonu

Belirttiğimiz gibi, 20211-2022’de gıda grubu enflasyonu Türkiye’de ikinci en yüksek grup enflasyonudur. Bu grubun da enflasyonuna seçtiğimiz sekiz ülke ile karşılaştırmalı olarak bakalım. Şekil 3’te 01 kodlu “gıda ve alkolsüz içecekler” grubunun yıllık enflasyon oranları Ocak 2018- Mart 2019 dönemi için yer alıyor.

2018’deki gıda enflasyonu Türkiye’nin o dönemdeki toplam TÜFE enflasyonundan yüksek seyrediyor. Bu durum, özellikle 2018 kur şokundan sonra ortaya çıkmış görünüyor. Buradan, Türkiye’de gıdanın girdiler bakımından da nihai ürün bakımından da ithalata bağımlı olduğu söylenebilir. İlginçtir; Türkiye önemli bir gıda üreticisi olarak bilinir, ancak şekilden görüldüğü gibi Türkiye gıda enflasyonu patikası diğer ülke gıda enflasyonu patikalarından ayrışmaktadır.

Gıda enflasyonu 2021-2022’de farklı mı gelişti? Hayır. Şekil 4’te görüldüğü gibi, Türkiye gıda enflasyonu patikası diğer ülke enflasyon patikalarından yine önemli ölçüde ayrışmıştır. Gıda enflasyonu patikalarındaki gelişmeler Türkiye için önemli uyarılar taşımaktadır.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

“Beklenmedik” faizler, Türkiye ve Arjantin 

Enflasyona yalnızca bir para politikası konusu olarak bakmak da yanıltıcıdır...

Oppenheimer, Klein, McCarthy ve üniversite meselesi

Klein ve Oppenheimer’ı, örgüsü çok benzer olaylar etrafında buluşturan ABD’li senatör Joseph McCarthy veya onun adıyla anılan McCarthy’cilik

Enflasyon yine saydırıyor: Enflasyon şokları ve bazı çözüm önerileri

Cumhurbaşkanlığı kabinesi toplantısında enflasyon ve "fahiş fiyat artışları" da konuşulmuş. Ne güzel. TCMB dün, "ilave sıkılaşma adımları" attı ve bankaların kredi büyüme hızlarını düşürmelerini istiyor. Geç değil mi? Bu soruyla birlikte, aklıma, enflasyonu düşürmek için önerilen ve bazıları da uygulanan alışılmışın dışındaki birkaç önlem geldi