03 Ağustos 2022

KPSS'de tek bir soruyla sıralamada 30 bin kişinin önüne geçilebiliyor

ÖSYM'nin takvimine göre bu hafta sonu, 6-7 Ağustos'ta KPSS Alan Bilgisi, bir sonraki hafta sonu da öğretmenlik alan sınavları gerçekleştirilecek. Adayların ve toplumun beklentisi, KPSS'nin ilk ayağı olan genel kültür-genel yetenek sınavı hakkındaki iddialara ilişkin gerekli incelemenin en süratli şekilde sonuçlandırılması ve vicdanları rahatlatacak güvenceler verilmesidir

2000 yılına kadar kamuya personel alımında kayırmacılık ciddi bir kamu vicdanı sorunuydu. Öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık, akraba, partili, hemşeri vb kayırma olarak tanımlanabilecek "Nepotizm" dönemine son verme hedefiyle Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde kamuda işe alımlar için merkezi sınav koşulu getirildi. Böylece 1999 yılından itibaren sonuçları kamudaki atamalarda belirleyici olacak merkezi sınavlar yapılmaya başlandı.

1999 ve 2000 yıllarında Devlet Memurluğu Sınavı (DMS), 2001'de Kurumlar için Merkezi Eleme Sınavı (KMS) ve 2002'den itibaren de Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) adlarıyla düzenlenmekte olan bu sınavlara giren kişi sayısı her geçen yıl arttı. 

KPSS'ye giren kişi sayısı

2022 yılı verileri henüz açıklanmadı ancak ondan önceki 5 yılda KPSS'ye giren aday sayıları şöyle:

Dikkat edilirse çift haneli yıllarda sınava giren aday sayısı neredeyse iki katına çıkmaktadır. Bunun temel sebebi, lisans mezunu olup kamuda B grubu dediğimiz kadrolara atanmak isteyenler için sadece çift haneli yıllarda sınav yapılmaktadır.

Kamuda işe girmek iş güvencesi, çalışma koşulları, sosyal güvenlik olanakları gibi nedenlerle çoğu kişi için cazip oldu ülkemizde. Sanıyorum krizin iyiden iyiye hissedildiği son zamanlarda kamuda bir işin cazibesi daha arttı.

Son yıllarda kapsam dışına çıkarılan kurum sayısı artsa da genel olarak devlette müfettiş, uzman, öğretmen ya da düz memur olmak için KPSS'ye girilmesi gerekiyor. Orta öğretim, ön lisans ve lisans mezunlarının eğitimlerine uygun kadrolar için ayrı sınavlar yapılıyor.

"Düz memurluk"

Halk arasında düz memurluk olarak bilinen çalışma alanları için KPSS B adı verilen ve 2 yılda bir yapılan yarışma sınavında başarılı olmak gerekiyor. Bu alandaki görevler için KPSS'deki başarı sıralaması çok önemli. Kurumların ayrı bir sınavı, mülakatı olmuyor, atamalar KPSS başarı sıralamasına göre merkezi olarak yapılıyor.

Öğretmen ve kariyer meslek grupları

Kamuda öğretmen olmak için de KPSS belirleyici. Yakın bir zamana kadar KPPS sıralaması atamalardaki tek kriterdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB) açılan kadro sayısına göre ilgili alanda KPSS puanı en yüksek olandan başlayarak atamalar gerçekleştiriliyordu. Ancak 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası atanacak öğretmeler için mülakat zorunluluğu getirildi. 2016 yılından buyana, ilgili branşta atanması planlanan öğretmen sayısının 3 katı aday KPSS puanı sıralamasına bakılarak mülakata çağırılıyor. Bunlar arasında kimlerin atanacağına fiilen mülakatı yapan kurul karar vermiş oluyor.

Örneğin fizik öğretmenliği için MEB tarafından 10 adet kadro açılmışsa, sonuçları hala geçerli olan KPSS sınavlarında fizik öğretmenliği puan türünde en yüksek sıralamaya sahip 30 aday mülakata alınıyor ve onların arasından 10 kişi mülakatı yapan kurulca seçiliyor.

Kariyer meslekler olarak bilinen müfettişlik, maliye/vergi uzmanlığı, vergi müfettişliği gibi kadrolara atanmak için ilk koşul KPSS'den belli derece elde edilmesidir. İlgili KPSS puan türünden yeterli puanı alan adayların başarı sıralamasına göre belirli bir bölümü kurumun kendi yaptığı yazılı sınava girme hakkı kazanıyor. Bunu da başarıyla geçen adaylar arasında mülakat yapılarak atanacaklar belirleniyor. Oldukça meşakkatli bir süreç! (Eskiden kaymakamlık ve Sayıştay denetçiliği de bu statüdeydi, ancak daha sonra İçişleri ve Adalet Bakanlıkları atamaları için kurumlar kendi sınavlarını yapmaya başladılar.)

Mülakat tartışması

Merkezi sınav sistemiyle en aza indirilmesi hedeflenmiş olan nepotizm ve buna ilişkin tartışmalar, ne yazık ki mülakatlarda verilen bazı tartışmalı kararlar nedeniyle yeniden alevlenebiliyor. Kamu kurumlarına güven sorunu yaşandığı sürece, merkezi sınav puanının işlevini azaltan mülakat gibi uygulamalar bu tür tartışmalara yol açmaya devam edecektir.

KPSS'deki şaibeler

Son yapılan KPSS de ne yazık ki ciddi şekilde tartışılır hale geldi. Sınav sorularının bazılarının sınav öncesinde bir yayınevi tarafından birebir bilindiği iddia ediliyor. Bu iddiayı kanıtladığı söylenen video kayıtları ve görseller sosyal medyada dolaşıyor.

Yıllarca sınavların güvenirliğine yönelik sorunlar yaşanmış ülkemizde sınav skandallarına aşinayız. Hatta 2010'daki KPSS'de 120 sorudan 110 ve üzeri net yapanlardan 20 kişinin aynı evde yaşayan çiftler, kardeşler ve arkadaşlar olduğu ortaya çıkmış, daha sonra o sınav iptal edilmişti.

15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında ortaya dökülen bilgi, belge ve itiraflardan da bildiğimiz üzere tarihimizdeki pek çok sınava hile karıştırılmıştı.

Böyle bir geçmişe sahip olunca en ufak bir sınav yolsuzluğu iddiası bile ciddi bir şekilde ele alınmak zorunda. Son sınav hakkındaki iddialara karşılık ÖSYM'nin kamuoyunu tatmin etmeyen "sorun yok" açıklaması belli ki Cumhurbaşkanlığı makamını da tatmin etmedi ve ÖSYM Başkanı aynı gece görevden alındı. Umuyoruz ki bu hafta sonu ikinci aşaması yapılacak KPSS sınavı öncesi kamuoyunu rahatlatacak önlemler alınmış, açıklamalar yapılmış olur.

İddialar, başta atanamayan öğretmenler olmak üzere sınava giren, girecek olan adaylar ve yakınları arsında güvensizlik ve hayal kırıklığı yaratmaktadır.

Bir tek sorunun önemi

Söz konusu sınav 31 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleştirilen KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür sınavıdır. Bu sınav, KPSS'nin en önemli kısmıdır. Düz memurluk olarak bilinen B grubu kadrolara atanmak isteyen adaylar da öğretmenlik, müfettişlik, uzmanlık mesleklerinin olduğu A grubu kadrolara atanmak isteyen lisans mezunu adaylar bu sınava girmek zorundadır.

Şaibeli olduğu iddia edilen soruların büyük kısmı da bu test grubuna aittir. Diğer bir ifadeyle etkilediği aday sayısı yaklaşık 1 milyon 300 bin kişi civarındadır. (2022 yılında sınava giren aday sayısı henüz açıklanmadığı için bir önceki çift haneli yılın aday sayısı esas alınmıştır).

Yıllardır bu sektörde hem öğretici hem de yönetici olarak çalışan dostum ve Pegem Akademi Bakırköy Şube Müdürü Mehmet Gürer, bu sınavdaki bir tek sorunun bile çok değerli olduğunu söylüyor. KPSS genel yetenek ve genel kültür testindeki 60 sorudan adaylar ortalama 20 soruya doğru yanıt veriyorlarmış. Fazladan yapılan her soru aritmetik ortalama ve standart sapmaya bağlı olarak sanılanın üzerinde bir sonuç doğurabiliyor ve binlerce kişiyi belki de tek bir soruyla geride bırakabilecek bir puan getirisi sağlayabiliyormuş.

Gürer'e göre, ortalamanın üzerine çıkılmaya başlandıkça tek bir soru adayın sıralamadaki yerini kabaca 30 bin kişi kadar kaydırıyormuş.

Son 5 yıldaki KPSS genel yetenek-genel kültür sınavındaki doğru sayıları ve standart sapmalar şöyle:

ÖSYM'nin takvimine göre bu hafta sonu, 6-7 Ağustos'ta KPSS Alan Bilgisi, bir sonraki hafta sonu da öğretmenlik alan sınavları gerçekleştirilecek. Adayların ve toplumun beklentisi, KPSS'nin ilk ayağı olan genel kültür-genel yetenek sınavı hakkındaki iddialara ilişkin gerekli incelemenin en süratli şekilde sonuçlandırılması ve vicdanları rahatlatacak güvenceler verilmesidir.

Murat Batı kimdir?

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi’nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi’nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Çalışma hayatına 2002 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nda “devlet gelir uzman yardımcısı olarak” başladı. Kariyerine akademide devam etmek üzere bakanlıktaki görevinden ayrıldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı.

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

“Vergi Hukuku (Genel Hükümler)”, “Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı”, “Türk Vergi Sistemi” kitapları yayımlandı; 40’tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020’den itibaren T24’te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini sürdürüyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Vergi Denetim Kurulu, müfettişlerin özlük haklarını çözemediğinden her geçen gün kan kaybediyor…

Özellikle son dönemlerde sosyal medya fenomenlerinin, kara para aklayıcılarının ve bilumum yasa dışı faaliyetlerinin ülkede cirit attığını da düşünürsek vergi denetim kurulunun ivedilikle güçlendirilmesi gerekmektedir

Şimşek'in IBAN'ları denetleme planı

İncelenen kişi gelen parayla birlikte o ürüne ilişkin fiş/faturayı düzenlediğini ispatlarsa sorun yok ancak aksi durumda cezalı işleme maruz kalacak

Yiyecek içecekte KDV artışı yok

Bu yayımlanan KDV, Genel Tebliğ ile de Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan "Ödeme kaydedici cihazınızı güncelleyin, yüzde 1 KDV kesiyorsanız geliyoruz, yapmayın" demek için bir uyarı mahiyetinde