01 Temmuz 2022

65 plus'lar pes etmez | Vekiller Cihangir'de | John McLaughlin Açık Hava'da

Bayram haftası büyük bir olasılıkla yazamayabilirim. Nedenini son günlerde azalan gizemimi yeniden yükseltmek için yazmayacağım. Biraz merak edin.

İHD Eş Başkanları Öztürk Türkdoğan ve Eren Keskin. (Covid olmadan önce) gözaltına alınmışlardı - Vekilleri Kaktüs'te gören ünlü-ünsüz bütün Cihangirliler etraflarında toplandılar. - Cüneyt Arkın deyince akla alçak " Bizanslılar", "Aslan Kara Murat" ve de "Yenilmez Türk Malkoçoğlu" gelir. - Elvis'te Austin Butler ve inanmayacaksınız ama Tom Hanks var. 

***

Canım anam Nebahat Hanım yaşasaydı da bu hafta beni görse aynen şöyle derdi: "Allah nazardan saklasın aslan oğlum benim. On parmağında on marifet, anasına çekmiş."

İnsan Hakları Derneği'nden (İHD) Açık Hava Tiyatrosu'ndaki İKSV'nin John McLaughlin konserine, "yasaklanmış" Onur Yürüyüşü'nden Türkiye'de tek kalan Documentarist film festivaline oradan Cihangir kafelerine kısaca, 70 plus yaşıma rağmen her yere yetiştim. Umarım benim bu hayatiyetim bütün 65, 75, 85 plus'lara örnek olur. Yaşımdan dolayı kronolojik sırayı karıştırmış olabilirim, bağışlayın. 

Üyesi olduğum İHD'ye torpille başlayayım

Cumartesi Anneleri'ne, LGBTİ+ yürüyüşlerine polis müdahalesi; gözaltılar, İHD üyelerini çok yordu ama inanın beni bile yeterince bezdiremedi. 

Gönüllü foto muhabirim Leman Yurtsever'den sonra Eş Başkanımız avukat Eren Keskin de Covid oldular. Benim doktor İncilay Erdoğan'la yaptırdığım salı testim negatif çıktı. 

İHD bu hafta, maalesef, çok yoğun günler yaşadı. 
(Fotoğraf: Hulki'nin babası Doğan Akın) 

Üçüncü ittifak da oradaydı

Hafta sonu soluklanmak için kendimi attığım Cihangir Kaktüs'te beni büyük bir sürpriz bekliyordu. Seçimlerde oy vermeyi düşündüğüm 'üçüncü ittifakın' üç milletvekilini kahve içerken yakaladım. Yürüyüşler ve gözaltılar dolayısıyla oradaydılar. 

Gepegenç insanlar, çok hoşuma gitti. Düşünsenize, en yaşlıları olan eski stajyerim Ahmet Şık bile benden çeyrek asır genç. Yine de kıskançlığımı çok fazla belli etmedim. Sadece Irish coffee'min ödemesini onlara yıktım ve evime döndüm. 

Ortada Gonzo Tuğrul, çevresinde TİP milletvekilleri Ahmet Şık, Sera Kadıgil ve HDP milletvekili Züleyha Gülüm. 

Kaktüs'ün yakışıklıları

Çok sayıda fanım ve az sayıda okurum zaman zaman şikayet ediyorlar. Cihangir 21, Kaktüs, HomeRoom'da sadece az zengin ve orta ünlüler mi var, hiç mi emekçi yok diye. İtiraf edeyim ki hiç aklıma gelmemişti.

Ben onları kırar mıyım? Derhal Kaktüs'ün emekçilerini tehdit ederek arkama dizdim ve onlar için bu fotoğrafı çektirdim. 

Ben ve Kaktüs korosu, sadece mesaisi biten Bahar dışında tam kadro poz verdik.
(Fotoğraf: Bülent Mumay) 

Tarihimden yapraklar

Dinozorlar saldırıda / Rod Stewart, 76 ve hâlâ seksi.

Akademisyen ve sınıf arkadaşım Ali Çiçekdağ ve mahalle arkadaşım, yazar Yıldırım Türker'in gönderdiği bu fotoğraflar beni 1970'lere götürdü. Tam da BBC 6 Music Radio'dan naklen Glastonbury Müzik Festivali'ni dinlerken. 

Allahım, kimler yoktu kimler. Robert Plant, Diana Ross, Paul McCartney, Billie Eilish, Bruce Springsteen, Herbie Hancock... Denk düşürürseniz kayıttan mutlaka dinleyin. 

Linkler ve çağrılar

*  Onur Haftası etkinlik yasakları, yedi kitaba ‘muzır neşriyat’ kararı, Kürt şair Cegerxwîn’in büstünü kaldırma… 15-27 Haziran 2022 sansür gündemi Susma Platformu'nda

* Basın meslek örgütleri, Susturma, korkutma, hapsetme yasasına karşı hep birlikte HAYIR dedi. 

 

* TRT Radyo 3'ün öğlen 12.05-13.00 programları çok başarılı. Hele hele "Müzik-Mozaik" ve "Balkan Bandosu" programlarını sakın kaçırmayın

***

Gurbet Kuşları ve Maden 

Yeşilçam'ın en ünlü oyuncularından biri olan Cüneyt Arkın'ı da kaybettik. Çok sevilen bir oyuncuydu ama ölümünden sonra bize sunulduğu gibi bir "halk kahramanı" hiçbir zaman olmadı. 

Ben yalnızca iki filmini keyifle hatırlarım. Halit Refik'in Gurbet Kuşları (1964) ve Yavuz Özkan'ın Maden (1978) filmi. Özellikle Maden filminin çok sancılı bir çekim dönemi vardı. Belki hayatta kalan oyuncularından Halil Ergün, Hale Soygazi ya da Meral Orhonsay bir şeyler anlatırlar. Tabii ki ölümün acısı hafifledikten sonra. 

Camideki törende Türkan Şoray'ın yanı sıra filmlerde Cüneyt Arkın'dan sürekli dayak yiyen bütün dublörler de hazırdı. Görseydiniz hepsini hatırlayacaktınız. Tabii sağcı siyasetçilerin tamamı ve kimi sosyal demokratlar da varlıklarını belli ettiler. 

Sinemayla devam

Bu arada ne yazık ki yeterince ses getirmeyen bir festivale daha tanık olduk: Documentarist İstanbul Belgesel Günleri.

Tabii ki ben de çoğunu göremedim ama özellikle Tuğba Baykal'ın "Kimse Gitmezdi" ve Selin Su Kılınçarslan'ın "9:16" belgeselleri görmeye değer. Eminim ki bir yerde karşınıza çıkacaklar. 

Genellikle aile zoruyla gönderilen "onarım terapisi" seansları, LGBTİ+ bireyleri için gerçek bir kâbus oluyor. 

Şimdi belgesel demişken şu anda sinemalarda gösterilen Elvis filmini atlamak olmazdı. Avustralyalı sinemacı Baz Luhrmann o kadar iyi bir film yapmış ki şarkılar senaryoyu, senaryo da şarkıları ikinci plana itmemiş. Her şeyiyle dört dörtlük. 

Elvis filmini seyredince rock müziğin ne olduğunu yaşınız 18'se bile anlayacaksınız. 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* 80'lik John McLaughlin'in ilham verici konserini Cumhuriyet'ten 65 plus arkadaşım Yazgülü Aldoğan'la birlikte izledik. Daha önce ödül töreni vardı.

İKSV'nin Melis Danişmend'in sunduğu ve Görgün Taner'in hep sahnede olduğu ödül töreni sırasında İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve de Eczacıbaşı'yla Efes'in CEO'larının McLaughlin'den fazla alkışlanması biraz tuhafıma gitti. "Eko Başkan" diye tezahürat yapan arkadaşım Yazgülü Aldoğan'ın kışkırtmasına rağmen anarko marksist olduğum için hiçbirini alkışlamadım. O da bana intikam olsun diye, Cumhuriyet'te neler olup bittiğini anlatmadı. 

John McLaughlin ve 4th Dimension. - Yazgülü ve ben.
(Selfie: Cumhuriyet'ten Yazgülü Aldoğan)

Ertuğrul Özkök New York'ta

Her ne kadar TV100'e düştüyse de tekneler ve Bodrum'dan sıkılan Ertuğrul Özkök, bu sefer de New York'a gitmiş. Bana bir sürü fotoğraf gönderdi. Hiçbirini kullanmayacağım. 

Tanıdığım en zengin dördüncü gazeteci olan Özkök'ü bir miktar kıskandığımı itiraf etmeliyim. 

Advertorial (!)

Canımı da yaksalar doktorları seviyorum

Burada sürekli olarak yazarlar, kitaplar, şarkılar, sergiler... öneriyorum. Bu kez aklıma sık sık uyarı grevleri yapan, yurt dışına gitmek zorunda kalan, şiddete uğrayan doktorlar geldi. Birkaç yıldır ellerinden kurtulamadığım için bu da normal.

Doktorlarımın şahsında tüm sağlıkçılara gitsin. Dr. Hatıra Topraklı, Dr. Hakan Hekimoğlu, Dr. Taylan Şahin, Dr. Ünal Aydın, Prof. Dr. Hüsnü Güzel, Dr. Oktay Şahin, Dr. Baha Toygar, Dr. Sadık Çayan Mulamahmutoğlu, şu anda ellerinde olduğum Dr. İncilay Erdoğan, Dr. Tuğrul Gezmiş, Dr. Fikri Onur ve tabii ki Dr. İsmet Hazar. 

Haa şimdi siz merak edersiniz. Kardiyolog, gözcü, göğüs hastalıkları, psikiyatrist, aile hekimi , dahiliyeci, acilci ve tabii yaşıma uygun olarak ürologlar.

Bence güzel bir advertorial oldu, söylenmeyin.

Müzik önerisi

Bu haftaki şarkımızı Kadir İnanır gönderdi. İstanbul Göç Senfonisi.


Tuğrul Eryılmaz kimdir?

Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.

Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.

Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.

1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.

Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.

Yazarın Diğer Yazıları

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...

Seçimlerle gelen rahatlama...

Yeniden, hafif çekinerek de olsa gülmeye başlamak ne kadar güzel bir şey, değil mi?