Deney o kadar riskliydi ki, Enrico Fermi son bir kez daha Akademi Başkanı Robert Hutchins'e olabilecekler hakkında bilgi vermek ihtiyacını hissetti. İtalyan asıllı fizikçi Chicago Üniversitesi spor tesislerinin altındaki Squash salonunda kurulan çevresi ağır taşlarla örülmüş küçük bir alanda dünyanın ilk mini nükleer tesisini çalıştırdı. Fermi bundan tam 75 yıl önce, 2 Aralık Cumartesi günü tarihin ilk kontrollü nükleer reaksiyonunu başlatıyordu.
Deneyi izleyen 30 araştırmacıdan biri olan fizikçi Samuel Allison hatıratında ‘zincirleme reaksiyonun kesilmesinin dünyanın çehresini değiştireceğinden herkesin emin olduğunu' yazmıştı. Dünyanın ilk nükleer reaktörünün kurulduğu yerde şimdi Henry Moore'nin nükleer çağın başlangıcını sembolize eden ‘Nükleer Enerji' adlı heykeli duruyor.
Deney başarısız geçseydi Chicago'nun geniş kesimlerine radyasyon bulaşacaktı. Güvenlik önlemleri bilim insanlarının elindeki baltalar ve kovalar dolusu kadmiyum sülfattan ibaretti. Enrico Fermi biraz da istihzayla meslektaşlarına "Deney sarpa sararsa var hızınızla kilometrelerce uzaklardaki tepelerin ardına koşun” demişti.
Ama deney başarılı oldu ve ‘Chicago Pile' enerji üretmeye başladı. Reaktörden gelmesine rağmen çıkan enerji tek bir ampulü yakmaya bile yetmemişti. Fizikçilerin telgrafla Washington'a gönderdikleri mesajda ‘İtalyan mucit biraz önce yeni dünyaya indi. Hepimiz sağlam ve mutluyuz', yazıyordu.
Teorik düşüncenin pratik meyvesi
Fermi öncelikle (nötr elektrik parçacıkları) nötron ‘bombardımanının' uranyum çekirdeğini parçalamasıyla yüksek miktarda enerji üretilebileceğini kanıtlamak istemişti. ‘Manhattan Project' adlı Amerikan nükleer programının amacı plütonyum elde etmekti.
1901 yılında Roma'da dünyaya gelen Enrico Fermi nükleer reaksiyonu başararak dünya çapında ün yaptı. Pisa ve Göttingen'de öğrenim gördükten sonra akademik kariyerini Leiden'de tamamladı. Floransa Üniversitesi'nde matematik dersleri verdi ve Roma'da teorik fizik profesörü oldu.
İkinci Dünya Savaşı patlak verince Yahudi eşi ve iki çocuğuyla birlikte bir müttefik denizaltısına binerek İtalyan faşistlerinden kaçtı ve AB'ye yerleşti. Nötron yardımıyla yapay radyoaktivite üretmedeki başarısı ona 1938 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü kazandırdı.
Başardığı deneyin muhtemel sonuçlarını kestirebilmiş miydi?
Fermi nükleer reaktörün temelini atan çalışmalarının ardından atom bombası geliştirme programına katıldı. Chicago deneyinden iki buçuk yıl sonra Robert Oppenheimer ve isim yapmış diğer bilim adamlarıyla birlikte New Mexico çölünde tarihin ilk atom bombasını ateşlediğinde takvimler 16 Temmuz 1945'i gösteriyordu. Bu tarihin üzerinden üç hafta bile geçmeden Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine Amerikan atom bombaları yağdı.
Chicago'daki küçük spor salonunda yapılan deneyin ne gibi sonuçlara yol açabileceğini herkes idrak etmişti.
Yüzlercesi dünya ülkelerinde faaliyet gösteren nükleer santraller fosil enerji hammaddelerine olan bağımlılığı azaltıyor. Ama bu enerji kaynağının ne büyük felaketlere yol açabileceği de Çernobil ve Fukuşima'da kendini gösterdi. 1970 yılında imzalanan nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasının nükleer tehlikeyi önlemeye yetmediği Kuzey Kore örneğinde görüldü.
Büyük sezgi sahibi olmasıyla tanınan nükleer fizikçi Enrico Fermi attığı adımın ne gibi sonuçlar doğurabileceğinin bilincindeydi. Küçük devlet ve grupların ileride nükleer silah yapabileceklerini ilk atom bombası denemesinden önce söylemişti. Columbia Üniversitesi pencerelerinden Manhattan'a bakarken yumruklarını sıkıp yanındaki meslektaşına "Küçük bir bomba bütün burayı yerle bir edebilir” dediği aktarılır.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, dpa/AG, EC