Hayattan ayrılmış bir siyaset ikonu, genç bir dul eş, ailesine yabancılaşmış çocuklar, dostluğu tartışma götürür bir çevre ve miras kavgaları. Tıpkı Shakespeare'in kaleminden çıkmış bir temsil gibi. 16 Haziran'da ölen eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ün anısına yapılacak son tören için siyasi ve duygusal kavgalaşmalar başladı.
'Kızım' dediği Angela Merkel'in adı, Kohl ile sıkıntılı siyasi ilişkisinden dolayı bu tartışmalarda sıkça geçiyor.
Merkel ile Kohl arasındaki karmaşık ilişki
Haber dergisi 'Spiegel' Kohl'ün partisinin genel başkanı ve Almanya'nın başbakanı olan Angela Merkel'in cenaze töreninde konuşma yapmamasının istendiğini yazdı.
Siyaseti bıraktığı 2002 yılından itibaren Kohl ile Merkel'in araları epey soğumuştu. Merkel'in parti bağış skandalıyla ilgili olarak, 'Helmut Kohl'ün doğruladığı olayların partiye zarar verdiği' şeklindeki sözlerinin Kohl'ün siyasi sonunu başlattığı söylenir. Merkel kısa süre sonra genel başkanlığa seçilmiş ve ardından da Almanya Başbakanı olmuştu.
2010 yılında 80'inci yaş gününde ona iyi dileklerini iletmek üzere Kohl'ü ziyaret eden Angela Merkel "O olmasaydı, 1990 yılına kadar benimle birlikte Doğu Almanya'da yaşayan milyonlarca insanın hayatı bambaşka gelişme gösterirdi" demişti. Ama Kohl onu affetmedi. Dul eşinin söylediğine göre Başbakan Merkel'in cenazesinde konuşma yapmasına karşı çıkmıştı.
Kohl'ün siyasi mirasında ikinci eşinin imzası
Kohl'den 34 yaş küçük olan ikinci eşi Maike Kohl-Richter'in tartışmalara yol açan tek açıklaması bu değildi. Kohl ile başbakanlıktaki görevi sırasında tanışmıştı.
İlk eşi Hannelore'nin ölümünden birkaç yıl sonra 2008'de evlenmişlerdi. Nikaha aileler davet edilmemiş ve nikah şahitliklerini medya imparatoru Leo Kirch ile 'Bild' gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Kai Diekmann yapmıştı. Kohl'ün kaza geçirip yürüyemez ve yarı konuşamaz hale gelmesinden sonra ikinci eşi onun adına konuşmaya başlamıştı.
Kohl-Richter eşinin siyasi mirasının tek yorumcusu olurken Merkel, Kohl'ün halefi ve onun en büyük siyasi başarısı olan yeniden birleşmenin yönlendiricisi ve mimarı sayılıyordu.
Kohl-Richter'in siyasi çekişmeyi kaybettiği anlaşılıyor. Cenaze töreninde eski ABD Başkanı Bill Clinton, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Komisyonu Jean-Claude Juncker ve Başbakan Merkel birer konuşma yapacaklar.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise konuşmacılar arasında yer almayacak. Helmut Kohl liberal düşünceli Orban ile Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından hemen sonra tanışmış ve dostlukları Kohl'ün ölümüne kadar sürmüştü.
Aynı Orban şimdi otoriter tutumu yüzünden eleştiriliyor. Günümüzün Orban'ı Helmut Kohl'ün Avrupa anlayışına ters düşüyor. Avrupa Birliği karşıtlığı ve mülteci politikasındaki katılığı kariyeri boyunca Avrupa'nın birleşmesi için çalışan Kohl'ün düşüncelerine uymuyor.
Tarafsız bölgede defin
Helmut Kohl 1 Temmuz'daki cenaze töreninde devlet töreni değil 'Avrupa devlet töreni' ile toprağa verilen ilk Almanya Başbakanı olacak. Bu tören, onun Avrupa'nın birleşmesine olan katkılarına duyulan saygıyı yansıtacak.
Kohl eşinin yanında değil, Avrupa Parlamentosu ve Speyer katedralindeki ayinin ardından bu kentte son yolculuğuna uğurlanacak.
Devlet adamlarına uygulanan törenlerdeki teamüllere uymamasına rağmen Kohl'ün Speyer'de defnedilmeyi vasiyet etmiş olması normal karşılanmalı. Kohl'ün Speyer ve bu kentte yaşayanlarla son derece iyi ilişkileri vardı. 1998 yılında başbakanlıktan ayrıldığında da Speyer'de düzenlenen askeri törenle uğurlanmıştı.
Aile içi dargınlıkların gölgesindeki veda
Helmut Kohl'ün oğullarıyla ilişkileri ise oldukça gergindi. Aynı zamanda oğullarının üvey anneleri ile de araları açıktı. Büyük oğlu Walter'in babasının evini ziyaret etmesine izin verilmediği haberi daha sonra Kohl-Richter'in avukatı tarafından yalanlanmıştı. Küçük oğlu da babasının yakın çevresindeki birçok kişiyle ilişkisini kestiğini ve torunlarının da dedelerini görememekten büyük üzüntü duyduklarını söylemişti.
Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert genel kuruldaki anma toplantısında Kohl'ün 'birleştirici ve kutuplaştırıcı yanlarının çok güçlü olduğunu ve bu özelliğinin partiler arası ilişkilerdeki gibi parti içinde de hissedildiğini' ve 'siyasi kariyerinin kırgınlıklarla geçtiğini' söyledi.
Lammert genel kuruldaki konuşmasında Almanya'nın barış ve birlik içinde barış içindeki Avrupa'da yaşamasını Helmut Kohl'e borçlu olduklarını ve siyasi kişiliğine kimsenin kayıtsız kalmadığını, sözlerine ekledi.
© Deutsche Welle Türkçe
Maximiliane Koschyk/ Sertan Sanderson