Dünya
Deutsche Welle

Esad mesajı aldı mı?

Amerikalı uzmanlar Suriye'ye yapılan saldırının Esad rejimini yola getireceğinden kuşkulular. DW'den Michael Knigge, Washington'ın operasyona bakış açısını uzmanlara sordu.

16 Nisan 2018 17:32

Trump yönetimi Suriye'ye yapılan hava saldırısından tek amacın Esad rejimini kimyasal silah kullanmaktan vazgeçirmek olduğunu duyurdu. Batı ülkeleri Şam yönetiminin son olarak Duma'da kimyasal kullandığı iddialarının doğruluğuna kanaat getirmişti.

ABD bir yıl önce de Han Şeyhun'a kimyasal silahlarla saldırılmasına tepki olarak Suriye'deki bir askeri hava limanını bombalamıştı. Hafta sonundaki saldırıya Fransa ve İngiltere de katılmış ve önceden belirlenen hedeflere 100'ün üzerinde roket fırlatıldığı açıklanmıştı.

Bir kereye mahsus olmak üzere yapıldığı açıklanan hava saldırısı günler önce Başkan Trump'ın Twitter hesabı üzerinden duyurulmuştu. Trump mesajında kimyasal saldırıya hemen akabinde ve sert tepki gösterileceğini duyurmuş ve Esad rejiminin müttefikleri Rusya ve İran'ı da uyarmıştı. Donald Trump'ın kullandığı ifadeler uluslararası alanda en istikrarsız bölgelerden birine yoğun taarruz başlatılacağı izlenimi uyandırmış, ancak resmi çevrelerden ayrıntılı bilgi alınamamıştı.

Gecikmeli hava harekâtının sınırlı hedefler üzerinde yoğunlaşması akla bazı soruları getiriyor:

Esad doğru mesajı alıp kimyasal silah kullanmaktan vazgeçecek mi?

Irak, Afganistan ve Pakistan'da Amerikan özel temsilciliği görevlerinde de bulunmuş olan emekli büyükelçi Ryan Crocker, "Etkileyici bulmadım. Bir yıl öncekine benzeyen ve çapı biraz daha fazla olan bir harekât yaptık. Bu saldırının Esad'ı kimyasal ya da başka silahlar kullanmaktan alıkoymaya yeteceğini sanmıyorum" dedi.

NATO ve Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı görevlerinde de bulunmuş olan Amerikalı General Philip Breedlove "harekâtın Esad'ı caydırıp caydırmayacağının şüpheli olduğunu" belirtti ve "Suriye'deki canavarın Rusya ve İran'ın siyasi ve askeri desteğine güvendiğini unutmamak gerekir" diye konuştu.

ABD Barış Enstitüsü'nün Suriye uzmanı Mona Yacoubian "Esad'ın tepkisini kestirmenin güç olduğunu" ve "onu hesaplarını değiştirmeye zorlamak için rejiminin temellerini sarsacak önlemlerin gerektiğini" söyledi. Yacoubian bu bakımdan "hava harekâtının arzulanan sonucu getireceğinden emin olmadığını" sözlerine ekledi.

Her üç uzman da Rusya ve İran'ın Esad rejimi üzerindeki nüfuzunu vurguladı.

Breedlove "Esad'ın bütün olup bitenlere tek başına yön verebilecek durumda olmadığı unutulmamalı. Esad Rusya ve İran tarafından pasifliğe mahkûm edildi" dedi.

Crocker de Rusya ve İran'ın Esad'ın kimyasallara başvurması karşısındaki kararsızlıklarına işaretle "Bir daha bunu yapma deseler, yapamaz" değerlendirmesinde bulundu.

Emekli diplomat öncelikle Irak savaşı sırasında kimyasal silahlardan çok çeken İran'ın Esad'ın bu yönteme başvurmasından memnun olabileceğini sanmadığını belirtti.

Yacoubian da Rusya'nın sert tepki göstermesine rağmen Suriye yüzünden ABD ile karşı karşıya gelmek istemeyeceğini ve Esad'ı kimyasallardan vazgeçirmeye çalışabileceğini söyledi.

ABD'nin Suriye'yi bu kez tek başına bombalamamasını doğru bulduğunu belirten Crocker, Fransa ve İngiltere dışındaki ülkelerin pasif davranmasının Arap ülkelerine verilmiş olumsuz bir sinyal olduğu görüşünde. Crocker, "Ortadoğu'da Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını kimin paylaştırdığı unutulmadı" dedi.

Emekli diplomat Berlin yönetiminin Suriye'yi hedef alan harekâta askeri destek vermeyeceği şeklindeki açıklamasının zamanlamasını da hayret verici bulduğunu belirtti ve "Kimyasal tesisleri hedef alan saldırıya katılmasının söz konusu olmadığı şeklindeki açıklamanın uluslararası Holocaust kurbanlarını anma gününe isabet ettirilmesini üzücü ve şaşırtıcı buluyorum" dedi.

Harekât Trump yönetimi hakkında ne gibi bir izlenim uyandırıyor?

Uzmanlar, ABD Savunma Bakanı James Mattis'in temkinli ve koordineli tepki gösterilmesi şeklindeki tavsiyesinin Beyaz Saray'ın operasyonu bekletmeme kararını etkilemediği şeklinde yorumlanmaması gerektiğini belirttiler.

Ryan Crocker, operasyonun planlanma ve icrasında Savunma Bakanı Mattis'in önemli rol oynadığını ve Başkan Trump'ı sadece Mattis'in yatıştırabildiğinin bu olayda görüldüğünü söyledi.

Eski NATO Avrupa Müttefikler Komutanı Breedlove, James Mattis ve ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'u överek, "İnanılmaz iki askeri lider Başkomutana tavsiyelerini sundular ve Başkomutan da kararını bu tavsiyelere göre verdi. Bana göre görevlerini iyi yaptılar".

Amerikalı uzmanlar "şahin" John Bolton'ın ulusal güvenlik danışmanlığa getirilmesinden sonra da Başkan'ın komutanlara kulak verip vermeyeceğinin merak konusu olduğunu belirtiler.

Eski Şam Büyükelçisi Crocker, Mattis, Bolton ve müstakbel Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'dan oluşan Başkanın en yakın çevresindeki ekibin Washington yönetimini açısından problemli olduğunu belirterek, "ABD'nin halâ Suriye stratejisi geliştiremediğini" söyledi.

Michael Knigge

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle