Britanya’nın AB’den ayrılma anlaşmasıyla gelecekteki ilişkileri belirleyecek siyasi deklarasyonun onaylanması, Alman gazetelerinin öncelikli yorum konusunu oluşturuyor.Frankfurter Allgemeine Zeitung ayrılığın Britanya kadar AB için de yenilgi anlamına geldiğini savunuyor:
"Ayrılık anlaşması ile AB – Britanya ilişkilerini belirleyecek siyasi deklarasyonun 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin hükümet liderleriyle Britanya Başbakanı Theresa May tarafından onaylanmasıyla sürükleyici ama aynı zamanda da trajik bir oyunun bir perdesi daha kapanmış oldu. Brexit'ten, Manş Denizi'nin her iki yakasında da kazançlı çıkan olmadı. Ayrılık acıdır. 27'ler Avrupası açısından sonuç daha kötü de olabilirdi. Brexit görüşmelerinde ayrılığa düşmediler. Londra'nın cazip vaatlerle AB ülkelerini kandırıp ortakların arasını açma umudu boşa gitti. Tam aksine, AB temsilcisi Michel Barnier ve ekibi takdire şayan bir sonuç elde etti.”
Süddeutsche Zeitung AB'den ayrılmasının Britanya'nın Avrupa değerlerinden uzaklaşacağı anlamına gelmediğini vurguluyor:
"Britanya'ya Avrupa'da istisnai koşullar tanınması kuşku götürür. Yakın gelecek dört başı mamur yalnızlığın sanıldığı kadar harika olmadığını gösterecektir. Donald Trump'ın ABD'si artık Britanya'nın güvenilir koruyucusu değildir. Britanya AB ülkelerinden daha iyi ticari ortaklar da bulamaz. Britanyalılar büyük önem verdikleri özgürlük ve egemenliklerini bundan böyle tek başlarına savunamayacaklardır. Brexit dramı önümüzdeki haftalarda Britanya parlamentosunda nasıl son bulursa bulsun, Britanyalıların çoğunluğu ilerde aklın yolundan gidip Avrupalı olacaktır.”
Die Welt gazetesinin yorumunda Brexit formülleri ele alınıyor:
"Muhtemel Brexit formüllerinin üçü de imparatorluk nostaljisiyle avunanlara beddua gibi gelecektir. Başbakan May varılan anlaşmayı Avam Kamarası'na kabul ettirirse Britanya uzun süre AB'ye bağlı kalacak, oy hakkı olmayan kulluk statüsüne düşecektir. Başbakan May'a başkaldıran şahinler Brüksel ile anlaşmaya varmadan AB'den ayrılmayı kabul ettirebilirlerse, anlaşmasızlığın vebali onlara ait olacaktır. Bu durum kaos yaratır, ekonomik krize, işsizliğe ve baş solcu Jeremy Corbyn'in iktidara gelmesine yol açar. Son opsiyon yeni bir referandumla Brexit'ten vazgeçilmesi olabilir. Böylece Britanya ve AB baştan başlamış olurlar ama Avrupa Londra için lanet olarak kalır.”
Neue Osnabrücker Zeitung hafta sonundaki AB Brexit zirvesini konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"Avrupa amaç uğruna iyimser görünmeye ve geleceği riske atan bir anlaşmayı başarıymış gibi satmaya çalışıyor. Britanya ile kıta Avrupası ayrılık senaryosu üzerinde anlaşmış olsalar da bu ayrılık AB için felaket habercisi olarak algılanmalıdır. AB on yıllarca genişlemeyi tek yön olarak kullandı. Refahı teminat altına alan barış projesi olarak takdir topladı. Ancak finans ve göç krizleri coşkuyu söndürdü. AB'nin haddinden fazla büyümesi, çıkar çatışmaları ve siyasi hantallık doğurdu. Başarı sonunda AB'nin kötü kaderi olarak karşımıza çıkabilir.”
DW, dpa, afp / AG HT
© Deutsche Welle Türkçe