Berlin merkezli Bilim ve Siyaset Vakfı uzmanlarından Guido Steinberg, IŞİD'in uluslararası düzeyde örgütlendiğine ilişkin çok ayrıntılı istihbarat aldıklarını belirtiyor. Özellikle Mısır'da etkili olan IŞİD uzantısı örgütün, Irak ve Suriye'ye "Diplomatik delegasyonlar" gönderip, siyasi bir kimliğe bürünme çabası içinde olduğunu belirten uzman, bu yolla da kendisine mali destek sağladığını ifade ediyor. Steinberg, benzer bir durumun Libya için de geçerli olduğunu söylüyor. Libya'da öldürülen 21 tutsağın görüntülerinin internette yayınlanmasını ise IŞİD'in etkisine bağlıyor:
"Burada kamu çalışmalarında, teknolojiyi kullanmada, IŞİD videolarının hazırlanmasında çok iyi çalışıldığını görmek mümkün. Bu, örgütler arasında gerçekten etkili bir iletişim olduğunu gösteriyor. Yani kısaca söylemek gerekirse, söz konusu ittifak bu farklı grupları kamu çalışmalarında olduğu kadar askeri aktivitelerde de çok daha etkili kılıyor."
Tehdit geniş bir coğrayaya yayılıyor
IŞİD'in siyasi boşluk yaşayan Libya'da da güçlenmesi uluslararası terör uzmanlarını endişelendiriyor. Özellikle Kuzey Afrika'nın merkezi konumundaki Libya'nın İslami terör örgütlerinin odaklandığı bir ülkeye dönüşmesi terör tehtidinin daha geniş bir coğrafyaya yayılması anlamına geleceği belirtiliyor. Guido Steinberg, Libya'nın konumu ve güncel siyasi yapısı nedeniyle IŞİD uzantılarının yayılmasına zemin hazırladığını belirterek, bölgeyi Suriye'ye benzetiyor:
"Suriye'dekine benzer bir durum söz konusu. Batı siyasetine bağlı odaklar yok. İslamcı gruplar mevcut. Suç çeteleri varlık gösteriyor. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'la işbirliği yaparak, seküler bir diktatörlük kurmak isteyen eski asker Halife Hafter var. Yani sorun şu, buraya nasıl müdahale edeceksiniz? Bu konuda Avrupa kadar ABD de çaresiz. Bana göre Avrupalılar önce komşularında istikrarı sağlamalı. Mısır için durum zor. Ama Tunus’a bu yapılabilir. Çünkü Tunus Arap baharının başarılı olduğu tek ülke. Ama şimdi Tunuslular da korku içinde ve Avrupa'dan silah talep ediyorlar. Avrupa, Tunus'a özellikle güney sınırlarını korumada destek olmalı ki Tunus'taki deneyim başarıya dönüşsün."
'Hava operasyonu yetmez'
IŞİD'le mücadelede Batı sadece hava operasyonlarıyla yetiniyor. Bu arada örgüt etki alanını genişletiyor. Birçok kesimden IŞİD'e yönelik kara operasyonları yapılmasının da zamanı geldiğine dair açıklamalar geliyor. IŞİD'in ortadan kaldırılması için kara operasyonlarının kaçınılmaz olduğunu düşünenler arasında Steinberg de var:
"Kara birliklerine gereksinim var. Hava operasyonları etkili olmuyor ve kara birliklerinin eksikliği ortaya çıkıyor. Irak'ta IŞİD'le etkili bir mücadele için Arap Sünnilere gereksinim var. Bu ise yok. Suriye'de de işbirliği yapabilmek için direnişçilere, Sünni Araplara ihtiyaç var. Şu anda bölgede Kürtler ya da Şii milisler gibi çok yetersiz müttefikler var. Onlarla Sünni bölgelerde IŞİD'le gerçek anlamda mücadele etmek mümkün değil. Bu yüzden de söz konusu örgütle daha uzun süre uğraşmak zorunda kalacağız. Ve örgütün Arap dünyasında giderek daha da yayıldığını göreceğiz."
Terör uzmanı Guido Steinberg, IŞİD'in Arap dünyasına dağılarak, daha da büyümeden yok edilmesi gerektiğine işaret ederek, bunun da bölgedeki güçlerin desteklediği kara harekâtlarıyla mümkün olabileceğini vurguluyor.
