Almanya’nın Dresden kentinde aşırı sağın engellemek istediği çadır kentte mülteciler hayata tutunma mücadelesi veriyor. Aşırı sağcılar çadır kente yönelik tacizlerini sürdürürken birçok Dresdenli mültecilere yardım etmek için soluğu çadır kentin önünde aldı.
Çoğunluğu Suriyeli, yaklaşık bin sığınmacıya ev sahipliği yapacak çadır kentte mülteciler, Cuma gecesi otobüslerle, gruplar halinde getirilmeye başlandı. Ancak mültecilerin kampa girişi aşırı sağcıların şiddet eylemine dönüşen protestoları nedeniyle gecikti. Aşırı sağcı NPD partisinin çağrısıyla toplanan ve ırkçı sloganlar atan 250 kişi ile mültecilere destek vermek için çadır kentin önüne gelen 350 kişi karşı karşıya geldi. Aşırı sağcıların taş ve şişe fırlattığı, havai fişeklerle çadırları hedef aldığı gösteride 3 kişi yaralandı.
Olaylar nedeniyle mülteciler bir süre otobüslerde bekletildi, gece geç saatlerde kampa alındı. Büyük şaşkınlık geçiren mültecilerden, Suriyeli genç Abdurrahman, DW Türkçe'nin sorularını yanıtlarken üzgün olduğunu anlattı.
Ailesini savaşta kaybettiğini, önce Türkiye'ye kaçtığını, elinde kalan 1500 Euro'yu vererek kaçak yollardan Almanya'ya geldiğini anlatan Abdurrahman, “Beş gün boyunca kamyonun içinde seyahat ettik. Yiyecek bir şeyimiz yoktu” dedi.
Tüm bu zorlukları aşarak Almanya’ya geldiğini söyleyen Abdurrahman gece çadır kente giriş sırasında yolun bir tarafında kendilerini selamlayan diğer tarafta ise el hareketleri çekenler gördüğünü aktararak, “Bir taraf güzel bir taraf pis. Bir taraf kızgın bir taraf gülen yüz… Ben anlamadım” diye konuştu.
Almanca öğrenip çalışmak istediğini söyleyen Abdurrahman, “Çok fazla ölüm gördüm, ben artık yaşamak istiyorum. Kızan kızsın, ben misafirim ve sakin olmam gerekiyor. Hakaretleri görmezden geleceğim” dedi.
“Ne yaptım da bana kızıyorlar”
İsmini vermek istemeyen bir başka mülteci ise kaçak tekneyle Kıbrıs üzerinden Avrupa’ya geldiklerini anlatırken şunları aktardı:
“Yürüyüş yapmak için kamptan arkadaşlarla çıktık. Çok az uzaklaştığımız sırada el hareketi yapıp küfür eden iki kişi ile karşılaştık. Korktuk, hemen geri döndük. Bir insana kızman için o kişinin sana bir şey yapmış olması gerekmez mi ama ben onlara hiçbir şey yapmadım ki! Biz insanız, savaştan kurtulduğumuz için şanslı olduğumuzu düşünüyorum ama madem istemiyorlar bizi niye buraya getirdiler?”
Kampa gelen mültecilerden 20’li yaşlardaki Suriyeli Kürt Jwan, bir ay önce Türkiye üzerinden Almanya’ya kaçtığını belirterek kendilerine konaklayacak bir yer temin edilmesinden dolayı minnettar olduğunu ifade etti. Jwan yaşadıkları sıkıntıları şöyle aktardı:
“Buraya gelmeden önce Chemnitz’teki kamptaydım. İki haftadır duş alamadık. 300 kişiye 3 banyo vardı, sıcak su yoktu. Bir de yemeklerde domuz eti olup olmadığını bilemiyoruz. Bugün öğlen yemeğinde beyaz bir et vardı. Tavuk mu domuz mu karar veremedik. Yemedik.”
Kent sakinleri destek için kampa geldi
Mülteciler kampın içindeki hayatlarını ve endişelerini anlatırken onlara destek vermek isteyen gruplar gün boyunca çadır kent önünde toplandı.
Beraberinde getirdiği çocuk kıyafetlerini mültecilere veren emekli bir Dresdenli kadın, Neonazilerin mülteci kampına yönelik protestolarını radyoda duyar duymaz bisikletine atlayıp kampa geldiğini söyledi. Adını söylemek istemeyen kadın, “Hayatta kalma mücadelesi veren zordaki insanlara bu nasıl yapılır? Korkunç bir durum, aklım almıyor. Küçücük çocuklarıyla savaştan kaçan, başka bir ülkeye gelen çaresiz, evsiz, yurtsuz mültecilere yalnız olmadıklarını göstermeliyiz. Özellikle biz kadınlar… Onları evlerinde hissetmeleri için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.
Türkiyeli göçmenlerden mültecilere destek
Dresden kentinde yaşayan Türkiye kökenli göçmen kadınlar da destek için kampa gelenler arasındaydı. Sevda ve Gülizar, kampa yerleştirilen mültecilerle sohbet edip moral vermeye çalıştı.
14 yıldır Dresden’da yaşadıklarını, bu kentte çalıştıklarını, çocukları olduğunu, mülteci olarak gelip aynı süreçleri tecrübe ettiklerini anlatan Gülizar şunları söyledi:
“Hiçbir zaman aşırı sağcı bir saldırı ya da hakaret ile karşılaşmadım. Bu olaylar burada yaşayanların çoğunluğunu temsil etmiyor. Tehdit edenlere lanet ediyorum” dedi.
Sevda ise “Birden çok sayıda mülteci geldiği için bazılarında bir korku oluşmuş olabilir. Ama savaştan kaçan insanlar kötülük yapmaz bunu herkese anlatmamız lazım” dedi.
Endişeli Almanlar da çadır kenti görmeye geldi
Çadır kent gerilimi ve tartışmalarının ardından birçok Dresdenli kampı yerinde görmek için kent merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Bremerstrasse’ya geldi.
Bunlardan biri olan 40’lı yaşlardaki Jens, şunları anlattı:
“Önce radyodan duydum olanları sabah da işyerinde hararetli tartışmalar yaşadık. Bir gecede, haber vermeksizin çadır kent kurulması doğru mu? Bu kentte bin mülteci çok şey fark eder. Ben DDR’liyim, Doğu Almanyalı'yım, yabancılarla büyüdüm. Yabancılara karşı değilim. Ama yeni gelen mülteciler kim, nasıl insanlar bilmiyorum ve bakmaya geldim, kendi fikrimi oluşturmaya geldim.”
Dresden'de taksi şoförlüğü yapan Jürgen ise mültecilerin Dresden'e yerleştirilmesinden rahatsız. PEGIDA olarak anılan "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar" hareketine sıcak baktığını anlatan Jürgen şu görüşü savundu:
“Pegida yabancı karşıtı bir hareket değildir. Buraya siyasi baskı altında oldukları için değil sırf sosyal sistemden yararlanmak isteyenlere karşıyız. Bini aşkın insana burada nasıl iş bulunacak, onca işsiz Alman genç varken. Bunlar hep siyasetçilerin suçu. Ayrıca kent merkezine yakın bir çadır kamp yanlış. Dışında olsaydı daha iyi olurdu.”
Sayıları her geçen gün artıyor
Almanya’nın Saksonya Eyaleti artan mülteci akını nedeniyle sığınmacıları yerleştirecek konut bulmakta zorlanıyor. Geçen yılın ilk altı ayında 3 bin 800 mültecinin geldiği eyalette bu yılın ilk altı ayında 10 bin 500 sığınmacının gelmesi nedeniyle mültecilerin bir bölümü geçici olarak inşa edilen çadır kentlere yerleştiriliyor. Federal Alman makamları ise bu yıl Almanya’ya yaklaşık 450 bin sığınmacının gelmesini bekliyor. Almanya’ya iltica etmek isteyen sığınmacıların sayısı 2014 yılında da bir önceki yıla göre yüzde 60 artarak 202 bin 834 olmuştu.