04 Nisan 2025

Larry Fink, önlem alınmazsa Bitcoin'in dünyanın rezerv para birimi olacağı uyarısı yaptı

Fink'in sözlerinin anlamı özetle şu; Bitcoin hükümetlerden veya bankalardan değil, tam tersine onu "benimseyen" finans devlerinden kaynaklanan yeni bir merkezileşme riskiyle karşı karşıya

Geçen hafta BlackRock CEO'su Larry Fink, hissedarlara gönderilen son yıllık mektubunda, artan ABD ulusal borcu ve ABD Doları'nın dünya rezerv para birimi olarak statüsü üzerindeki potansiyel etkileri hakkındaki endişelerini dile getirdi. Fink, ABD'nin borçlarını ve açıklarını etkili bir şekilde yönetemezse, Bitcoin gibi dijital varlıkların "alternatif rezerv para birimleri" olarak ortaya çıkabileceği konusunda uyardı.

Fink, ABD'nin doların rezerv para birimi durumundan, uzun süre faydalandığını ama bu pozisyonun süresiz olarak garanti edilemeyeceğini hatırlatırken, kontrolsüz borcun bu statüyü zayıflatabileceğine ve istikrar arayan yatırımcılar için merkezi olmayan dijital varlıkların daha cazip hale gelebileceğine dikkat çekti.

Buna ek olarak, Fink, daha hızlı, daha ucuz ve daha şeffaf pazarlar sunduğunu belirterek, merkezi olmayan finansın (DEFI) dönüştürücü potansiyeline de işaret ederek, yatırımcıların bitcoin'i dolardan daha güvenli diye algılamaya başlamaları durumunda, Amerika'nın ekonomik avantajının aşınabileceği uyarısında bulunuyor.

Bu analizlerle, Blackrock'un dijital varlıkların durumu ile yakından ilgilendiğini gösteren Fink, şirketinin ABD merkezli Bitcoin ETF'sinin, ETF tarihinin en büyük ürün lansmanı olduğunu ve ilk yılında 50 milyar doların üzerinde varlık topladığını bildirdi. Özellikle, bu talebin yarısından fazlasının, birçoğu Blackrock'un yeni müşterisi olan bireysel yatırımcılardan geldiğine de işaret etti.

Bitcoin ETF nedir?

Borsa Yatırım Fonu (Exchange-Traded Fund) anlamına gelen ETF, borsada tıpkı normal bir hisse senedi gibi alıp satılan bir varlık sepetine (hisse senetleri, altın, Bitcoin vb.) verilen addır. Bu ayrı ayrı varlık satın almak yerine bir varlık kutusu almak gibidir. Mesela Hisse Senedi ETF'si Şirket hisselerinin bir karışımıdır. Tematik ETF, Yapay zeka, yeşil enerji vb. sektörleri hedefler.

Bitcoin ETF'si, kendiniz satın almak veya saklamak zorunda kalmadan Bitcoin'e yatırım yapmanın bir yoludur. ETF'yi Robinhood veya Fidelity gibi platformlardan satın alırsınız. BlackRock'ın IBIT'si en büyük Bitcoin ETF'lerinden biridir. Gerçek Bitcoin'i tutar ve piyasa fiyatını yansıtır. Kripto cüzdanlarına veya borsalarına dokunamayan veya dokunmak istemeyen Amerikan emeklilik fonları gibi geleneksel yatırımcılar için Bitcoini erişilebilir hale getirir.

Tartışmalı bir figür: Larry Fink

Bu haberin ilginç kişisine de bir göz atalım. Son zamanların en tartışmalı kişilerinden birisi olan Lawrance (Larry) Fink kurucusu olduğu Black Rock'un bugün CEO'su ve doğrudan binde 2,7 hissesine sahip. Uluslararası piyasalar üzerinde çok fazla etkisi olması endişe sebebi. ESG Savunuculuğu yapıyor ama bu konuda ya çok uyanık ya da çok sahte olarak değerlendiriliyor. ABD hükümeti ve kamusu ile çok yakın ilişkileri var. Alaaddin yazılımı ile piyasa verileri ve riski üzerinde sessiz kontrole sahip olduğu iddia ediliyor. Bitcoin ve kripto konusundaki yaklaşımı ise rahatsız edici olarak değerlendiriliyor.

BlackRock'un kripto stratejisi nedir?

BlackRock'ın CEO'su Larry Fink, yıllarca kriptoya şüpheyle yaklaştı. Ancak 2020 civarından itibaren görüşünü değiştirdi. Sonrasında BlackRock'ın Bitcoin ve kripto stratejisi hızla gelişti ve artık dijital varlıkların ana akım olmasını adeta şekillendiriyor. 2023'de Larry Fink şöyle konuştu :

"Bitcoin uluslararasıdır. Herhangi bir para birimine dayanmaz. Alternatif bir değer deposunu temsil edebilir."

Ocak 2024 yılında iShares Bitcoin Trust (IBIT), vadeli işlemleri değil gerçek bitcoini takip eden – Spot Bitcoin ETF başlatıldı ve tarihin en hızlı büyüyen ETF'si oldu. Şu anda Blackrock yönetimi altındaki Varlıklar (AUM), 15 milyar doların üzerinde hesaplanıyor. Bitcoin'i geleneksel komisyoncu hesapları aracılığıyla emeklilik fonları, kurumlar ve perakende yatırımcılar için erişilebilir hale getiriyor.Bu, Bitcoin'i geleneksel finans alanında yatırılabilir bir varlık sınıfına taşıyor.

BlackRock ayrıca, BTC ötesinde uzun vadeli planlara işaret etti. SEC onayı bekleyen bir spot Ethereum ETF'si için başvuruda bulundular. Ayrıca gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenleştirilmesi yani tahviller, hisse senetleri ve gayrimenkul gibi geleneksel varlıkları tokenleştirmek üzerinde çalışıyorlar.

Hedef ise Blockchain kullanarak geleneksel piyasalara verimlilik, şeffaflık ve 7/24 ödeme getirmek şeklinde veriliyor. BlackRock, Bitcoin'i giderek, enflasyona karşı bir koruma, artan ABD borcunun ortasında bir değer deposu, portföylerde altının tamamlayıcısı şeklinde tanımlıyor.

BlackRock'un elinde kripto olarak neler var?

BlackRock, hem doğrudan hem de dolaylı yatırımlar yoluyla kripto para sektöründeki katılımını önemli ölçüde genişletti. Elinde kripto sektörüne dair şunlar var:

  1. iShares Bitcoin Trust (IBIT): 1 Nisan 2025 itibarıyla, BlackRock'ın iShares Bitcoin Trust'ı yaklaşık 576.038 BTC'ye sahip olup, bu da Bitcoin'in toplam arzının yaklaşık %2,743'ünü temsil ediyor. Fonun net varlıkları 2 Nisan 2025 itibarıyla yaklaşık 49,76 milyar dolar olarak değerlendiriliyor.
  2. Strategy'deki Hisse (eski adıyla MicroStrategy): BlackRock, Strategy'deki hissesini %5'e çıkararak şirketin ortak hisselerinden 11,2 milyon hisseye sahip oldu. Strategy, Bitcoin'in en büyük kurumsal sahibidir ve yaklaşık 499.096 BTC'ye sahiptir ve bu Bitcoin'in toplam arzının yaklaşık %2,3'ünü oluşturuyor.
  3. Kripto Altyapısına Yatırımlar : BlackRock, kurumsal müşterilere kripto para ticareti ve saklama hizmetlerine erişim sağlamak için Coinbase ile ortaklık kurdu.
  4. Yatırımcılar İçin Öneriler: BlackRock, diğer önemli varlık sınıflarıyla düşük korelasyonu nedeniyle çeşitlendirme potansiyeline atıfta bulunarak, ilgili yatırımcılara portföylerinin %2'sine kadarını Bitcoin'e tahsis etmeyi düşünmelerini ö Ancak, Bitcoin'in yüksek oynaklığı ve belirsiz benimsenmesiyle ilişkili riskler konusunda da uyarıyorlar. Bu stratejik hamleler, BlackRock'un dijital varlıkları yatırım portföyüne entegre etme taahhüdünün altını çiziyor.

Larry Fink mektubu ve BlackRock, kripto paralar için bir tehdit midir?

Bu makalenin temel sorusu bu; çünkü kripto para sektörü, Larry Fink'in de hissedarlara yazdığı mektubunda belirttiği üzere, Bitcoin, merkezi olmayan, yerleşik düzene karşı bir alternatif olarak doğdu - bankalardan, hükümetlerden ve Wall Street'ten bağımsız bir "halk para birimi". Etkilerini zaman zaman görüyoruz. En önemli etkilerinden birisi şu; Rusya'ya Ukrayna işgali sonrası uygulanmaya çalışılan yaptırımlar, işgalin hemen öncesinde Rus Merkez Bankasının kriptoya yaptığı yatırımla önemli oranda aşıldı.

Bu nedenle zaman zaman meydana gelen dalgalanmalarda kurulu düzenin parmağı olduğu düşünülür. Örneğin 2017'de, Bitcoin'in, bin dolardan 19 bin dolara fırlayıp, sonra 3 bin dolara düşmesindeki dalgalanmaları inceleyen 4 bilim adamı, hem yükselmelerde hem düşüşlerde 2 bot'un (Willy ve Marcus) etkisi olduğunu değerlendirdiler. Şöyle bir senaryo olabilir diye öngörülüyor; FBI'ın elindeki bitcoinleri 2 botla birbirine satarak, fiyatı önce yükselttikleri, sonra da aynı yolla düşürerek (pompala-boşalt), Bitcoin'e duyulacak güveni sarsmayı hedefledikleri yorumu yapılıyor. Çünkü dünyadaki en zengin Bitcoin sahipleri arasında --yaptıkları baskınlarda ele geçirdikleri bitcoinler sayesinde-- FBI var.

Peki, BlackRock, elindeki varlık sayesinde Bitcoin'in fiyatını klasik "pompala ve boşalt" stratejisi ile manipüle edebilir mi? BlackRock'ın IBIT ETF'si, artık fiyat momentumuna hakim olan büyük giriş ve çıkışlar yaratıyor. Alım kalıpları diğer kurumları etkiliyor ve algoritmik ticaret davranışlarını yönlendiriyor. Ayrıca BTC'yi Coinbase aracılığıyla saklıyorlar, yani BTC'leri şeffaf bir şekilde doğrudan halka açık blok zincirinde tutulmuyor.

Özetle, büyük bir hareket (alım veya satım) büyük bir dalgalanmaya neden olabilir. Wash trading, botnet kaynaklı sahte hacim ve el konulan BTC'nin satışı (FBI veya Mt. Gox alacaklıları tarafından) fiyat olayını bozuyor. Bunlar özellikle kötü düzenlemeleri olan borsalarda, bilinen manipülasyon vektörleridir. Bunu BlackRock gibi kurumsal oyuncuların muazzam sermaye ve kamuoyu etkisiyle piyasaya girmesiyle birleştirin ve aniden Bitcoin'in piyasası, tabandan gelen, güvenilmez bir varlık değil, manipüle edilmiş bir meta gibi davranmaya başlar.

Fink'in 2024 hissedar mektubu, Bitcoin'i ABD ulusal borcuna karşı bir korunma aracı ve olası bir rezerv varlık olarak resmediyor. Eleştirmenler Fink'in, Bitcoin'i finansal bir direnç aracı olmaktan çıkarıp, kurulu düzen tarafından kontrol edilen bir dijital varlığa dönüştürmeye çalıştığı yorumu yapıyor. Bu, yumuşak bir ele geçirme biçimi olarak değerlendiriyor. Yani Bitcoin'i, yıkmak  için inşa edildiği sisteme dahil etmeye uğraştığı düşünülüyor. Wall Street, BTC erişiminin limanı olursa (ETF'ler aracılığıyla), Bitcoin merkezi olmayan avantajını kaybeder.

Ama gerçekten bu olabilir mi? BlackRock çok fazla BTC'ye sahip olsa da, protokolü değiştiremez. Düğümleri, madencileri veya geliştiricileri kontrol edemez.  İnsanlar hala BTC'yi kendi kendilerine saklayabilir, Wall Street'in dışında kullanabilir ve eşler arası ekonomiye katılabilir. Bitcoin hala açık kaynaklı, küresel ve sınırsızdır.

Ama Fink'in sözlerinin anlamı özetle şu; Bitcoin hükümetlerden veya bankalardan değil, tam tersine onu "benimseyen" finans devlerinden kaynaklanan yeni bir merkezileşme riskiyle karşı karşıya.

BlackRock firması ve önemi

Bu olayın büyüklüğünü ifade etmek için, Blackrock firmasını da yeniden hatırlatalım. 1988 yılında New York'ta kurulan BlackRock Inc. dünyanın en büyük varlık yönetim firması ve küresel olarak en etkili finans kuruluşlarından biridir. Çünkü kontrolü altındaki varlıklar (AUM) 2024 itibariyle 11,5 trilyon doların üstündedir.  30 ülkede ofisi ve 100 ülkede müşterileri olduğu raporlanıyor. BlackRock'ın devasa boyutu nedeniyle, küresel ekonomi üzerinde çok fazla kontrol sağladığı uzun zamandır konuşuluyor.

Merkez bankaları, egemen servet fonları ve büyük hükümetler adına parayı yönetiyor ve bu nedenle de ekonomi ve politika alanlarındaki etkisi çok büyük. Bazı ABD'li politikacılar Çin şirketlerine yaptığı yatırımları eleştirdi. 

2008 mali krizi ve COVID-19 salgını sırasında, ABD Merkez Bankası acil durum fonlarını ve tahvil alım programlarını yönetmesine yardımcı olması için BlackRock görevlendirildi.   BlackRock, şirketleri iklim risklerini açıklamaya ve ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) ilkelerine uyum sağlamaya teşvik ederek sürdürülebilir yatırıma yönelmiş durumda. Ama iklim konusunda büyük konuştuğunu ancak yine de fosil yakıtlara büyük yatırımlar yaptığı çelişkisi öne sürülüyor.

BlackRock, esas olarak binlerce şirkete ETF'ler (iShares gibi), yatırım fonları ya da halka açık şirketlerdeki doğrudan hisseler yoluyla yatırım yapıyor.

Yatırım yaptığı firmalara da göz atalım:

BlackRock, bankalar ve hükümetlerin riski izlemeleri ve piyasaları analiz etmeleri için kullanılan güçlü bir yapay zekâ destekli yazılım olan Aladdin'i geliştirdiğini de aklımızda tutarak, yatırım yaptığı sektörlere ve belli başlı firmalara bakalım.

Finans:
• JPMorgan Chase
• Bank of America
• Goldman Sachs

Teknoloji ve Endüstri:
• Apple
• Microsoft
• Amazon
• Nvidia
• Alphabet (Google)
• Tesla
• Intel

Tüketim Malları:
• Procter & Gamble
• Coca-Cola
• PepsiCo
• Walmart
• McDonald’s
Sağlık:
• Pfizer
• Johnson & Johnson
• UnitedHealth

Enerji ve Kaynaklar:
• ExxonMobil
• Chevron
• NextEra Energy

Anlayacağınız ülkemizin meşhur komplo teoricileri hala Rothschild’lar, Rockefeller’dan filan bahsededursun, bugün dünyadaki şirketlerin en büyüklerinin yönetiminde Black Rock söz sahibi.

Füsun Nebil kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı. (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST)

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

Elon Musk'ın ideolojisi nedir? (3)

“Son 10-15 yıl "big tech" yani büyük teknoloji devleri için memnun mesut geçti. Her ülkeye dağıldılar. Herhangi bir engelleme olmadan paraları kazandılar, karşılığında vergi filan vermediler. Ama AB'den başlamak üzere yavaş yavaş kendi vatanları ABD dahil her ülkede bu firmaların artık sınırlandırılması gerektiği konuşuluyor ve yasalar çıkarılıyor”

Üçüncü parti seçeneği: Elon Musk'ın partisi başarabilir mi? (2)

İki partili sistemde kimsenin ülkenin ve halkın kendisi ile ilgilendiği yok. Seçmen ile partiler arasında artan bir kopukluk mevcut. Gitgide bozulan sistemler bir yana iki parti ve o partilerin mensupları arasındaki güç savaşı devam ederken, halk "mış gibi bir demokrasi" yaşıyor

Üçüncü parti seçeneği: Elon Musk başarabilir mi? (1)

Elon Musk'ın Amerika Partisi'nin detayları henüz ortada yok ama Musk katılım vaat etse de yönetimi halka bırakacağına dair bir işaret gözükmüyor. Partinin, halkın katılımından çok sermaye ve takipçi gücü üzerinden şekilleneceği düşünülüyor

"
"