Bilimle “batıl”ın köşe kapmacası: Çin’deki üniversiteye giriş sınavından manzaralar

Merkezi üniversiteye giriş sınavları sadece Türkiye'ye özgü değil. Çin'deki merkezi sınav hem daha büyük ölçekli, hem çok daha zor. Sınavda başarıyı garantileyecek uğur, adak ve batıl inanışlarda da muazzam bir çeşitlilik var: Gaokao'dan insan ve inanç manzaraları...

Dünyanın en zor sınavlarından biri olarak kabul edilen Çin üniversite giriş sınavı (Gaokao -高考) 7-8 Haziran’da yapıldı. 9 saat süren ve iki güne yayılan sınava bu yıl yaklaşık 11 milyon 930 bin öğrenci girdi.

Ülke genelinde 300 bin kadar merkezde yapılan Gaokao, Çin’de neredeyse bayram seyran gibi önemli bir hadise. Sınava girecek çocukları olan evlerde telaş haftalar öncesinden başlıyor. Sınav günleri yaklaştıkça okullara da sirayet ediyor. Sınav günü geldiğinde şehirler, özellikle test merkezlerinin civarı renkli görüntülerle bezeniyor.

Sınava girecek olanlar sınav günlerinde genellikle toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanabiliyorlar. Bazı şehirlerde taksilerin bile öğrencilere ücretsiz hizmet verdiği oluyor. Test merkezlerinin etrafında gürültüye neden olacak inşaat faaliyetleri durduruluyor, trafik akışı değiştiriliyor. Merkezlerin önü güvenlik görevlileri, ambulanslar ve heyecanlı ana babalarla doluyor.

16-24 yaş arası genç işsizliğinin % 18,2’ye yükseldiği ülkede iyi bir üniversiteye girmek çok önemli. Sınavda en yüksek puan 750. Çin’de 985 Üniversiteleri olarak adlandırılan en iyi 39 üniversiteden birine kabul edilmek için ilk % 2’nin içinde girmek gerekiyor. Daha geniş tanımlı olarak 211 Üniversiteleri olarak adlandırılan en iyi 112 üniversiteden birinde okuyabilmek için ise ilk % 3’ün içinde olmak şart.

Hal böyle olunca da çok zorlu bir sınav yapılıyor. Hani Mevlâna’nın “Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun” dediği cinsten.

İlk gün sabahtan Çince sınavı oluyor. İki buçuk saat süren bu bölümden sonra aynı gün öğleden sonra bu kez iki saat süren matematik sınavı var. Bunlar herkesin girmesi gereken mecburi bölümler.

İkinci gün sabahtan seçmeli olarak yapılan Fen ve Sosyal Bilimler sınavları var. İki buçuk saat sürüyor. Öğrenciler tercihlerine göre bunlardan birisine giriyorlar. Aynı gün öğleden sonra da iki saat süren Yabancı Dil sınavı oluyor. Bu da herkes için zorunlu.

Çoktan seçmeli soruların dışında kompozisyon yazımı gerektiren sorular da bulunuyor.

Zorluğu o kadar tescilli ki, ABD ve İngiltere’deki bazı üniversiteler bile Gaokao puanlarıyla öğrenci kabul ediyorlar.

Hoş, Çinliler zor sınavların hiç de yabancısı değil aslında. Daha 7. yüzyılda imparatorluk memuriyet sınavını ( - kē jǔ) icat etmişler. Çinliler tarafından gerçekleştirilen dört büyük icadın (pusula, barut, kâğıt, matbaa) ardından bazılarınca beşinci büyük Çin icadı olarak da kabul edilen sınav uygulamasıyla devlet memuriyetinde liyakat esası getirilmiş. Sadece erkeklerin girebildiği bu sınava katılanların tek başlarına kondukları odalarda üç gün boyunca kendilerine verilen konuda sayfalarca yazmaları gerekiyordu.

Keju, katılanların sadece yüzde birinin geçebildiği bu sınavdı.

Gaokao da çok farklı değil bu açıdan: Gerçek başarı için ilk yüzde 2-3’e girmek gerekiyor.

Milyonlarca aileyi ilgilendiren bu zorlu sınav sürecinde haliyle ilginç manzaralar ortaya çıkıyor.

 

Sınav günü bir test merkezinin önü

Bunlar arasında bir gezintiye çıkmadan önce Çincenin tonal (tonlu) bir dil olduğunu akılda tutmak da yarar var (Mandarin Çincesinde dört farklı ton vardır). Kelimelerin farklı tonda (farklı vurguyla) okunmasıyla anlam değişir. Tonal olması nedeniyle de sesteş (homonym, eşsesli) sözcüklerle dolu bir dildir ve kelime oyunlarına, cinasa çok yatkındır. Bunlar mizah için kullanılabildiği gibi, ilginç kültürel inançların, tabuların veya batıl itikatların da kaynağı olabiliyorlar.

Dört sayısının başına gelenler çok bilinen örneklerden biridir. Hem dört rakamı ( - sì) hem de ölüm (- ) kelimesi benzer sesle (gerçi farklı tonlarla) söylendiğinden, Batı kültüründe 13’e reva görülen muamele Çin’de 4’e yapılmakta.

Daha sevimli bir örnek ise 520’dir. 20 Mayıs’ı ifade etmekte kullanılan 5-2-0 ( - Wǔ èr líng), “seni seviyorum” (爱你 - Wǒ ài nǐ) ile sesteş olduğundan 520 yaygın olarak “seni seviyorum” yerine ikame edilmektedir. Hatta 20 Mayıs ikinci bir sevgililer günü olarak özellikle henüz karşısındakine açılamamış taze aşıklara bir fırsat işlevi görmektedir. 20 Mayıs’ta ilgi duyduğunuz kişiye sosyal medya üzerinden sevimli bir 520 görseli göndererek ilanı aşkı edebileceğiniz gibi, bunu paranızı konuşturarak da yapabilirsiniz.

Çin’de sosyal medya uygulamaları üzerinden hediye olarak para göndermek mümkün olduğundan, sevginizin (ya da kesenizin) büyüklüğüne göre 520’nin muhtelif katlarında rmb göndererek işe başlayabilirsiniz. Bu 5,20 rmb gibi yekten reddedilme ihtimali içeren mütevazı bir rakam da olabilir, 5.200 rmb (yaklaşık 800 ABD Doları) gibi cömert bir sevgi ifadesi de…

Aşağıdaki küçük video, yazıda geçen bu tür bazı sesteş kelimelerin telaffuzu için bir fikir verebilir:

Şimdi Gaokao manzaralarını izlemeye başlayabiliriz…

Son dakikaya kadar çalışmaya devam

Sınav tarihi yaklaştıkça öğrenciler okullarında daha fazla zaman geçirip hazırlıklarını hızlandırıyorlar. Onların Gaokao performansları öğretmenlerin kariyerlerini ve maaşlarını da etkiliyor. Bu nedenle öğretmenler de en az öğrenciler kadar gayretli. Son dakikaya kadar çalıştırmayı sürdürüyorlar.

Kitap ve not yığınlarının ardında kaybolmuş öğrenciler neredeyse bütün zamanlarını çalışarak geçiriyorlar.

Bu kadar sıkı çalışmanın nedeni anlamak için Gaokao sorularına bir göz atmak yeterli.

 

Soru: Şekilde gösterildiği gibi, ABCD karesinin içinde antik Çin’in Tai Chi figürü yer almaktadır. Şekil, karenin içine çizilmiş dairedir ve siyah ve beyaz kısımlar karenin merkezine simetriktir. Bu kare içinde rastgele bir nokta alırsanız, bu noktanın siyah kısımdan alınma olasılığı ne kadardır

 

Soru: Katalizör aracılığıyla NH3, O2 ile reaksiyona girer, dolayısıyla I’nin kimyasal denklemi __________ olmalıdır.

 

Soru: Süt kapları her zaman kare kutulardır. Maden suları her zaman yuvarlak şişelerdedir ve yuvarlak şarap şişesi genellikle kare kutulara yerleştirilir. Yuvarlak ve karenin ince felsefesi üzerine bir deneme yazın.

 

Sınav da sefer sayılır bir anlamda

Sınav günü geldiğinde sınava girecekler genellikle okul arkadaşları ve öğretmenlerince törenlerle uğurlanıyorlar.

 

Çingilish bez afişteki yazının meali “asla vazgeçme, başarabilirsin” olmalı. Çince olanınki ise “sınavda bütün soruları doğru cevaplayabilirsin”.

Zhangu (战鼓) adı verilen bu davullar aslında tarihî savaş davulları. Savaş meydanında askerleri coşturmanın yanı sıra hücum, geri çekilme gibi komutların iletilmesinde de kullanılıyorlarmış. Okul arkadaşları sınava gidenleri savaş davulları çalarak uğurluyorlar. Bu ekip bir anlamda bizdeki mehter takımının muadili bir işlev görüyor diye de düşünülebilir.

Bilim de bir yere kadar…

Sınav öğrencilerin bilimsel düzeylerini, bilgilerini ölçmek için yapılıyor. Ana babalar çocuklarına en iyi eğitimi alacakları imkânlar sağlamaya, öğretmenler iyi bir eğitim vermeye, öğrenciler de en iyi şekilde öğrenmeye çalışıyor.

Bilimin rolü sanki buraya kadar.

Bundan sonrasında sahneye uğurdan adağa, geniş bir yelpazede değişen inanışlar çıkıyor galiba.

Ana babalar örneğin üzerinde sınavda başarı dilekleri bulunan uğurlu kırmızı renkte çorap ve bilezikler alıyorlar. Kırmızının uğur getirdiğine inanılıyor, çünkü kırmızı ( - Hóng) kelimesi ile “iyi bir başlangıç yapmak” anlamındaki 门红 (Kāiménhóng) sesteş, telaffuzları birbirini çağrıştırıyor.

 

Sınavda giyilecek uğur seti

Ana babaların sınav günündeki en popüler giysisi çipao oluyor. İki derin yırtmacı bulunan geleneksel kadın giysisi çipao normalde gündelik hayatta pek tercih edilmiyor. Genellikle özel günlerde, törenlerde ve daha ziyade gece kıyafeti olarak giyiliyor.

Sınav günü giyilmesini çipao (旗袍 - Qípáo) ile “hemen başarı/zafer kazanma” anlamına gelen (旗开得胜 - Qíkāidéshèng)’ı çağrıştırmasına borçlu. Son yıllarda annelerin yanı sıra babalar, hatta erkek öğretmenler de çipao giymeye başladılar.

Latent cross-dresser’ler için kullanışlı bir fırsat penceresi açtığı da söylenebilir herhalde bu durumun.

 

Erotik çağrışımlar taşıyan zarif bir giysi olan çipao’yu babalar giyince zarafetin şirazesi kayıyor tabii…

 

Çipao’lu anneler sınav merkezinin önünde çocuklarının sınavdan çıkmasını bekliyorlar…

 

Çipao’lu okul müdürü sınava girecek öğrencilere moral motivasyon konuşması yapıyor.

Sayılar da konuşur

520 örneğinde olduğu gibi sayılar tekil ya da bir arada farklı anlam kümeleri oluşturabiliyorlar.

Gaokao’ya yönelik çok yoğun bir hazırlık programı uygulamasıyla bilinen Anhui eyaletindeki Maotanchang Ortaokulu’nun öğrencilerini sınav merkezine her yıl götüren otobüsün plakası 91666. Şoförünün soyadı ise at anlamına gelen Ma.

6 ( - Liù) kelimesi ile “pürüzsüz, akıp giden” anlamındaki ( - Liū) sesteş kelimeler. O nedenle 666 “sorunsuzca akıp giden” anlamında yaygın bir kullanıma sahip. 9 1 (九一 - Jiǔyī ) ise “olacak” anlamındaki (就要 - Jiù yào) ile sesteş. Dolayısıyla 91666’dan “her şey yolunda gidecek” anlamı çıkıyor.

Şoförün soyadının hikmeti ise şu: At ( - Mǎ), kelimesi “zafere (at gibi) hızlı ulaşmak” diye de çevrilebilecek 马到成功 (Mǎdàochénggōng)’u çağrıştırıyor.

Öğrencileri sınava götüren otobüsün plakası “her şey yolunda gidecek”. Şoförü de “zafere hızlı ulaştıran”. Okul yöneticileri belli ki hiçbir şeyi şansa bırakmak istememiş. 

Bir diğer örnek ise Henan eyaletinde Zhengzhou şehrinde bir test merkezinin önüne konmuş olan otobüs. Bu otobüs bir yere gitmiyor. Çocukları sınavdayken ana babaların oturup beklemeleri için oraya konmuş. Otobüsün numarası 985. Çin’in en iyi 39 üniversitesinin 985 Üniversiteleri olarak anılmasından mülhem tabii ki…

 

985 numaralı otobüste ana babalar 985 üniversitelerinden birini kazanmasını diledikleri çocuklarının sınavdan çıkmasını bekliyorlar.

Mitolojiden devşirilen uğur

Çin mitolojisine göre, Ejderha Kapısı efsanevi bir dağdan dökülen bir şelalenin tepesinde bulunur. Pek çok sazan nehrin güçlü akıntısına karşı yüzer, ancak içlerinden çok azı şelalenin üzerinden son atlayışı gerçekleştirecek kadar yetenekli veya cesurdur. Bir sazan başarılı bir şekilde zıplayıp şelalenin üzerinden atlayışını gerçekleştirirse, güçlü bir ejderhaya dönüşür.

Ejderha Kapısı üzerinden atlayan sazan, Çin kültüründe cesaret, azim ve başarının sembolü olmuştur. Ejderha tarihsel olarak Çin imparatorunun sembolüdür ve “ejderha kapısından atlayan sazan” (鲤鱼跳龙门 - Lǐyú tiào lóngmén) sözü, bir kişinin imparatorluk idari hizmetine girmek için gerekli olan sınavları (keju) geçme başarısını anlatan bir metafor olarak ortaya çıkmıştır.

Daha genel bir ifadeyle, gayret, azim ve başarıyı ifade eder.

Çin’de sosyal medyada yüzlerce örneğine rastlayabileceğiniz renkli sazanlardan biri…

Bu kavramları simgeleyen renkli sazan (koi) imgesi de iyi şansın ve iyi geleceğin temennisi olarak yaygın biçimde kullanılmaktadır. Örneğin sınav ya da iş görüşmesi öncesi sosyal medyada bu imgeyi göndermek âdettendir.

“Ejderha kapısından atlayan sazan”dan ilham alan Zhengzhou’da bir ortaokulun müdürü, sınıfın kapısının üzerine –bambu yaprağına sarılıp pişirilen bir nevi pirinç dolması olan–  粽子Zongzi astıktan sonra sınava girecek öğrencilerin zıplayıp buna kafa atmalarını, sonra da kapıdan çıkmalarını istemiş.

“Ejderha kapısından atlayan” öğrenciler.

Newton’dan Konfüçyüs’e uzanan liste

Ana babalar çocuklarının başarısı için her yolu denemeye kararlılar. Bu yollar arasında aşina olduklarımız da var. Örneğin adak adamak.

 

Okuldaki Isaac Newton’un büstü, çocukları onun gibi olsun diye adak adayan ana babaların gözdelerinden biri.

Ya da tütsü yakarak dilek dilemek…

Bir ortaokulun bahçesindeki kutsal kabul edilen 116 yıllık akçaağaç önünde çocuğunun sınav başarısı için dilekte bulunan ebeveynler…

 

Bir başka kutsal kabul edilen ağacın önünde tütsü yakan ana babalar.

Sınav döneminde Konfüçyüs’ün büstünün de ziyaretçileri artıyor.

Hunan’da bir okulun müdürü sınava girecek öğrencilerle birlikte Konfüçyüs’ün büstü önünde diz çözüp sınav için dilekte bulunurken... Müdür zevahiri kurtarmak için olsa gerek, amacının öğrencilere “geleneksel Çin kültürüne saygıyı öğretmek” olduğunu açıklamış.

Tabii bu tarz pratikler yaygınlaşınca topluma yol gösterici otoritenin topa girmesi de kaçınılmaz oluyor. Örneğin sınavların hemen ardından Çin Komünist Partisi tarafından yayınlanan China Daily gazetesinde Tütsü yakmak ve çipao giymek üniversite giriş sınavında şans getirebilir mi?” başlıklı bir haber/yorum yer aldı:

“Hiç şüphe yok ki, ebeveynler ve öğretmenler, hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyor, tütsü yakmaktan çipao giymeye kadar her şeyi deniyorlar. Ama bunlar gerçekten işe yarar mı?

Çarşamba günü viral olan çevrimiçi bir paylaşıma göre, Jiangsu eyaletinde, Nantong şehrinde bir ana babanın çocuklarının Gaokao’daki başarısı için Buda’yı çağırmak amacıyla yaktıkları tütsüyle ilgilenmemeleri sonucu apartmanda yangın çıktı. Şans eseri yangında kimse yaralanmadı.”

Bu şekilde başlayan yazıda Çinli ana babaların evlatlarının eğitimine verdikleri önem vurgulandıktan sonra öğüt faslına geçiliyor:

“Nantong’daki yangın talihsiz bir olay ama ebeveynlerin sadece çocuklarına duydukları sevgiden dolayı tütsü yaktıklarını biliyoruz. Hatta tütsü yakmanın veya diğer ritüellerin çocuklarının sınav sonuçlarını etkilemeyeceğini bile biliyor olabilirler, yine de hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyorlar. Ayrıca bunları yapmak onlara bir nevi manevi rahatlık da veriyor olabilir.

Ancak, çocuklarının sıkı çalışmasına ve çabalarına herhangi bir dua veya gelenekten daha fazla güvenmeleri gerektiğini anlamalıdırlar. Gaokao gerçekten de öğrenciler, ebeveynler ve öğretmenler için büyük bir meydan okumadır. Ancak bu stresi atmanın Buda’ya ibadet etmekten veya çipao giymekten daha iyi yolları kesinlikle vardır.”

Yazıda “daha iyi yolların” neler olduğu belirtilmemiş.

Bilimle “batıl”ın insan zihninde tarih boyunca devam edegelen köşe kapmaca oyunu sürüp gidecek, muhtemelen yazar da bunun farkında.

Batıl ile ilişkimiz bakımından Çin'e bakınca halimize şükretmemiz lazım diye düşünmeden edemiyor insan.

Bizde durum bu kadar karışık değil sanki.

Aman tahtaya vuralım.