DİĞER
Önay Sözer'in ardından: "Onun edebiyata, anadiline duyduğu aşk, her bir kelimeyi kullanışındaki şefkat ve heyecanda hissedilir. Edebî dili ağdalı olmadan zengin, yeni kelimelerle yarattığı bir oyun alanıdır."
“ABD'nin 1960’lı yıllarda keskinleşen radikalizmi, siyahi kent yoksullarıyla beyaz öğrencilerin işbirliğinin bir ürünüydü. Mike Davis ise beyaz radikal önderlerin hemen hepsinin aksine, sapına kadar işçi bir ailenin çocuğuydu, ekmek kavgası nedir bilirdi.”
7 Kasım 2007'de kaybettiğimiz Mübeccel Belik Kıray'ı, ölümünün 15. yıldönümünde eserleri üzerine yapılmış yeni bir derlemeyle anıyoruz...
“Hayatını resimlerle anlatan çağdaş ressamlardan Celia Paul’un hayatını okurken ve –kitapta paylaşıldığı üzere– hayatını paylaştığı kişileri resmetmiş olduğu tablolara bakarken –bir kadın sanatçı olarak– kendi sanatına hiç bölünmeden adanabilmenin nasıl zor fakat nasıl da önemli, değerli bir mesele olduğunu kavrıyorsunuz.”
“İsimlerini bilmediğimiz yüzlerce şair, ressam, artist, editör, çevirmen, oyuncu gibi Savaş da bu dünya için yaratılmamıştı... Müziğe olan sadakatin terbiyesi çok daha özel, daha “kutsal” bir yerde durmalıydı onun için.”
"Onun yazısında da, görüşlerinde de hayran olduğum bir öfkesizlik vardır. Entelektüel bakışının ve derinliğinin hiçbir zaman sekteye uğramamasından kaynaklanır bu da. Tarih asla yassılaşmaz onda, günün içinde kaybolmaz. Sonsuz bir sorgulama ve anlama çabası ağır basar."
“Komet, kendi resmine bulunabilecek en uzak ve aykırı adları bile dikkatle inceleyen bir sanatçıydı. Sanat dünyasındaki hiçbir yeniliğe kapalı değildi. Bu bile yanlış bir ifadedir. Komet yenilikle iç içe, yürek yüreğe, soluk soluğa yaşayan bir sanatçıydı.”
“Komet’i tanımlayan şeylerden biri de bir şaşırma haliydi: Bir panik hali, bir dünyayı ilk defa görüyormuş hali, bir büyümüş de küçülmüş çocuk bakışı, bir sürekli tetikte olma hali... Bu daimi ve biraz da bilinçli ‘şaşkınlık’ halini Komet’in resimlerinde bir panik hissi ve tuhaflık olarak, enstalasyon ve performanslarında bir ‘hınzırlık’ olarak ve şiirlerinde anlamlar çarpışması yaratan bir kaotik ses karmaşası olarak tecrübe edebilirsiniz."
"Fotoğrafta çığır açan, fotoğrafçılığı bizzat sokağa taşıran, belgesellerinde de güçlü üslubunu koruyan, metotlara ya da fotoğrafın tanıdık kurallarına takılmadan sadece kendisi olan William Klein, bir tür bakış eğitimine tabi tutar bizleri."
"Hiç görüp yaşamadıklarımız, hiç bilmediklerimiz kadar yaşadıklarımızın içinde saklı anlamları da sunan bir edebiyat Javier Marías’ınki. 'O nihayetsiz olanlarla olmayanlar', olmuş ve olabilecek olanlarla dolu bir edebiyat."
“Gelebilecek bütün itirazları göğüsleyerek son modernist öldü diyebiliriz; sinemayı öldüren adam öldü diyebiliriz... Ama Godard’ı ‘sinemacı’ olarak nitelendirmek insafsızlık ve eksiklik olur. Godard bize yeni bir bilinç, görsellik ve ifade getirdi. 20. yüzyıl bilincini onsuz düşünmek olanaksızdır.”
“Normalde kadraj dışarısında ya da kör alanlarda kalabilecek kimi noktaları da sinemasına davet ederek filmlerini zenginleştiren Godard sanki bir yandan herkesin yönetmen olabileceğinin altını çizerken, bir yandan da tüm kariyeri boyunca sanat sinemasının sınırlarını ısrarlı şekilde zorlamaya devam etti.”
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık